İsmi bizde olan Ak Partili bir meclis üyesi gönderinceye kadar fark etmemiştim.
Ak Parti Milletvekili Polat Türkmen bir konuşmasında herkesi aşı olmaya davet ederken; “
“Bazen insanların arasından her gruptan çıkan cinsler çıkar. Bu cinsler de zaman zaman topluma zarar verir hale geliyor”
Meclis üyesi diyor ki;
“Cinsin önde gideni budur. Aşı olmayana cins deme hakkı yoktur.
Cins kendisi.
Ya!
Meclis üyesi olmasam.
Veryansın ederdim de!
Ama bunu kaydettim.
Buraya seçim ya da bir şey için geldiğinde bu lafı ona hatırlatacağım”
Bazen  üzülerek görüyoruz ki bizimkiler  nerede nasıl konuşulmasından bihaber yaşıyorlar!

Fotoğraf işi çok yanlış!
Türk Kızılayı Zonguldak şubesi yeni eğitim öğretim dönemi nedeniyle çanta ve kırtasiye desteği için bir kampanya yapmış.
Başkanı Aydın Ergenç ve ekibi güzel bir çalışma yapmış.
Sonra bir hediye takdim töreni yapmışlar.
Muhtaç vatandaşlarımız salona doluşmuş.
Vali Mustafa Tutulmaz, Milletvekilleri Hamdi Uçar, Ahmet Çolakoğlu, Belediye Başkanı Ömer Selim Alan öğrencilere tek tek hediyelerini verip fotoğraflar çektiriliyor.
Sonra o fotoğraflar valilik, belediye ve diğer isimlerin sosyal medya hesaplarından yayınlanıyor.
Haberi bizim sitede görünce derhal fotoğrafları kaldırttım.
Gerçekten üzücü bir durum.
Hadi Kızılay Başkanı Aydın Ergenç düşünemedi.
Ya Milletvekilleri.
Milletvekilleri düşünemedi.
Ya Belediye Başkanı.
Belediye Başkanı düşünemedi ya Vali Bey!
Hiç mi bir uyaran olmadı?
Bu törenler nasıl yapılır, nasıl yapılmalı? Yaşanmış onca olay varken hiç mi ders çıkarılmadı?
Ve o fotoğraflar hala sosyal medya hesaplarında duruyor!
O çocuklar bir gün üniversiteyi kazandıklarında karşılarında çanta hediye edilen bir fotoğraf çıkmasını ister mi?
Lütfen artık profesyonel olalım.
Bu tarz olaylarda arayabilirsiniz.
Karşılıksız fikir verebiliriz.
Para da istemeyiz!
Hiç olmadı yapılan bu güzel çalışmalar daha doğru anlatılabilir.

Evlat acısı!
Bazen hayatta sizi neler yoruyor, gün içinde hangi sorunlarla boğuşuyorsunuz?
Öyle bir an gelir ki hepsinin ne kadar boş ve anlamsız kaldığını anlarsınız.
İki sevgili doktor Erdoğan ve Hülya Cebeci’nin 22 yaşındaki çocukları Mert, altıncı kattan zemine çakıldı.
Mucize gerekiyordu yaşaması için.
O mucize olmadı.
Geçtiğimiz günlerde yine aynı yaşlarda başka bir kardeşimiz yaşamını yitirdi.
Bin bir zahmet ile büyüt ve sonrasında böylesi acı şekilde genç yaşta kaybet.
Allah hiç birimizin başına vermesin.
Allah anaya- babaya- kardeşine dayanma gücü versin.
Hepimiz biraz ders çıkaralım.

Alkol meselesi!
Geçtiğimiz günlerde şehrin farklı noktalarında alkol tüketimine yönelik uygulamalarda yaşanan çelişkileri hatırlattım.
Bir örnek daha vereyim.
Zonguldak’ın en özel mekanlarından Tabipler Odası Lokali’nin bahçesinde alkol veriliyor diye işlem yapıp mekanı kapattırıyorsunuz. Yani lokal (lokal dediysek  zaten meyhane) bahçesinde yemek yiyebilir ama alkol alamazsınız. Dernekler kanunu böyle diyor diye kanunu adamına göre uygulayamazsınız. Mesela Ereğli sahilindeki çekeklerde herkesin gözü önünde alkol tüketimi devam ediyor.
Hani halk arasında moda olan bir cümle var ya;
“Ne içiyorsanız aynısından bize de verin” diye
Durum biraz öyle oldu.

Çok çirkin!
TOKİ’nin Sahil Düzenleme Projesi için harcanan milyonların bir kısmı ne yazık ki kısa süre sonra çöpe gidecek.
Mesela Camlı Köşk’ün olduğu yere bir bina yapmışlar.
Mekan küçük.
Dış kenarları direk.
Yetmemiş.
Orta sırası da komple direk.
Yetmemiş sahile konulması gereken çocuk parkı cadde ile o ucube bina arasında.
Oradaki açık alanı da yok etmişsin.
Orayı alan işletmeci kaç masa koyacak, hangi mutfakta sağlıklı hizmet verecek?
Neyse!
Her çalışma çok mükemmel!
Kusursuz!

Güzel hayaller!
Zonguldak Kent Konseyi Başkanı Hakan Kutoğlu ve arkadaşları azimle çalışıyor.
Bu görev öncesine kadar Z HABER’de yazan Kutoğlu’nun ne kadar dolu ve donanımlı olduğunu yakından biliyorduk.
Çok daha verimli çalışma ve önerilere imza atacaklardır.
Zonguldak Belediyesi ve kent bürokrasisinin, kentin özüne dönebilmesi için bu çabalardan, anlayıştan, fikirlerden daha fazla yararlanması gerekiyor.

BEÜ Meselesi!
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin daralan ekonomik hacmi, düşen 3 bin 500 öğrenci sayısı ve diğer gelişmeleri yorumlamaya çalışıyoruz.
Yıllardır önerdiğimiz bazı işler vardı.
Şimdilerde yine hatırlatıyoruz.
Elbette yeni kayıt öğrenci sayısının 9 binden 5 bin 500’e düşmesinin pek çok nedeni var.
Biz bu nedenleri biliyoruz.
Siz hemen savunmaya geçip topu taca atacağınıza bu işin, sürecin neresindesiniz?
Her olayda bu kadar kestirmeden savunmaya geçince komik oluyorsunuz?
Kendinizi sorgulamaktan neden bu kadar korkuyorsunuz?
Bu şehir bizim.
Z HABER olarak biz bu şehre sahip çıkıyoruz.
Benim memleketim!
Benim üniversitem!