Yaraların sarılmaya başlanması, kalıcı çözümler için adımların atılması güzel.
Ülkemiz bu enkazın altından kalkar.
Fakat.
99 depreminden bu güne yapılan tüm bilimsel çalışmalara ve uyarılara rağmen siyaset ve bürokrasi kulak tıkamaya devam ederse gelecek depremlerde başka benzer acıları yaşayacağız.
Yeni ve zorlayıcı yasalar şart ama en önemlisi çıkan yasaları tam uygulayacak ve denetleyecek kararlılığı ortaya koymak.
Bugün uzaktan ah- vah edip üç gün sonra unutacağız.
Mesela Zonguldak’ta söz ve yetki sahibi olan atanmış ve seçilmişler şehirdeki sakıncalı binalar için ne yapacak?
Mesela;
Kolonu kesilen binalar.
Giriş katları otoparktan konut veya iş yerine dönüştürülen yerler.
‘Zemini kaya. Bir şey olmaz” denilerek çıkılan yüksek katlar.
Ve benzeri yerlerin durumu ne olacak?
İmar sorunu, zemin sorunu, proje sorunu olan veya inşaat denetim firmalarının kitabına uydurulmasına izin verdiği kusurlar konusunda Zonguldak ne yapacak?
Uzaktan konuşuyor, ağlıyor sızlanıyoruz.
Hadi bakalım.
Şu an oturduğumuz eski ve yeni binalar gerçek anlamda deprem yönetmeliklerine ne kadar uygun?
Zemin raporları ne kadar doğru?
Haydi sorgulayalım!
Sayın müteahhitlerimizden kimler gerçekten işini tam yapmış?
Muazzam kenetlenme!
Büyük depremin ilk gün şoku ve AFAD’ın organizasyon bozuklukları sonrası tüm ekipler devlet - millet el ele vererek muazzam bir kenetlenme sağladı.
İnsanlarımız, imkanı olan olmayan esnafımız, iş insanlarımız, tüm siyasi kanatlar, okullar, çocuklar dört koldan bir şey yapabilmek için çırpınıyor.
Günlerdir canımız yanarken, günlerdir gözlerimizin yaşı bitmezken yaşanan bu dayanışma görüntüsü tüp politik kirlenmişliklerin üzerinde.
Şehirlerde organizasyon şemaları daha yerleşik hale gelebilirse yardımların amacı doğrultusunda doğru şekilde gelip dağıtılması kolaylaşır.
Yağmalanma girişimleri azalır.
Ve depremde yıkılan bölgelerimizin insanları bu çok sıkıntılı günlerin daha hızlı atlatabilir.
Zonguldak özelinde de bu dayanışma örneğini alkışlıyor, katkı sunan, bir el uzatabilmek için çırpınan tüm güzel insanlarımızı kutluyoruz, alkışlıyoruz.
“Madenciyi istiyoruz”
Deprem bölgesindeki tüm arama kurtarma ekiplerini kutluyoruz.
Ama Zonguldak’tan giden TTK ve özel sektör işçileri ile farklı şehirlerden gelen maden işçilerinin çabasını ayrıca kutluyoruz.
Maden işçilerimiz arama kurtarma çalışmalarının seyrini değiştirdi.
Deprem bölgesinden insanlar bizlere ve Zonguldak’tan insanlara yazıp yakınları için madencilerin kendi enkazlarına gelmesini istiyorlar.
Arada köprü olmaya çalışıyoruz.
Çaresiz insanlar; “Madenci gelsin. Biz madencileri istiyoruz” diye haykırıyor.
Ve Zonguldak madencisinin deprem bölgesine ilk saatlerden itibaren gelmesine engel olan, sonrasında işçileri de otobüs ile göndermeye kalkan AFAD yöneticilerine kapak olsun.
Tüm madencilerimizi alınlarından öpüyoruz.