Kırılamayan rekorların adamı.

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin kudretli paşası.

Balkanlar, Çanakkale ve Kafkas ordusunda görev yapan Türk Ordusunun gözde subayı.

Milli Mücadele yıllarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı.

Tam 23 yıl genelkurmay başkanlığı yaparak kırılması güç bir rekora imza attı.  

Sekiz dil bilen, ülkemizin Atatürk’ten sonraki ikinci ve son mareşali.

‘Hiçbir fani o koltuğu elinin tersiyle itemez’ denilen cumhurbaşkanlığı makamına geçme tekliflerini elinin tersiyle itebilme yüceliği gösteren mütevazı ve onurlu bir şahsiyet

Üstün vasıfları ve kahramanlıklarını anlatmaya kelimelerin yetersiz kaldığı bu kişi, adını Türk tarihine altın harflerle yazdıran Mustafa Fevzi Çakmak’tan başkası değil.

İstanbul’un işgalinin ardından Milli Mücadeleye katılmak için Anadolu’ya geçtiğinde, Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından Ankara İstasyonunda törenle karşılanan namı diğer Fevzi Paşa…

Askeri dehası ve cephelerdeki kahramanlıkları tartışılmaz olan Fevzi Paşa, savaşın ardından Atatürk’ün liderliğinde başlatılan kalkınma hamlesi dönemlerinde de alınan kararlarda belirleyici oldu.

Onun kararlardaki belirleyici özelliği Zonguldak ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda gelişmesinin de önünü açtı.

Gerek Birinci Dünya Savaşı, gerekse Milli Mücadele sırasında Zonguldak kömürlerine duyulan ihtiyacı ve teminiyle ilgili sıkıntıları yaşayan birisi olarak dikkatini kömür havasından ayırmadı.

Genelkurmay başkanı sıfatıyla 9 Temmuz 1931 tarihinde Zonguldak’a gelerek incelemeler yaptı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında muhtemel Rus saldırısında kömür havzasını korumak amacıyla sahilde korugan ve makineli tüfek odaları inşa edilmesi gibi bir dizi tedbirler aldı.

Zonguldak Demiryolunda Paşa’nın izi var

Fevzi Çakmak’ın Zonguldak’ın kaderinin yazılmasında en belirleyici olan kararı ise demiryolu hattı konusunda oldu.

Demiryollarını, ‘Türk milletinin refah ve medeniyet yolları’ olarak tanımlayan Atatürk tarafından Vatan sathında demiryolu seferberliği başlatılmıştı.

Bu kapsamda da taş kömürünü Ankara ve diğer şehirlerle buluşturmak amacıyla Ankara-Ereğli arasında direkt demiryolu hattının yapımı düşünülmüştü.

Ancak, kıyıdan ülke içine direkt bağlanacak Ankara-Ereğli hattının yapılması askeri yönden sakıncalı görülmüştür. Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Ankara-Ereğli ve yapımı planlanan diğer demiryollarının dar hatlı olmasına yapımına askeri nedenlerle karşı çıkmıştır.

Bunun sonucunda Ankara’nın doğusundan dolaştırılarak, Irmak-Çankırı-Karabük-Zonguldak-Ereğli arasında ve normal hatlı bugünkü demiryolunun yapılmasına karar verilmiştir.

Belirlenen yeni güzergâhta demiryoluna ilk kazma 1927 yılında Filyos’ta vurulmuş, Zonguldak’ı Ankara’ya bağlayan hattın tamamı 1937 yılında işletmeye açılmıştır.

Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın kudretli iradesinin sahadaki izdüşümü olan bu yeni demiryolu hattının inşasıyla birlikte Zonguldak ve çevresi baş döndürücü hızda gelişti.

Bina ve tesisleriyle demiryolu üssüne dönüşen Çatalağzı’na bir de elektrik santrali yapıldı.

Kıyıdan iç kesimlere doğru uzanan demiryolu hattı boyunca Filyos’ta ateş tuğla fabrikası, Çaycuma’da kâğıt fabrikası, Yenice’de kereste fabrikası ve Türkiye’nin ilk ağır sanayisi olarak Karabük’te demir çelik fabrikası kuruldu.

Atatürk’ün “Türk milletinin refah ve medeniyet yolları” vecizesinde ifade ettiği gibi, çelik rayları arşınlayan trenlerle Zonguldak ve yöresi zenginleşti, medeniyetin nimetleriyle tanıştı.

Üç Mustafa...

Zonguldak ve yöresinde, yabancı devlet adamlarının bile hayran kaldığı örnek bir kalkınma modeli söz konusuysa, bunu demiryolu hattına ve bu hattın yerinin belirlenmesinde belirleyici rol alan Fevzi Çakmak Paşa’ya borçludur.

Bu nedenledir ki, ülke savunmasında gösterdiği kahramanlıkların yanı sıra Zonguldak’ın gelişmesinde büyük emeği olan Fevzi Çakmak Paşa için bir anıt yapmak Zonguldak’ın vefa borcudur.

Ayrıca O, Milli Mücadelenin önde gelen üç kahraman Mustafa’sından biridir: Mustafa Kemal Atatürk, Mustafa İsmet İnönü ve Mustafa Fevzi Çakmak…

Duatepe ve Dumlupınar şehitliklerinde, Taksim ve komşu ilimiz Karabük’teki anıtlarda bir arada üç Mustafa var.

Zonguldak’ta Atatürk ve İnönü, iki Mustafa’nın anıtı varken üçüncüsü neden olmasın?

Karabük’te mahalleye, okullara ve caddeye onun adı verilmiş, Fevzi Çakmak’ın da yer aldığı bir anıt yapılarak tam bir vefa örneği gösterilmiş.

O halde şimdiki zaman, çoğu cephelerde olmak üzere bu vatana yıllar yılı hizmet etmiş Mareşal Fevzi Çakmak’a Zonguldak’ın vefasını gösterme zamanıdır.

KAYNAKÇA

1-https://www.aa.com.tr/tr/portre/milli-mucadelenin-sembol-ismi-maresal-fevzi-cakmak/1446397

2- http://www.beykoz.gov.tr/maresal-fevzi-cakmak

3- https://zonguldak.ktb.gov.tr/Eklenti/23233,ataturkzonguldakgezisi.pdf?0

4-http://www.halkinsesi.com.tr/zonguldak/cakmak-hatti-ve-zonguldak-h62775.html

5-https://www.atam.gov.tr/wp-content/uploads/%C4%B0smail-YILDIRIM-Atat%C3%BCrk-D%C3%B6nemi-Demiryolu-Politikas%C4%B1na-Bir-Bak%C4%B1%C5%9F.pdf

6- https://www.sinangenim.com/tr/projects.asp?ID=4&Y=1999&PID=9&do=detail