Pandemi günlerinin gerçek kahramanları hiç şüphe yok ki sağlık çalışanlarımızdır. Onlara millet olarak minnettarız. Allah hepsinden razı olsun. 

Bu yazımızda, salgın hastalıkla mücadele ettiğimiz şu günlerde sahada fedakarca görev yapan bir diğer kahramanlarımızdan, kıymetli din görevlilerimizden bahsetmek ve hemen konuya girmek istiyorum.

Geçtiğimiz günlerde kendisini sosyal medyadan tanıdığım ve zaman zaman sosyal medyadan yazıştığımız bir gazeteci arkadaşımızın yazdığı bir yazı dikkatimi çekti. Günümüzün salgın hastalığı Koronavirüs’e yakalanan TV Programcısı bu gazeteci arkadaşımız sayfasına “Korona’yı cami hocamızla birlikte atlatıyoruz çok şükür” diye yazmış:. 

“Allah Allah” dedim. “Acaba hocayla korona günlerini atlatmak, ne alâka ?” 

Bir gün aradım kendisini. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettikten sonra “ Korona’yı cami hocamızla atlatıyoruz demişsiniz. Hayırdır, neden öyle dediniz?” diye sordum. Bana şu cevabı verdi;

“ Korona tedavisi altında iken bana bir gün telefon geldi. “ Alo, abi nasılsınız, ben filyasyon ekibinden arıyorum, bir sıkıntınız var mı ?” diye sordu. Ben de “ çok şükür iyiyim, sağ olun, bir sıkıntım da yok. Lâkin, siz kimsiniz? ” dedim. “Abi beni tanımadın mı. Ben mahalle caminizin imamı ….hoca. Kaymakamlık bizi filyasyon ekibinde görevlendirdi. Mahallemizdeki hastalarımızı karantina günleri süresince tek tek arıyoruz. ” deyince hocamızı tanıdım. Ama doğrusu hayret ettim. Çünkü imamların bu işle görevlendirildiğini bilmiyordum. Aklıma dahi gelmezdi. Meğer onlar her gün sahadaymış da haberimiz yokmuş. Hocamız beni her gün aradı, her gün muhabbet ettik. Bu, hastalığı atlatma sürecimde bana büyük bir moral oldu.”

Bu sözleri işittikten sonra bir kez daha onur duydum imam arkadaşlarımızla, onur duydum Diyanet İşleri Başkanlığımızla.. 

Günlerden bir gün, engelliler günü nedeniyle sendikal faaliyetler kapsamında kıymetli bir engelli hocamızı ziyarete gidecektim. Yanıma bir arkadaş daha alayım da birlikte gideriz düşüncesiyle din görevlisi bir arkadaşımızı aradım. Ona meseleyi anlattım. Bana: “ Hocam şu anda filyasyon görevindeyim. İşim bitince gelirim, şu an mahallenin üst tarafındayım, birkaç kişi kaldı.” dedi.

Bir müddet sonra hocamız geldi ve beraberce gittik engelli hocamızın engelliler gününü kutlamaya. 

Bütün hocalarımız mahallelerinde aynen böyle. Ellerinde Filyasyon Takip Sistemi (Fitas)’tan aldıkları liste, adım adım dolaşıyorlar kendilerine tahsis edilmiş olan mahalleleri. Hatta gittikleri mesafeler o kadar uzuyor ki kendi yakıtlarını kullanarak, kendi araçlarıyla gidiyorlar karantinada olanların yanına, hem de her gün. 

Köylerdeki imamlarımız da bir kahraman edasıyla vefa destek grubu görevlileri olarak insanlarımıza yardım etmek için ev ev geziyorlar şu pandemi günlerinde. Evden çıkamayan yaşlılarımız ve karantina altındaki vatandaşlarımızın zorunlu yaşam ihtiyaçlarını karşılamak için ellerinden geleni yapıyor ve adeta fedakarlıkta destan yazıyorlar.

Pandemi günlerinde salâ ve dualarda imamlar, filyasyon ekiplerinde imamlar, vefa destek gruplarında imamlar, insanları arayıp sormak için telefonlarda imamlar, sadece bir insanımıza bile faydalı olabilmek amacıyla canlı yayınlarda imamlar, sosyal medyada imamlar, bütün dini görevlerde imamlar, sahada imamlar…

Her fırsatta çeşitli bahanelerle din görevlilerimize saldıranlar ve din, dindar ve imam fobisi yaşayanlar elbette ki imamlarımızı ve onların yaptığı mükemmel hizmetleri göremezler. Nitekim göremiyorlar da. Çünkü kalpleri gerçeklere mühürlü olanların, güzellikleri görme kabiliyetleri yoktur. 

Bu zor günlerde fedakarca görev yapan sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere din görevlilerimize, öğretmenlerimize ve pandemi günlerinin bütün kahramanlarına selâm olsun.

Selâm ve dua ile