Sorun zaten vardı da bizimkiler görmezden geldi.
Bu kardeşiniz yıllardan beri yazdı.
Yorumladı.
Anlatamadı.
Selim Alan; “Fevkani Köprüsü’nü yıkan başkan olarak tarihe geçeceğim” diye inat etti.
Altı üstü hazırlanmadan yıkılması zamansızdı.
Karaelmas’tan Kozlu’ya planlanan tünel projesi olmadan kaldırılması sorun çıkaracaktı.
Başardı.
Tarihe geçti!
*
Sonrası daha da vahim.
Z HABER’den iktidar kanadına ve muhalefet kanadına çağrıda bulunduk.
“Sorunu çözün” dedik.
“Tahsin başkanı da yok saymayın” dedik.
“Siyasette farklı hizmette bir olun” dedik.
Ak Parti’nin İl Başkanı Çağlayan, DSİ ve Karayolları yöneticileri ile birlikte bir toplantı organize ederek Belediye Başkanı Tahsin başkanın da katılmasını istedi.
Kamuoyundan gelen tepkiler.
Geciken üst geçitler ve el birliği ile sürecin hızlandırılması konuşulacaktı.
*
Şantiyede buluştular.
Buluşmaz olsalardı.
Başkan gelir gelmez afra tafra yaptı.
Çözüm için değil çemkirmeye gelmiş.
Masaya bile oturmadan döndü Çağlayan’a; 
“Sen kimsin kardeşim.
Biz yapardık toplantıyı senin ne işin var burada” dedi ve suratında beş kilo acı elma sirkesi ile rest çekti.
Gitmeden önce;
“Köprüyü yıkmasaydınız” gibisinden sözler de söyledi.
*
İnsanlar ölmeye başlamıştı.
Ölmeye devam ettiler.
Devam edecekler.
Aslında siz sadece ölenleri duyuyorsunuz.
Yaralanan.
Her gün ölümden dönen onlarcasını görmüyorsunuz.
Geçenlerde yazdık.
Vali Bey de dahil olmak üzere “hepiniz suçlusunuz” dedik.
“Orada bir çocuk ölürse sorumlusu sizsiniz” dedik.
*
Dere ıslah projesi bitti.
Işıklandırıldı.
Bizim siyasetçiler bu olayı dere ıslah projesinin aydınlatması kadar konuşmadı.
Ne Osman başkan esti gürledi ne Devrim başkan.
Yavuz Erkmen de uzaktan izledi.
*
Selim şöyle yıkmasaydı böyle yıkmasaydı.
Doğru.
Ama geçtik oraları.
Bugüne dönemedik.
Öpmeye niyeti olmayan çok duyarlı belediye başkanı ve tayfası; ‘yanağın nerede’ diye sormaya devam ediyor.
*
Vali Bey yaşanan rezillikleri görüyor.
Balkondan alternatif tören yapan CHP’lilere esti gürledi ama bu bölgede yaşanan rezillikler karşısında, siyasetçiye, belediye başkanına, karayollarına;
“Ne diyorsunuz oğlum siz. Vali benim” demedi.
Çok duyarlı sosyal medya şeyine dönen belediye başkanına; 
“Şu geçiş döneminde olağanüstü bir durum var. Beş noktaya sabit zabıta koyacaksın” diyemedi.
*
Çok değerli halkımız ne yaptı?
Pek çoğu şeyine takmadı.
Hesap sormadı.
Benim partin senin partin algısı peşine takılıp gitti.
*
Valla biz çok yazdık.
Çok uyardık.
Kötü olduk.
Hedef olduk.
*
Anladık ki siz bu işi başaramayacaksınız.
Bizden kamuoyuna açık bir çağrı.
Başka birileri hele ki bir çocuğumuz araç altında kalmadan tedbir alın.
Berlin duvarı benzeri bir duvar çekelim.
Yok şimdi de onun ihalesini hangi yakınımıza verelim kavgası yaparlar.
Daha uygun olsun.
Yüksek tel çitlerle şehrin iki yakasını bölelim.
İnsanlar oradan bu tarafa, bu taraftan o tarafa geçmesin sorun da çözülsün!
*
Deniz Kavraz dostumuz da Kozlu sahil yolunda yaşanan kazalar, ölümler ve o kadar yazmamıza rağmen çekilmeyen çitleri, yapılmayan üst geçitleri hatırlatıyor!
Allah bizlere sabır versin!