Bu güzel şehrin pek çok yerinde bağrına saplanmış hançer gibi duran binalar var.
Ucubeler.
Kaldıkça daha da ucubeleşen yapıtlar.
Mesela Kozlu’da yapılan atıl durumdaki AVM binası.
Daha önce girdik.
Gözlemlerimizi paylaştık.
Çağrıda bulunduk.
Bir diğeri Westa AVM.
Çok önerdik.
Burayı baştan aşağı çocuk AVM yapın diye.
Olmadı.
Anlamadılar.
İçi boşaldı.
Şehrin girişinde duruyor.
Şehir küçüldükçe ve yönetim hataları nedeniyle çürümeye başlayacak.
Sorun şu.
Şehrin bu binalara her anlamda ihtiyacı var ama binalar özel şahısların.
Devlet el koyamıyor ama el atmaya da yanaşmıyor.
Westa’nın patronları için bir sorun yok.
Onlar nasıl olsa kredileri kullandılar.
Onlar için bu bina devede kulak bile değil.
Şehirde belediye binasından, kültür merkezine, çok amaçlı salonlardan çocuk merkezilerine yer sorunları ve yerleşke sorunları var.
Şehrimizin değerli yöneticileri; “Buralar şahıs malı. O nedenle karışamayız” diyebilir.
Ama seyirci kalamaz.
Çözüm odaklı girişimler, farklı alternatifler yok sayılamaz.
Mesela Gençlik ve Spor Bakanlığı gitti yurt yapmak yerine ÜNİYURT’u aldı.
Buralar çok para alınamaz demek yerine şehrin akil ve çözüm odaklı yöneticileri bir araya gelerek bunları dert etmeli.
Yani bazen teşvik edici, bazen yönlendirici olunabilir.
Canlı cenaze gibi duran bu binalar bu şehrin malı.
Kaldıkça ucubeleşen heybetli duruşları ile dikkat çekerken bizim belediye başkanlarımız ve bürokratlarımız, iş dünyası temsilcilerimiz ne düşünüyor acaba?
Halk otobüsü!
Zonguldak Belediyesi Kent Lokantası yaptı.
Güzel.
Ancak zaten iş yapamayan esnaf derli.
Zonguldak Belediyesi Halk Ekmek yaptı.
Yani güzel gibi.
Fırıncılarla anlaşıp başka formül bulunamaz mıydı?
Zonguldak Belediyesi market açacak?
Güzel.
Marketçiler de belki fiyatlara biraz çeki düzen verir.
Neyse işte.
Her hizmetin artı yönleri de var eksi yönleri de.
Şehir cücük kadar, ekonomi kötü olunca her hamle daha çok etki tepki yaratıyor.
Halk için yapılan her şey arka planda siyasi veya şov amacıyla da olsa destek bulur.
Söz konusu bu ekonomik zorluklar varken her dokunuş zor durumdaki vatandaşta karşılık bulur.
Eyvallah!
Peki bu hizmetler üzerinden bu kadar politika yapılırken halkın olmazsa olmazı halk otobüsleri işi ne oldu?
Herkesin kullanmak zorunda olduğu, kuruş hesabı yaptığı bir şehirde bu halk otobüsü işi neden yarım kaldı?
Geçmiş belediye yönetiminde zaman zaman yaşanan ve tepki çeken aksaklıklar neden bu dönem olağanlaştırıldı?
Neden bu konuda konuşan yok?
Halkımızın en haklı talebi olan toplu taşıma hizmetlerini neden rezil ettiniz?
Mesela halkın içinden, sokaktan pazardan gelen CHP Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu ne diyor bu işe?
Mesela İl Başkanı Devrim Dural ne diyor?
Mesela her konuda mutlaka en doğrusunu söylediğini düşünen seçim döneminin gölge belediye başkanı Atınç Kayınova ne düşünüyor?
Biz hatırlatalım da yoğun gündem arasında unutmuş olabilirler!
