Zonguldak Milletvekillerimizin saha çalışmalarını bizzat takip etmeye hazırlanırken Karabük Kayı Köyünde Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç’ın köy gezisine denk geldik.
Genç ve enerjik muhtar Ramazan Sinan Aykurt’un mütevazi talepleri karşısında İl Başkanı Ferhat Salt konuştu önce.
Köye ilgi ve destekleri için teşekkür etti.
Milletvekili Keskinkılıç da kendisine has mütevazi yapısı ile yapabileceklerini ve yapamayacaklarını söyledi.
“Bakarız – ederiz – hay hay” falan demeden net bir dille söyledi bunları.
Sonuç olarak 4 konuyu sıralayıp, Özel İdare yetkililerine not aldırıp çözülmesi talimatını verdi.
Su tüketimi konusunda da uyarılarda bulundu Keskinkılıç.
Seneye daha fazla sıkıntılar yaşanabileceğine dikkat çekti.
Toplantı salonunda köylülerden gelen eleştirilere de teşekkür ederek tek tek kucaklaştı.
Gönül almasını bilen, halkın arasından gelen bir vekilin nezaketine tanık olduk Karabük’te.
Köy muhtarımız Aykurt’a da söyledik.
“Sözler tutulmaz ise bize yaz” diye.
Söz çayını içmeye geleceğiz muhtarım.
Yeni dönemde Zonguldak Milletvekillerimizin halkla buluşmalarına, köy gezilerine eşlik etmek istiyoruz.
Bakalım neler oluyor buralarda.


Para - ego - siyaset!
Zaman zaman siyasetçiler ve bürokratlarımız ile sohbetlerimiz oluyor.
Özellikle siyasetçilerimiz.
Yıllardan beri çok yazdık.
Yine yazalım.
Biliyorum sürekli kulağa hoş gelen şeyler duymak istiyor ve kulağınıza hoş şeyler söyleyenlere tapıyorsunuz.
Biz dostlarımız, bize güvenen veya gerçek durumunu görmek isteyen siyasetçilere ne görüyorsak onları söylüyoruz.
Bazen yazıyoruz.
Geçmiş yıllarda bizi dinlemeyen ve sonrasında hüsrana uğrayan; “ya haklısın ama” diye devam eden siyasetçilerimizin durumuna üzülüyoruz.
Yani siz bilirsiniz.
Aranızda pasıyla, egosuyla kendisini çok rezil eden siyasetçilerimiz var.
Komik işlerle uğraşan hala ergen tripleri ile yaşayan isimler.
Tekrar ediyorum.
Yazık etmeyin kendinize.
Bu kafa ile ne gönüllerde yer edebilirsiniz ne koltuklarda kalabilirsiniz.
Siz bilirsiniz!

Çakraz soğanı!
Zonguldak – Bartın hattında pek çok restoran ve benzeri ticari işletmenin hem hijyen hem de müşteri ile ilişki tarzları nedeniyle kapatılması gerekiyor.
Bu ayrı bir konu.
Pis pis çalışanlar kadar bir de soyguncu olanlar var.
Bartın Amasra’ya bağlı Çakraz’da yaşanmış bir olay.
Adam otel müşterisi.
Akşam yemeğinde ailece balık yeniliyor.
Hesap geldiğinde balığın yanında istenen soğanın da ayrıca adisyona eklendiği görülüyor.
Ankara’da Ciğerci Apo’ya gittiğinde biri bitmeden diğer mezelerin bol bol gelmesine alışmış Ankaralı vatandaşı bir daha Çakraz’a getiremezsin.
Bizimkiler aç aç!
İlgili kurumların bunları denetleyip mühürlemesi gerekiyor.
Benzer durum Filyos’ta saygın bir iki kurum dışındakiler için de geçerli.


