Ak Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan'ın, Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem'i, Karayolları ve DSİ yetkilileri ile üst geçit ve yaya ulaşım sorununun çözümünü konuşturmak için yaptığı buluşma skandal şekilde sona ermişti.
Tahsin Başkan Çağlayan'a ; "Sen kimsin. Hangi sıfatla buradasın. Biz kendimiz konuşuruz. Kurumlar konuşur" diyerek toplantıyı bir belediye başkanına yakışmayacak bir şekilde terk etmişti. Oysa ki hazır herkesi bir arada bulmuşken;
"Arkadaşlar madem buluştuk. Madem Z HABER sürekli ortak akıl, hizmet aklı çağrısı yapıyor bizlere. O zaman gelin, destek olun şu yolun asfaltını, şunu, bunu, onu da çözelim" diyebilirdi.
Ama öyle olmadı.
O toplantıda özetle; "Köprüyü yıkarken düşünseydiniz. Üst geçit yaptırmam" diyen Sayın Erdem daha sonra ; "Üst geçitlerin bakımını yapacak param yok" sözleriyle tarihe geçti.
Şimdi geri adım atmış görünüyor.
Biz Tahsin Başkan için; dolmuşa binerek sosyal medya algısı, Ecevitçi algısı yapmaya çalıştığı günlerde; "Dolmuşa bin dolmuşa gelme" çağrısı yapmıştık.
Bu kin, kibir, ego veya yönetim acziyeti içinde yapılan hatalar hem kendisine hem de partiye büyük eksiler yazıyor.
Siyasetçiler kaybedebilir ama Zonguldak ve Zonguldaklı kaybetmemeli.
İktidar temsilcilerinin son döneme kadar yıllar içinde şehre yeterince sahip çıkmayan tavırlarını hep eleştirdik.
Zamanında Selim Alan’a da yaptık benzer çağrıları.
Doğru veya doğruya en yakın neyse onu anlatmaya çalışıyoruz.
Doğru siyasetçiye veya partisine göre değişmez.
Hakka, halka, hakkaniyete ve ortak akla inat bildiğini okumaya çalışanlar sadece seçim kaybetmedi bu şehirde.
İnsanların hafızalarından, şehrin belleğinden silindiler.
Osman Yayla'yı haklı çıkarmak için elinden geleni yapan Tahsin Başkan bu kafa ile gittiği için öyle bir hal aldı ki yaptığı iyi şeyleri de anlatamaz, ikna edemez duruma geldi.
Okurdan soru!
"Merhaba kardeşim. Senin haberlerde okudum. Konutlarında yüksek elektrik ücreti gelenlerin tüketici haklarına müracatı için hazır dilekçe kimden temin edebiliriz. Deniz Yavuzyilmaz açıklama yapmış. Müracaat için hazır dilekçeler olduğu söylediği için sana sordum"
Orta Kapuz!
Son dönemde eleştirilerin hedefinde olan Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem Orta Kapuz'da çalışmalar yaptırıyor.
Güzel adımlar.
Bunları dert etmek de güzel.
Ama!
Önceki başkan Selim Alan'ın Zonguldak limanı içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yaptırdığı sahil projesi liman içinde kalmasına rağmen dalgalardan ne kadar zarar gördüğüne tanık olduk. Orta Kapuz ve Kapuz'da çok büyük zararlar görmesi kaçınılmaz görünen düzenlemelere gerek var mı?
Buraların ilk dalgalarda zarar görmesi kaçınılmaz görüldüğü halde risklerin daha fazla dikkate alınması gerekmez miydi?
İnşallah kalıcı olur ama Zonguldak Mendireği'nin bile ortadan ikiye ayrılmaya ramak kaldığı bu dönemde parayı denize dökmeye gerek var mı?
Yani bu işler Selim yapınca yanlış, Tahsin yapınca doğru olmuyor?
Zaten üst geçit içinde para yok diyen yine Tahsin başkan değil miydi?
Sonuç olarak yapılan her güzel işe teşekkür etmek lazım ama günübirlik düşünmemek de gerekir!
Sayın Valimize çağrımızdır!
Zonguldak Valisi Sayın Osman Hacıbektaşoğlu'na daha önce seslendik.
Yine sesleniyoruz. Hem kendisine hem Karayolları'na hem de Kozlu Belediye Başkanı Sayın Altuğ Dökmeci'ye.
Kozlu Sahil Yolu üzerinde insanların karşıdan karşıya kontrolsüz geçişi artıyor. Sahil, eğlence, fuar, mekanlar derken kalabalık çok fazla.
Tahsin başkanın; "Üst geçidin bakımını yapacak paramız yok" bahanesini yerden yere vururken Kozlu sahil yolundaki rezilliği görmezden gelemeyiz.
Nedir yani, Karayolları'nın da mı buraya baştan sona tel örgü çekecek ve yürüyen merdivenli geçit yapacak parası yok.
Sayın valim hadi bu diğer isimler durumun farkında değiller.
Ya siz!
Karayolları'nın parası yoksa İl Özel İdaresi sizin elinizin altında.
Kamuoyu adına rica ediyoruz.
İhaleye mihaleye gerek yok en azından tel bariyerleri iki günde yaptırabilirsiniz.
İnsan hazineleri ve Z HABER!
Şu şehirde öyle güzel, başarılı, üreten insanlar var ki!
Daha önce de sık sık dile getirdiğim gibi pek çoğu küsmüş, küstürülmüş veya gördükleri manzara karşısında sessiz sedasız hayatlarına devam etmiş.
Belki 20 senedir tanık olduğumuz insan hikayeleri arasında bu şehrin nankör hali çekilir gibi değil bazen.
Hayat çok kısa.
İnsanlar ölüyor.
Şehir ölüyor.
Ve bu kafa yapısı ile hep birlikte kaybediyoruz.
Biz Z HABER olarak yeni dönemde üzerimize düşenleri yapmaya çalışacağız.
En azından tarihe not edeceğiz, fikirleri paylaşacağız.