Biz neden bu kadar kafa patlatıyoruz?
Şehir daha yaşanabilir olsun.
TTK’ya işçi alınsın.
Rödevanslı sahaların sorunları çözülsün.
Daha fazla akademisyen, öğrenci, doktor gelsin, insanlarımız farklı şehirlere gitmek zorunda kalmasın.
*
Şehirde turizm adımları atılsın, insanlar gelsin şehir kazansın.
*
Şehir temiz olsun, b.. kokmasın, ilgi odağı ve turizm adına farkındalık oluşturacak tasarımlar yapılsın.
*
Şehir sosyal olsun, insanlar sokağa insin, vakit geçirsin.
*
Az sayıda ki üretici firmalarımız yaşasın, daha fazla istihdam sağlasın ki insanlarımız iş bulsun.
*
Yerel kalkınma modelleri için hızlı ve pratik adımlar atılsın, insanlarımız üreten olsun.
Ordu da olduğu gibi üreten oldukça piyasa canlansın.
Şehrin kılcal damarlarına da kan aksın!
*
Bunları ve fazlasını hemen hemen her gün yazıyoruz.
Z HABER şehre sahip çıkıyor.
Sorunlara sahip çıkıyor.
Çözüme çaba harcıyor.
Sahip çıkan başka meslektaşlarımız da var elbet.
*
Buradan çok net söyleyeyim.
Bugün basın olmasaydı pek çok hizmet hala hayata geçmemişti.
Bizler bu kadar kafa patlatırken, milletvekili, belediye başkanı, bürokrat ile karşı karşıya gelirken;
birçok esnafımız, iş insanımız, siyasetçimiz, bürokratımız, avukatımız, noterimiz, STK başkanları ve siyasetçiler bu çabalarımızı hak etmiyor!
Çok net!
*
Özetle bu şehirde her alanda derdine yanan da, sahip çıkmayan da bizim insanımız!
*
Derdi olan gereğini yapar!
Konuşmakla kalmaz!
Kişilere değil şehre, hizmete, ortak akla sahip çıkar!
Akraba-i taallukat!
Bizde siyasetçiler ve seçilmişler ne kadar önemliyse akraba-i taallukatı da ayrı bir önem taşır!
Siyasetçi sonradan görme olursa bir de onların çakması çıkar!
Siyasetçilerimizin egolarına yenik düştüğü yerde özellikle erkek kardeşlerde kişilik bozuklukları ve eziklik dışa vurur!
Türkiye’de çok dikkat çeken örnekler oldu.
Zonguldak’ta da ne yazık ki yıllar içinde bunları gördük.
Seçilmişlerin akrabalarının yapması gereken en birinci şey;
“Benim yüzümden bir laf gelmesin” savunma hattına çekilmektir.
Ama bizde özellikle erkek ağabey veya kardeşler türlü türlü işlerle karşımıza geliyor.
Bu durum;
seçilmişlerin şımarık hallerinin kontrolden çıkmış etkisi mi yoksa;
‘Birader seçildi ben neden bir baltaya seçilemedim kompleksi’ mi?
Bu şehir zaten seçilmişler ile uğraşıyor bir de Akraba-i taallukatınız ile uğraştırmayın milleti!