Bizleri evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş olan, içinde yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim’in nazil olmaya başlandığı, bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi'nin bulunduğu on bir ayın sultanı Mübarek Ramazan Ayı'na kavuşturan yüce Rabbimize sonsuz hamd-ü senâlar olsun.

Pandemi nedeniyle toplu ibadet etme nimetinden iki yıl uzak kaldığımız eski ramazanlarımıza tekrar kavuşmanın huzur ve mutluluğu içindeyiz.

Çok şükür camilerimize, beş vakit namazlarımıza, teravihlerimize, mukabelelerimize, iftar programlarımıza, sohbetlerimize yeniden kavuştuk. Geride kalan acı günlerin ve edindiğimiz tecrübelerin ışığında malum hastalığa (covid-19) karşı yine teyakkuzda, tedbirli ve dikkatli olacağız. Olmak zorundayız. Çünkü istikrar, rehavet kabul etmez. 

Ramazan ayının en önemli özelliği onun aynı zamanda Kur’an ayı olmasıdır. Ramazan ve Kur’an birbirini tamamlayan iki muazzam zenginliğimizdir. Şu ayet-i kerime aralarındaki bu irtibatı ne güzel ifade etmektedir.: 

“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin.” (Bakara, 2/185) 

Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (s.a.v)’in şahsında tüm insanlığa “Oku” emriyle başlayan ve herkesi, okuyarak ve anlayarak hakka davet eden yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim bu ay içinde bulunan ve bin aydan hayırlı olan mübarek Kadir gecesinde indirilmeye başlanmıştır. Bu nedenle bu aya Kur’an ayı da denilmektedir. 

Allah (cc) bu ay içinde mukabele okuyan, bildiği kadarıyla az da olsa okumaya çalışan, okuma bilmediği halde camilerden ve mukabelelerden geri kalmayan tüm kardeşlerimizin niyetlerini kabul eylesin. 

Ramazan ayının faziletlerini saymakla bitiremeyiz. Ama bildiğimiz bir gerçek var ki bu ay sevapların daha çok yazıldığı mübarek bir aydır.

Peygamber efendimiz (s.a.v) Şaban ayının son günlerinde ashabına şöyle seslendiği bildirilmektedir: 

-“Ey insanlar! Mübarek bir ayın gölgesi üzerinize düştü. Onda bir gece var ki bin aydan hayırlıdır. O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir.” (Terğîb, 2/94-95).

Ramazan ayı denilince elbette akla ilk gelen ibadet Oruç ibadetidir. Oruç, gerekli şartlara haiz her müslümana şu ayet-i kerime ile farz kılınmıştır.

 “Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki takvâ'ya erersiniz.” (Bakara, 2/183)

Bu ayet-i kerimede dikkat çeken önemli bir husus vardır. O da  takvâ’dır. Takvâ, Allah’a karşı sorumlulukların bilincine varmak, haramlardan sakınmak ve her türlü kötülüklerden uzaklaşmak demektir. Ayet-i kerime’den anlıyoruz ki bir müslüman Allah’ın rızasını kazanmaya takvâ ile, takvâ’ya da gerçek manada tutulan oruç ile kavuşmaktadır.

Peygamber efendimiz Hazreti Muhammed (s.a.v)’in şu Hadis-i Şerifi gerçek manada oruç tutabilmek için bize büyük bir ders vermekte, yol göstermektedir;

“Yalan sözü ve işi terk etmeyen kimsenin, yeme, içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur” (Buhârî, Savm 8, Edeb 51; Ebû Dâvud, Savm 25; Tirmizî, Savm 16) 

Tüm müslüman kardeşlerimin mübarek Ramazan Ayı’nı tebrik eder, bu mübarek ayın tüm savaşların bitmesine, pandemi ve tüm hastalıkların son bulmasına, başta ülkemiz ve İslâm âlemi olmak üzere tüm insanlığın huzur ve barışına ve yüce Rabbimizin rızasına uygun bir hayat sürerek onun af ve mağfiretine nail olmamıza vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim.

Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan  

İşte beklenen gün geldi.
İşte büyük buluşma, 
İşte vuslat!

Hoş geldin ey kutlu misafir, 
Hoş geldin, safalar getirdin.

Tıpkı ilk günkü gibi geldin değil mi?
Resûl’e geldiğin gün gibi!
Kur’an gibi büyük bir kitapla,
Allah’tan kutlu bir hitapla geldin!

Cehaleti bitirmek, 
Acıları dindirmek için geldin.
Kısacası sen,
İnsanlık için geldin,
Huzur için, barış için,
Kardeşlik için geldin.

Bak yine yandı mahyalar, 
Yine dolup taştı camiler. 
Çocuklar bir kelebek gibi,
Ne de güzel koşuyor camilerde.
İftarlar, teravihler, sahurlar 
Ve mukabeleler,
Her şey seninle ne güzel, ne güzel.

Sen yetimlerin, fakirlerin 
Sen mazlumların, gariplerin umudusun.
Gülsün inşallah insanlığın yüzü
Müslümanlar sende kendini bulsun
Yüreklere ilahi nurlar, mutluluklar dolsun.

Hoş geldin ey on bir ayın Sultanı,
Hoş geldin ey mübarek Ramazan
Hoş geldin, hoş geldin!