Bugünlerde bir Şehir Hastanesi tartışması başladı.
Milletvekilimiz Ahmet Bey’in açıklamaları sonrası tartışmalar devam ediyor.
İnstagram sayfamızdan bir soru sorduk.
“Nereye yapılmasını istersiniz?” diye.
800’ün üzerinde yorum var.
Katılımcılara teşekkür ediyoruz.
Bu yorumlar içinde Zonguldak’ta bir Şehir Hastanesi yapmak yerine mevcut hastanelerin eksiklerinin giderilerek uzmanlık alanlarının geliştirilmesi önerileri öne çıkıyor.
Ama tartışmaya ‘bizim evin yanına yapılsın” diyecek kadar inançlı isimler de var.
Sonuç olarak bölgeler arasında bir rekabet doğuyor.
Ama asıl konu şu:
Şehir Hastanesi dediğiniz çocuk oyuncağı da değil siyasetçi oyuncağı da.
Geçmişte Atatürk Devlet Hastanesi’nin yeni yerinin nerede olması gerektiği tartışmaları devam ederken bölgeyi kapsayan büyük bir hastane için Bakacakkadı bölgesini önerdiğimizde ilk tepki gösteren hastane çevresinde işletmesi bulunan dostlarımız olmuştu.
Siyasetçilerimiz ve bürokratlarımız da makro düşünceler yerine küçük düşüncelerine kurban ettiler şehri.
Sonuç malum.
Yani acil durumlar için zaten var olan hastaneler yerine ulaşım sorunlarının da çözümlenmesi ile birlikte Bakacakkadı Bölgesi’nde bir hastane kurulsaydı bugün Şehir Hastanesi gibi şeyleri tartışmaya gerek kalmazdı.
Kaldı ki adama derler ki sen önce Üniversite Hastanene sahip çık, sen önce mevcut hastanelerinin hekim ve diğer eksiklerini gider.
Bölge hastanesi konumunda olacaksa Şehir Hastanesi olmasın demiyoruz.
Sonuç itibariyle plansız bir şehir anlayışının kurbanı olmaya devam ediyoruz.
Deney şehri gibiyiz.
Herkes bir kere deniyor!
Peki doğru ne?
En doğru ne?
Bunları düşünmeyen sürüler şeklinde dalıyoruz konuya!
Valla size iyi eğlenceler demekten başka bir şey kalmıyor bazen.
Önemli olan bu şehre çok nüfus kazandırmak değil.
Önemli olan bu şehri planlı, yaşanabilir bırakabilmek!

Tahsin Başkana tavsiye!
Sayın başkan.
Kin eken nefret biçer.
Bu sözleri pek çok defa Selim Alan için yazdım.
Fakat siz ondan hızlı ve öfkeli çıktınız.
Siz başarılı olmalısınız.
Sizin başarılı olmanız şehrin hizmet alması ve daha iyi yönetilmesidir.
Üç plaj düzenlemesi, bol sosyal medya pazarlaması ile bu işler yeterli olmaz.
Önce siz doğru olun sonra bu şehir de bu basın da size sahip çıkar.
CHP’li Belediye Başkanı olduğunuz için makasa alındığınız noktalar dahil söz konusu hizmet olduğunda her konuda insanlar sizlere destek olur.
Ama pazarcılara gösteremediğiniz cesareti basına göstermeye kalktığınız ve sosyal medyanız ile tüm algıları yıkacağınıza inandığınız yerde intihar edersiniz.
Yine Selim Başkan için de yazdıklarımı bu sefer sizin için yazıyorum.
Basın sizi dinler.
Ama siz basını dinlemeye tahammül edebilecek misiniz?
Söz konusu hizmet ise biz sonuna kadar varız.
Sonuçta siz partinin üstünde değilsiniz.
Sizin milletvekili olma, çocuklarınızın ilçe ve il başkanı olma hayalleri olabilir.
En doğal hakkınız.
Ama ne yaparsanız yapın tüm bunları partinizi de çiğneyerek yapamazsınız.

