Hastalık herkesin başına gelebilir. Önemli olan doğru teşhis yapıp doğru yerlerde doğru tedaviyi olabilmektir. Bazı hastalıklar vardır ki tedavi süreci tam bir sabır gerektirir.
Bugünkü yazımda sizlerle 24.01.2022 tarihinde kanser hastalığı nedeniyle rahmeti rahmana kavuşan Erdemir çalışanlarından Seçkin Çetiner isimli genç bir mühendis kardeşimizin hastalıkla mücadele tecrübelerini anlattığı çok manidar bir yazıdan bahsetmek istiyorum. Öncelikle Seçkin Çetiner kardeşimize Allah’tan rahmet, kıymetli aile fertlerine, arkadaşlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.
 
Seçkin Çetiner, 2019 yılında ilik kanserine yakalanmış ve uyumlu ilik bulunarak kendisine aynı yıl ilik nakli yapılmış. Hayata daima pozitif bakan bu genç adam, kendisine ilik nakli yapıldıktan yaklaşık üç ay kadar sonra özellikle kendisi gibi kanser hastalarına umut olması dileğiyle bir yazı kaleme almış. 

Bu yazıdan bir özet niteliğinde önemli çıkarımlar (notlar) elde ettik. Bu notları herkesin en az bir defa ama tedavi süreci devam eden hastalarımızın ise mümkünse iki defa okumalarını tavsiye ediyoruz.

İşte genç yaşta hayata veda eden Seçkin Çetiner kardeşimizin tedavi süreci uzun süre devam eden hastalara tavsiye niteliğinde o güzel yüreğinden yazısına, yazısından da madde madde köşemize süzülen umuda yolculuk notları;

Hastalara Seçkin Tavsiyeler

Hastalığınızı teşhis ettirin. Adını tam olarak öğrenin.

Kendinizi doktorlara emanet ettikten sonra asla hastalığı kafanıza takmayın, hatta unutun.

Kendinize sosyalleşme adına çeşitli meşgaleler bulun. TV izleyin, spor yapın, oyunlar oynayın, yürüyüşe çıkın vs. 

Tedavi, kendi seyrinde devam etsin. Kesinlikle onu takıntı yapmayın. Moralinizi daima canlı tutun. 

Uzun süre hastanede kalmak zorundaysanız doktorunuzla görüşüp arasıra evinize gidin. Ortamı değiştirin. Şayet hastaneden çıkmanız kendi sağlığınız veya başkalarının sağlığı için tehlikeliyse hastaneden çıkmak için asla diretmeyin. Hastanede tedavi olmaya devam edin.

Hastalığınızla ilgili kulaktan duyma olumsuz yorumlara asla itibar etmeyin. Onlara kulağınızı tıkayın ve sadece doktorlarınızın sözlerini dikkate alın. Çünkü hastalıkların adı aynı olsa da etkisi kişiden kişiye değişmektedir. Sakın moralinizi bozmayın. 

Hastalığınızı başka hastalarla mukayese ederken yanılabilirsiniz. Çünkü hastalıkların etkisi kişiden kişiye değişim gösterebilir.

Kanser çok çeşitleri olan bir hastalıktır. Hastalığınızın tam olarak adını öğrenin.

Hastalığınızla ilgili en ufak bir gelişme, bir değişiklik olursa bunu mutlaka doktor ve hemşirelerinizle paylaşın.

Sağlık çalışanlarına daima güler yüzlü olun ve onlara teşekkür etmeyi ihmal etmeyin

Hastalarımıza umut olacak bu tavsiye notlarını saygıdeğer okurlarımızın takdirlerine sunuyor, tüm hastalarımıza yüce Rabbimden şifalar diliyorum. 

Allah var gam yok!

Seçkin Çetiner’in Yazısının Tamamı 

“Birden fazla hikaye yazılabildiği için daha fazla beklemek yerine şu ana kadar yaşadıklarımı anlattığım bir yazı yazmak istedim. Devamında yaşayacaklarımı da inşallah ileride yazacağım yazılarımda aktarabilirim.

17 Nisan 2019 tarihinde konulan B-ALL, Ph+ tanısı ile tedavi sürecim başladı. Bu hastalığın tedavisinin yıllar önce bulunmuş olduğu ve uygulanacak prosedürlerin tüm dünya genelinde soru işareti olmaksızın standart olduğu bilgisine ulaştık önce. Bu demek oluyor ki kan değerlerine göre bazı yapılması gereken dozaj değişiklikleri, kırmızı kan veya trombosit takviyeleri ve hastanın vereceği reaksiyona göre tedaviye eklenecek serum, hap, vs. dışında çok komplike olmayan, ancak aylar sürecek uzun bir sürecin beklediğini öğrendik.

Tedaviyi idrak ettikten sonra ve başarı oranının yüksek olduğunu gördükten sonra hastalık ile ilgili hiç bir şey düşünmemeye karar verdim. Doktorlar ve hemşireler zaten benim için ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlardı. Ben günlük yaşantıma odaklandım. Bilgisayar oyunları oynadım, internette merak ettiğim konuları araştırdım, televizyon izledim, telefonda sevdiklerimle konuştum, dergi-kitap okudum, kendimi enerjik hissettiğimde yürüyüşler yaparak diğer hastalarla ve hastane personeli ile sosyalleştim. Enerjim düşük olduğunda ise tamamen dinlenmeye odaklandım. Zaten emin olun haftalar-aylar ne zaman geçmiş anlaşılmıyor bile. 