Paralar kime gitsin!
Biz Zonguldak’ın moral değeri Zonguldakspor’a sahip çıkmanın farklı formüllerini yazıyoruz.
Bugün yazmıyoruz bunları.
20 senedir.
Son olarak diğer illerde yapılan özel plaka satışı için yapılacak açık artırmadan elde edilen gelirlerin aktarılmasını önerdik.
Bu para Zonguldakspor’a gitmesin eğitime gitsin diyenler de oluyor.
Doğrudur.
Keşke bugüne kadar eğitime destek konusunda yaptığımız ve yapılan tüm çağrılar için de kentin ileri gelenleri, valileri, belediye başkanları ilgi gösterseydi.
Mesela Prof. Dr. Hakan Kutoğlu’nun ve arkadaşlarının eski adıyla Karaelmas Üniversitesi Vakfı yeni adıyla Bülent Ecevit Üniversitesi Vakfı için verdiği mücadeleye sahip çıkabilseydik.
Allah’tan Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer göreve geldi de Kutoğlu ve arkadaşlarının bu çabasına sahip çıkarak öğrencilerin imdadına yetişti.
Hakan hocamız kente gelen ve Zonguldak BEUN’u tercih eden öğrencilere burs verilmesi ile kentin gelecek ekonomisi arasında doğrudan bağ kurdu ama koca kente, şehri çok seven bunca siyasetçi, bürokrat ve esnafa anlatamadı!
Yine bizim çok üzerine düştüğümüz bir konu.
Karabüklüler Vakfı’nın Karabüklü gençlerin eğitimi için yıllardır verdiği mücadeleden örnekle Zonguldaklılar Vakfı’nın kurulmasını önerdik.
Her anlamda şehrin ortak aklı olmasını önerdik.
En çok sahip çıkan Türk Telekom eski yöneticilerinden siyasette hak ettiği yeri alamamış Sinan Bizkevelci oldu.
Plakalar yeter ki böyle rakamlara satılsın.
Şehrin menfaati, eğitim ve spor bursu başta olmak üzere bu şehrin gençleri için harcansın.
Bunlar olacaksa Zonguldakspor için başka gelir kaynakları da bulunabilir.
Herkes bu durumdan mutlu olur.
Dün de dediğim gibi.
Zonguldaklı isterse en iyisini yapar ama işte keşke istese!
İstemekle kalmasa gereğini yapsa!
Aslında ortada para da yok iman da!
20 senedir aynı şeyleri konuşuyoruz bir karış yol gidemedik.
Bu arada İsmail Recai Şanlı ve Ayhan Bal’ın da kulakları çınlasın.

Politik değil gerçekçi olun!
Biz burada Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem ile konu odaklı eleştiriler yapıyoruz zaman zaman.
Bazıları ateş püskürüyor.
Aralarında bir ikisi de sürekli olarak bir; “Arpanız kesildi tabi” falan gibisinden terbiyesizleşiyor.
Valla şüphesi olan varsa buyursun geldin.
Kahvemizi içsin bizzat aydınlatalım.
Selim Alan da bizi 4.5 sene yok saydı.
Kendince hedef yaptı.
Sonra; “Ben hata yaptım” dedi ama iş işten geçmişti.
Yani biz hizmete, halka verilen değere, insani ilişkilere ve saygıya bakarız.
İyi yapılanı da yazıyoruz.
Eksik ve kasıtlı durumları da.
İnsanlarımız hep bu kadar çok dert yanıp hem de politik bir koruma kalkanı oluşturmak istiyorlarsa saygı duyarız.
Bizim yaptığımız durum tespiti.
Bu kadar kör olmayın.
Biraz gerçekçi olursanız siz kazanırsınız şehir kazanır!
İktidarın ekonomide şehre yaşattıkları ne kadar şehrin ve bizlerin gerçeği ise Zonguldak Belediyesi’nin birkaç makyajlı çalışması dışında içine düştüğü yönetim acziyeti de bu şehrin gerçeğidir!
Biz Zonguldaklıya diyoruz ki;
“Dik olun.
Hakkınızı arayın.
Şehrinize, sorunlara sahip çıkın”
Ama siz doğruya ve yanlışa partizanca bakıyorsanız bu şehre bir kez daha geçmiş olsun!