İnsanlarımız perişan!
Sokaklarda insanları iyi izleyin.
Çaresiz her insan hikayesi, çaresizliği yüzünden belli her insanın duruşu derin bir hançer oluyor bağrımızda.
İktidarın ekonomide ülkemizi getirdiği nokta ortada.
Ve tüm siyasi düşüncelerin ötesinde Zonguldak esnafı, Zonguldak insanı, emeklisi, işçisi, işsizi daha fazla perişan oluyor.
Zonguldak hem ülkenin genel ekonomi politikasının sonuçları altında eziliyor hem de Zonguldak ölçeğinde yapılmayan yatırımlar ve kötü yönetimlerin getirdiği yükün altında eziliyor.
Ve hep diyoruz.
Filler tepişiyor.
Zonguldaklı eziliyor.
Ve bunları konuşamıyoruz.
Giderek artan yükün gelecekte hafifletilmesi adına atılması gereken adımları da konuşamıyoruz.
Milletvekilimiz firmasının satışlarında yaşandığı sıkıntıdan dolayı ağlıyor ama sahneye çıkınca esiyor gürlüyor!
Yani dört bir yanımız sahtelik olmuş!

Tolga Gören neden Ayhan Gökgöz dedi?
CHP’nin Kozlu seçimleri için heyecan artıyor.
Kimlerin kimlerle olduğu ayrı bir önem taşıyor.
Bu isimlerden biri de Belediye başkan aday adaylarından Tolga Gören.
Tolga Gören’in aday gösterilememesinin en temel nedenlerinden biri geçmişte İYİ Parti’den Milletvekili adayı olmasıydı.
Ancak Tolga Gören seçim döneminde firar eden pek çok CHP’liden daha fazla çalıştı.
Aday gösterilmediği halde geri adım atmadı ve başkan seçilen Altuğ Dökmeci’nin yanında yer aldı.
Caddelerde ilçe başkanı Merve Arslan ve Dökmeci ile kol kola dolaştı.
Seçim başarısı için kenetlendi.
Hatta o dönemleri hatırlayın.
Altuğ Dökmeci’nin aday gösterilmesi veya istedikleri olmadığı için açık şekilde partinin adayına oy vermeyeceklerini söyleyen çok tanınmış eski CHP’liler vardı.
Tüm bunlar ele alındığında Tolga Gören’in Ayhan Gökgöz’ü neden desteklediği çok daha dikkate alınacak bir durum.
Ucuz tartışmalardan uzak duran Tolga Gören Ayhan Gökgöz kanadının Emniyet sübabı olarak duruyor.
Diğer yandan Tolga Gören’in gelecek dönem belediye başkanı adayı olabilmek için Ayhan Gökgöz’ü desteklediği gibi iddialar veya böyle bir pazarlık içinde olduğu gibi gündem yaratma çabaları pek tutmaz.
Çünkü Tolga Gören tarzı, dili ve yaklaşımı ile parti içinde sevilen, aday gösterilmediği seçim sonrasında çok daha fazla ismi telaffuz edilen bir isim.
Biraz da bunun nedenlerine bakmak lazım.
O nedenle Tolga Gören’in şu kazanırsa ben aday olurum gibi bir hesap peşinde olmaktan çok doğru ve inandığı için bir ismi tercih ettiğine inanıyorum.
O nedenle tercihi kim olursa olsun ortalarda dolanmayı tercih etmeyip kararlılığını göstermiş olması bireysel etkisini çok daha yükseltecektir.
Gelelim neden Ayhan Gökgöz dediğine?
Bu gerekçeleri şahsen ben de merak ediyorum.
Ayhan Gökgöz ile fotoğraf paylaşıncaya kadar bilmiyordum.
Onu da galiba en iyi Tolga Gören, Merve Arslan ve Belediye Başkanı Altuğ Dökmeci biliyordur.

Dikkat köpek var!
Sen uyuşturucu ticaretinden sabıkalı sakat kafaları oğlunun arkadaşı diye işe al sonra komşu ilçenin aynı partiden olan belediye başkanına saldırt.
O da yetmesin.
Bu durumu yazan gazetecilere saldırt.
O da yetmesin şu veya bu nedenle satın alamadığın basına saldırt.
Önceki başkan da makam odasının yanında adam dövdürüyordu.
En iyisi mi belediye önüne bir tabela dikin.
Dikkat Köpek var!