Koltuklar şehirden daha önemli!
Tarihsel bir misyonu olan Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi manevi aidiyet duygusu nedeniyle kapatılamıyor.
Yolu sorun.
Kendisi sorun.
Hekim sayısı az.
Devlete maliyeti büyük.
Ama bir türlü kapatamıyoruz.
Şimdi tutturmuşlar oradaki ekibi Site’de Atatürk Devlet Hastanesi eki binasına taşıyacaklarmış.
Ek binada verilen hizmetleri de ana binaya taşıyacaklar.
Bu şehirde yöneticiyim diyen herkesin ilk öğrenmesi gereken bu şehir merkezinin iki yakasının olduğu ve şehir merkezinde yaşanabilecek her olumsuzlukta her iki cephede hastane bulunmasının stratejik zorunluluk olduğudur.
Göğüs ve Meslek Hastalıkları’na bağlı tedaviler de zaten yeni hastane binasında daha iyi şartlarda yapılırken, eski hastane binasını hastane binası olarak tutmak yanlış.
Koca binanın hekim, personel, hasta ve mali yapılarına bakalım.
O zaman gereksinimleri daha iyi anlaşılacaktır.
Ama başka bir problemimiz var sanırım.
Koltuklar ve konumlar.
Herkes koltuğunu, statüsünü korumak istiyor.
Siyasi sistem ve bürokratlarımız böylesi konularda doğruyu bulamayıp neşteri vuramazsa olacağı budur.
“Hem ayranım dökülmesin hem yoğurdum ekşimesin” diyerek bu şehre çok zaman kaybettirdik.
Şehri kirlettik, daha çarpık bir kent haline getirdik.
Ak Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın görevi herkese koltuk bulmak değil.
Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi’ne gelirsek; bu bina için yıkım kararı çıkmış ama bir müze veya şehrin menfaatine farklı amaçlarla kullanmak için şartları zorlamak lazım.

Gaziler Köyü ve Karaveli – Öztürk polemiği!
Gökçebey Gaziler Köyü sakinleri köyün taleplerinin yerine getirilmesi, yol ve diğer sorunların, doğalgazın gelmesi için belediyeye bağlanmayı düşünmüş.
İmzalar toplanmış.
Kimine göre köyde Ahmet’in, Mehmet’in yerine de imzalar atılarak çoğunluk sağlanmış.
Gelişmeler üzerine köy muhtarı ve bölgenin İl Genel Melis Üyesi, İl Genel Meclis Başkanı Nejdet Karaveli’yi ısrarla toplantıya davet etmiş.
Karaveli’nin konuşması; “Siz belediyeye bağlanmayın. İl Özel İdaresi olarak; biz size doğalgaz getireceğiz” şeklinde propagandaya dönmüş.
Arada karşı görüşler - sataşmalar da olunca iş Ak Parti- CHP arasında bir seçim yarışına bürünmüş!
Karaveli’nin konuşmaları sonrası Gökçebey Belediye Başkanı Vedat Öztürk zorunlu bir açıklama yaparak haklı olarak; “Özel İdare bugüne kadar hangi köye doğalgaz getirmiş. Katılım talebi bizden gelmedi. Bizzat köydeki vatandaşlarımızdan geldi” diyor.
Başkan Karaveli ise, konuşmalarının bazı kısımlarının basında farklı aksettirildiğini düşünüyor.
Her iki isim de köyün belediyeye bağlanmasının artılarını eksilerini anlattıklarını ifade ediyor.
Karaveli elbette köylerin belediyelere bağlanmasını istemiyor çünkü Ankara’dan gelen kaynaklar azalıyor.
İl Özel İdaresi’nin de zaten bu yasalarla köylere doğalgaz bağlatma şansı yok.
Ama ileriki yıllar için umutvari sözleri de köylünün aklını karıştırmış.
Şimdi; “Bizim köye de gaz getirin” diyerek Karaveli başkanın kapısına dayanan çok olur.
Vedat başkan haliyle Karaveli’nin diğer ilçelerde köyleri üçer – beşer belediyelere bağlayan referandumlar öncesi yapılmayan toplantının Gökçebey’in bir köyünde yapılmasını iyi niyetli bulmuyor.
Karaveli, her ne kadar; davet edildiğini söylese de çıkan ‘hayır’ kararı sonrası köyde yeni bir tartışma var.
Vedat Öztürk Ak Partili olsa elbette Karaveli başkan toplantı için oraya gitmez veya gitmesine gerek kalmazdı.
Bu gidişle Gaziler Köyü sakinleri bu kışı geçirir ama yedikleri soğuğu unutmaz!
Siyaset insanları kirletir hizmet ise paklar!
Biz neden ısrarla ‘ortak akıl’ diye yazıyoruz!


Zonguldak’ın adı kötüye çıkarsa!
Ankara’da gazeteci arkadaşlarımız arıyor;
Diyorlar ki;
“Atilla ne oluyor sizin Zonguldak’ta böyle her gün bir olay”
Bize genelde;
“Zonguldak’ın adı kötüye çıkmasın. Haberlerle kötü anılmasın. Anılmamalı” diye tavsiyeler öneriler gelir.
Kimi zaman valilerden kimi zaman siyasetçilerden.
Ama asıl sorumlular ne yazık ki şehrin adının kötüye çıkmaması için daha fazla ne yapmaları gerektiğine yeterince kafa yormazlar.
Ki bazı şeyler de zaten önlenemez ama önlenebilecek de çok şey var.
Sonuç olarak Zonguldak her türlü vukuat ile ülke gündeminde.
Yani bizler böyle haberler vermekten mutlu değiliz.
Bu kadar küçük bir şehirde bu kadar çok olay yaşanmasının pek çok nedeni var.
Bazı olaylarda av. Merve Kır’ın kulaklarını çınlatıyoruz.
Aysun Kayacı gibi onu da linç etmeye kalkmışlardı.
Dedikleri fazlasıyla çıkıyor.
Ki gördükleriniz basına yansıyanlar.
Avukat camiası ve adli merciler çok daha fazlasını görüyor, tanık olmak zorunda kalıyor.
Tüm yöneticiler önlenebilir olaylar konusunda daha hassas ve sorumlu olmadığı sürece daha çok olaya tanıklık edeceğiz!