Çetin Bozkurt hayal kırıklığı!
Devrek eski Belediye Başkanı Çetin Bozkurt’un bir kişinin tutuklandığı yolsuzluk ve diğer iddialarla ilgili dosyada şimdilik ev hapsi ile serbest kalmasının ardından şöyle bir geçmişe bakalım.
Uzun yıllar Devrek Belediyesi’nde çalışan bir isimdi Bozkurt.
Nadir Saraç döneminden bu günlere pek çok başkan ile çalıştı.
Belediyede neyin nasıl yapılacağını en iyi bilen insanlardan biriydi.
Kimi zaman baskılara maruz kaldı kimi zaman cezalandırılmak istendi.
Ancak sonunda hayaline kavuştu ve başkan seçildi.
Dolayısı ile belediyede herkesi iyi tanıyan bilen birinin çok daha dikkatli, çok daha ölçülü, çok daha mesafeli çalışması beklenirdi.
Ona höt, buna höt derken önce çok kolay alabileceği seçimi kaybetti.
Gereksiz polemikler, belediye içinde dönen ve seyirci kalınan dolaplar veya içinde olduğu iddia edilen iddialar başına ne işler getirdi?
Biz en baştan beri diğer belediye başkanlarına yaptığımız uyarıları Çetin başkana da yapmıştım.
Başkan sıfır kusurlu da olsa bir siyasetçi açısından acı olan, çok rahatlıkla seçim kazanabilecekken belediyenin her şeyini en iyi bilen bir ismin bu durumlara düşmesi – düşürülmesi.
Diğer belediye başkanlarına da küpe olsun!
En halkçı Baba Hakkı Lokumcusu!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in Kent Lokantası ve Halk ekmek benzeri uygulamaları genel olarak kamuoyunda memnuniyet yaratmış durumda.
Şimdi bu sayı artıyor.
Gelir dağılımı adaletsizliğinin büyümesi ile hızla fakirleştirilen halka el uzatmak, iktidarın yaptığı sosyal politikaların benzerini belediye olarak yapmak kaçınılmaz.
Belediyeler bunları yaparken esnafın dengesini, iş hacmine darbesini de göz ardı etmemeli.
Ama belki lazım olur diye bir başka öneriler getirelim bu zincirlere.
Her semtte, her mahallede görmek istediğimiz mekanlar.
Halk Pasta!
Halk Çerez!
Halk Tekel!
Halk Berber!
Halk Balık!
Halkın Meyhanesi!
Tahsin’in Yeri!
Halk Düğün Salonu!
Halk Simit!
Halk Oyuncakçısı!
Halk Ganyan!
Halk Nalburcusu!
Halkın Soslu Kebabı!
Halk Çiğköfte!
Halk Tv Satış tamir!
Halk Telefon!
Halk İşkembe!
Bunlar ve daha fazlasını bekliyoruz.
Şaban İnşaat Malzemeleri!
Atınç Garnitür!
Süleyman Yumurtaları!
En halkçı Baba Hakkı Lokumcusu!
Valla arada gülmeyi de unutmayın.
Üç günlük dünya.
Arada gülmeyi de deneyin!
Allah hepinize sağlık versin.
Biletler bedava…
Rekor kıralım!
Nesine 3. Lig 4. Grup’ta play-off yolunda 26 Nisan Cumartesi günü seyircisi önünde ligin son maçı olan 30. Hafta maçında Polatlı Belediyespor ile karşılaşacak olan temsilcimiz Zonguldakspor, bu kritik maçın hazırlıklarını sürdürdü.
Harun Demir başta olmak üzere yönetimden taraftara tribünleri dolduralım çağrısı var.
Güzel maç güzel heyecan olacak.
Şartları zorlayalım tribünlerde buluşalım.
Herkes arkadaşlarını, yakınlarını ikna etsin ve tribünleri doldurarak bir rekor kıralım.
Biletler bedava.