İnsana bu soruyu sorduran pek çok fotoğraf var kafamda.
Onların bazılarını bulabilirsem ayrıca bir haberde paylaşacağız.
Vay be Muzaffer ağabey!
Haber Gazetesi’nden Adalet Gazetesi’ne.
Vakıf İş Hanı’nın koridorlarında yankılanırdı sesin.
Mutlaka bulurdun kızacak birini.
Pek ortası olmayan bir isimdin.
Siyasal kimliğinin de vermiş olduğu duruş ile kök söktürürdün.
Ankara’dan Muhammet  ağabey, burada Cevdet Ağabey.
Seni elbette bizden çok daha güzel çok daha fazla anlatacak çok isim var.
Birlikte çalışmadık.
Ama çoğu zaman karşılaşırdık.
Bazen hızlı.
Bazen öfkeliydin.
Mutlaka bir otoriteydin.
İlk sözü de sen söyler son sözü de.
“Ben size bir şey söyleyeyim mi. O iş öyle değil işte. Ben sana doğrusunu söyleyeyim” diyerek söz girişlerin olurdu dost meclislerinde.
Akgünlerin altın dönemin en iyi ekip sende olurdu.
Çarpışmaktan korkmaz, sözünü esirgemez, vefasızlığın ne olduğunu bu kadar bilmezdin.
Kusura bakma Muzaffer ağabey.
O günlerden sonra çok şey değişti.
Siyasette, medyada, sokakta dengeler değişti.
Muzaffer Akgün en verimli olacağı zamanda peş peşe hastalıklarla boğuştu.
Senin gibi bu kadar heyecanlı, dolu bir isme yıllardır devam eden esaret yakışmamıştı.
Sık sık aradın.
Bu halde Zonguldak’ta dönen dolapları sordun.
O haldeyken için yanıyordu.
“Ah bir eski günlerimde olsam ben bunlara ne yapardım” dercesine öfkeli ama yine de umutluydun.
Mesleğin de zirvesini gördün vefasızlığın da Muzaffer ağabey.
Senin için; “Böyle olmamalıydı” diye çok derdim.
Böyle olmamalıydı.
Ama oldu Muzaffer ağabey.
Kimi zaman mesleki rekabet, kimi zaman siyasi rekabet, kimi zaman ticari rekabet, kimi zaman dostluk içinde olduğun pek çok isim var seni bekleyen.
Ölümünün ardından yazıya sığdıramadığın Akay Turhan.
Elbette zaman zaman çatıştığın Ali Bahadır.
Şevket Salcı.
Harun Ersoy.
Çetin Sezgin.
Mehmet Öztürk.
Ferdi Akıllı.
Birol Karadeniz.
Ve diğer isimler.
Seni güzel anılarınla hatırlayacağız Muzaffer Ağabey.
Keşke böyle olmasaydı!
Mekanın cennet olsun.

Mesleki vefa!
Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanlığı seçimi tamamlandı.
Mustafa Emen aday olmadı.
Bahaddin Ağabey ve Osman arkadaşımızın yarışında Bahaddin ağabey başkan olarak çıktı.
Her iki isme en başta söyledim.
Hayırlı olsun hepimiz için.
Yeni bir başlangıç olur.
Çok daha dik duran, mesleki vefa, mesleki etik, medya dili, mesleki dayanışma anlamında çok daha iyi şeyler olacağına inanıyorum.
Hayırlı olsun.

Köstek mi destek mi?
Zonguldak’ın en büyük hastalıklarından biri; 
“Benden olmayan ölsün mantığı”
Yani siyasetten iş dünyasına, STK’lardan bürokrasiye her alanda ne yazık ki kutuplaşma ve ötekileştirme hastalığı devam ediyor.
Şeyine güvenemeyenler çamura yatma derdine düşüyor.
Yani sevsek de sevmesek de, çıkarımız olsa da olmasa da doğru iş yapan, iyi niyetli olan herkesin desteklenmesi gerekir.
Zonguldak’ta söz ve yetki sahibi olan pek çok kişinin bu hastalıklı hallerini gördükçe üzülüyoruz.
Yazıyoruz.
Bazen söylüyoruz.
Bizi dinlemeyenlerim siyasette ki durumu ortada!
Sonuç olarak başkasına saygı duyabilen biri kendine saygı duyabilen biridir.
Şimdilerde de egosuna yenilen, dağları kendilerinin yarattığını sanan, şımarana, seçildiği görevin ve olduğu yerin ağırlığını taşıyamayan atanmış ve seçilmişlerimiz var.


Tahsin Başkan’a küçük tavsiye!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, Ak Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın şehrin sorunlarının çözümü noktasında kurum temsilcilerini, kendisi ve belediye yönetimi ile bir araya getirmesinden çok rahatsız.
Geçenlerde bir toplantıda; 
“Sen kimsin?” falan demiş toplantıyı terk etmiş.
Biz ne yazıyoruz aylardır.
“Hizmet aklı.
Ortak akıl.
Söz konusu hizmet ise gerisi teferruattır”
Muhalefet partili belediye başkanları iktidar partili olmadıkları için çoğu zaman yalnız kalıyor.
Haksızlığa uğruyorlar.
Ama Zonguldak’ta bunun tam tersi durumlar da yaşanıyor.
Yani Zonguldak Merkez’de belediyeyi CHP kazandı diye kamu yatırımları durmuyor.
Bu işbirliklerinin daha fazla olmasını savunuyoruz.
Ama Tahsin Başkan egosuna yenilerek rahatsız oluyor.
Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, belediye emeklilerinin ödemeleri konusunda çaba göstererek kredi onayının çıkmasını sağlayan Ak Partili Milletvekili Saffet Bozkurt’a açık açık teşekkür ediyor.
Saffet Bozkurt diyor ki; “söz konusu benim memleketimin insanı”
Çaycuma’da CHP’li Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Çaycumalı Ak Partili Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’na tesis ve diğer yatırımlara sağlanan destek ile Çolakoğlu’nun bireysel girişimlerine karşı açık açık teşekkür ediyor.
Ne oldu bir yeri mi eksiliyor.
Ama Zonguldak’ta iş başka.
Şehir adına, hizmet adına, insanlarımız adına yapılacak o kadar çok şey varken bu tripler, bu egolar, bu posta koymalar size de şehre de bir şey kazandırmaz Tahsin başkanım.
Çatışarak siyasi prim kazanacağız diye hizmet aklını ve hizmet için dayanışma ruhunu sabote ederseniz bu enkazın altında kalırsınız.
Biz size de Ak Parti kanadına da aynı şeyleri söylüyoruz.
Dostça söylüyoruz.
Selim Alan başkana da geçmişte söylediğimiz gibi söylüyoruz.
Siz bilirsiniz!

Özel kalem!
Zonguldak Belediyesi Özel Kalem’i dikiş tutmuyor.
Ne oldu?
Kim aradı?
Kim kiminle ne konuştu?
Başkan kime sinirlendi?
Başkan içeride olduğu halde kimlere kendisini yok dedirtti?
Başkan şehrin hangi bürokratlarına ve CHP’li isme küfür etti?
Ve daha fazlası anında sokağa saçılıyor.
Tahmin ediyorum oralarda bir veya iki tane böcek var.
Politik veya hizmetler konusunda farklı görüş ve eleştiriler olabilir.
Bunlar başka şeyler.
Ancak Tahsin başkanın makam katından ve özel kalemden bu kadar sabote edilmesi doğru değil.
Tahsin başkan acilen bir tedbir almalı!