Kim ne derse desin.
Olay demek ki gerçekten böyle.
Müteahhitler hırsız.
Yapı denetimciler sahtekar.
Belediyeler avantacı.
Böyle olmasa o kadar yeni bina bu kadar kolay yıkılır mı?
*
Adıyaman.
Depremde ayakta kalıp krizi yönetmesi gereken belediye binası yerle bir olmuş.
Tam karşısında olan ve tepeden dibe cam giydirme binanın camlarında çatlak yok.
10 şehirde büyük yıkımlar var ama TOKİ tarafından yapılan binalar sapasağlam.
Nasıl oluyor bu iş?
*
Bir de bu konularda her işi kadere bağlayanlar var.
Yahu yüce yaratan sana akıl vermiş.
Fen vermiş.
Matematik vermiş.
Sen atan Mimar Sinan’ın asırlar önce öğrettiği yoldan değil çakallık yolundan gitmişsin!
Neyin kaderi!
Depremi engelleyemezsin ama depremde bu kadar kolay yıkılan binaların kader deyip geçiştiremezsin.
*
Mesele ülke meselesi.
Ama hal böyle iken Zonguldak’ın da hırsız müteahhitleri, sahtekar yapı denetimcileri ve avanta karşılığında usulsüzlüğe göz yuman belediyeleri yok mu?
Var mı yok mu?
Bunu anlamak için depremi beklemeye gerek var mı?
Geçenlerde Kahramanmaraş’ta olan ikinci depremde Zonguldak’ta bazı binalarda bulunan vatandaşlar kendilerini caddeye attı.
Bugün Alaplı merkezli 3.3. şiddetinde bir deprem oldu.
Tüm bunlar için;
“Zonguldak’ın altı kaya çökmez” demek yeterli mi?
*
Çok değerli bir bürokratımız sık sık kurallardan bahsediyor.
Kural!
Kural!
Kural!
Aynen öyle.
Ama kuralları herkese eşit uygulayamadıktan sonra kuralın da bir hükmü yok!
*
Zonguldak’ta son yıllarda yapılan tüm binalar depremi, karstik boşluklara veya başka nedenlere bağlı yıkılmayı beklemeden bağımsız denetçiler tarafından denetlenmeli!
Kim yanlış yaptıysa bırakın canı yansın!
Yeni depremler!
İnsan düşünüyor.
Gece depreme yakalanırsak çocuğu da alıp ne tarafa saklanabiliriz.
Yatağın cam tarafına mı çökmek lazım, diğer tarafına mı?
Her ihtimale karşı bulunduğumuz yerlere şişe ile mi su koymalıyız bardakla mı?
Telefon yanımız da mı olmalı uzakta mı?
Günlerdir yaşadığım bu durumu inanıyorum ki pek çok anne baba yaşıyor.
Ama bazıları hala gevşek gevşek gülüyor, makara yapıyor!
Elbet Türkiye normalleşecek.
Bizler de normalleşeceğiz.
Ancak Türkiye Adana, İzmir ve İstanbul depremlerine bu kadar yaklaşmışken tedbirleri ve yaşanabilecek olumsuzluklar karşısında kriz planlamalarını çok daha iyi yapıp hazırlamak zorunda.
Bankalar ve madenci!
Hatırladınız mı?
Bankalar Türkiye Taşkömürü Kurumu işçilerine 17 binden fazla promosyon bedeli vermemek için yarışıyordu.
Kurumun hesaplarının döndüğü banka da dahil.
TTK yönetimi ve sendika da bu konuda yeni bir formül üretmek yerine bankalara teslim olmuştu.
O bankaların çantada keklik gördükleri madenci büyük depremde nice canlar kurtardı.
Ey tefeci bankalar!
Sizin vereceğiniz promosyonlarınız bir madencinin tırnağı etmez!