Ara ara ev istirahatlerine çıktığımda tüm kurallara uyarak doktorların belirlediği sınırların dışına kesinlikle çıkmadım. Nefsime yenik düşerek yeme-içme sınırlamalarında ve kalabalık yerlerde bulunmamak gibi kurallarda hiç risk almadım. Remisyon, idame, pekiştirme tedavileri vs. derken nihayet, 12 Eylül 2019 ilik nakli tarihim olarak belirlenmişti. Şanslıydım çünkü hem vücudum tedavilere cevap vermişti hem de akraba dışı tam uyumlu donör bulunabilmişti. (Bu yazımın başlığında "şans" yazmamın nedenlerinden biri de budur. Bu şansa sahip olamayanlar için ben de hep dua ettim, çevremdeki insanları donör olmaları konusunda teşvik ettim. İnşallah nakil bekleyen tüm hastalara en kısa sürede uygun donör bulunur)

(Şanstan bahsetmişken, 9 aylık süreçte hep yanımda bana bakan annem olduğu için de çok şanslıyım. Aylardır her ihtiyacımı karşılaması, bilinçli ve hep güleryüzlü oluşu hastalığım süresince belki de tedavi kadar önemliydi. Aynı şekilde hastane dışındaki süreci de çok iyi yöneten tüm aile üyelerim ve arkadaşlarım da önemli şans faktörlerim) 

Nakil süreci sonrası GVHD denilen donör reaksiyonu nedeni ile fazladan 20 gün hastanede kalsam da, şu an taburcu oluşumdan bu yana 2,5 ay geçti. 2 haftada 1 kontrollere hastaneye gidiyorum. Çok şükür ki kan değerleri iyi gidiyor ve ara sıra halsizlik dışında iyi durumdayım.

Süreç ilerledikçe yeme-içme ve dışarı çıkma konusunda yasaklar bir bir kalkıyor ve her geçen gün kendimi daha çok normale dönmeye başladığımı hissediyorum.

 ---------------------- Bu yazımda tanısı yeni konanlar, henüz ilik nakli olmamış olanlar, bir yakını bu hastalığa yakalananlar için yaşadığım süreçleri özet olarak anlatmaya çalıştım. Ayrıca şu ana kadar kendimce edindiğim tecrübe kadarı ile bir kaç tavsiyede de bulunmak istiyorum: 

Hastalığınızla ilgili etraftan duyacağınız tüm olumsuz yorumlara kulaığınızı tıkayın, merakınızı sadece doktorunuza sorarak giderin. Çünkü bu hastalık kişiye göre değişiklik gösteriyor ve size ait en detaylı bilgilere doktorlarınız sahip. Bunun dışında ne diğer hastalara bakarak ne de internette forumlarda vs. okuduğunuz bilgilere bakarak içinizi rahatlatmayın veya tam tersi canınızı sıkmayın. 

(Ben şu anda yazmakta olduğum gibi internette bulunan bir yazıyı özellikle hastalığımın başlarında okumazdım, çünkü başkalarının neler yaşadığı beni ilgilendirmiyordu ve sadece doktorların yorumlarını önemsiyordum, ama yine de bu yazıyı yazmak istedim çünkü belki meraklı hastalar olacaktır detay öğrenmek isteyen veya hasta yakınları öğrenmek isteyecektir süreçle ilgili detayları, bu nedenle ben yaşadıklarımı her zaman paylaşmaya ve yardımcı olmaya açığım) 

Başka hastaların neler yaşadığını araştırırken de karşılaştırılacak olan bilgilerde hastalığın tanısına dikkat edilmesi gerekir. Ne kanseri olduğu bilinmeden yapılan araştırmalar yanlış fikirlere ulaşmaya neden olabilir. Hatta "lösemi" başlığı bile yetersiz. Bu nedenle ben yazımın başına benim tanımı tam olarak tanımlayan detayları vermeye çalıştım. 

Dışarıya karşı sürekli olumlu olursanız aileniz, çevreniz de daha motive ve daha dayanıklı olacaklardır. 

Sürekli hastalığınızdan bahsetmek yerine güçlü kalmaya çalışarak onları rahatlatın, çünkü onlar neler yaşadığımızı bilemedikleri için, ufak bir şeyi abartmamız onları derinden etkileyebilir. 

Onların da aylarca hastane ortamında olduklarını unutmayın ve karşılıklı olarak birbirinizi motive edin. 

Kendinizde fark ettiğiniz en ufak bir değişikliği doktor ve hemşirelerinizle paylaşın. Çok basit bir belirti onlar için bir tanı değeri taşıyabilir.

 --------------------- İlik nakli sonrası +127. gününde olan biri olarak diyeceklerim şimdilik bu kadar. Prof.Dr. Zafer Gülbaş liderliğinde tedavim süresince benimle ilgilenen tüm doktorlara, hemşirelere ve hastane çalışanlarına sonsuz teşekkürler ediyorum. İnşallah devam eden süreçte de birlikte iyi yönde yol almaya devam edeceğiz.”

Bu anlamlı yazının ve ondan çıkardığımız notların hekese umut olması dileğiyle…

Bir Şiir

Darda kalana çiledir, karadır kışlar
Yollar kapanır, yürümez, normal akışlar
Vicdan sızlatır, üşüyen mahzun bakışlar
Gün birlik günü, son bulsun, itiş kakışlar!

Bir Dua
Allah (cc) bu karda kışta millete hizmet için fedâkarca çalışan tüm kamu ve belediye ekiplerine kolaylıklar versin. Allah hepsinden razı olsun.

Bu arada yoğun kış şartlarına rağmen yola çıkmak zorunda olan tüm vatandaşlarımıza Allah kazasız belasız hayırlı yolculuklar nasip eylesin.