Yıl 1937, günlerden 3 Nisan…

Uzun Mehmet’in 1829 yılında Karadeniz Ereğli’nin Neyren Deresi yatağında bulduğu kömürün kara elmasa, yakımlık kömürden öteye altın değerine dönüştüğü tarih.

Zonguldak-Ankara demiryolu üzerindeki Safranbolu ilçesi Karabük istasyonu yakınlarında Ülkemizin ilk ağır sanayisi Karabük Demir Çelik Fabrikasının temelinin atıldığı tarihi gün.

Ogün, tören için Ankara’dan Karabük İstasyonuna gelen trenin merdivenlerinden önce Başvekil İsmet İnönü indi.

İnönü’den sonra gözler, ilk demir çelik fabrikasının Karabük’te kurulması için büyük emek veren Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Çakmak’ı arasa da o gelmemişti bu tarihi törene.

Onun yerine uzun boyu ve iri cüssesiyle Altay dağları kadar heybetli bir general indi trenden.

Çoğu kişi onu Fevzi Çakmak Paşa zannetti.

Ancak o değildi. 

Fevzi Çakmak’ı temsilen gelen o heybetli kişi 1. Ordu Komutanı Orgeneral Fahrettin Altay’dan başkası değildi.

Atatürk’ün en yakın silah arkadaşlarından biriydi.

Atatürk sevgi ve saygısıyla yoğrulan, üstlendiği tüm görevleri başarıyla yerine getiren bir komutan olarak hafızalarda iz bıraktı.

Kurtuluş Savaşı’nda Yunan Kuvvetlerini kovalayarak İzmir'e giren ilk süvari birliklerinin kahraman komutanıydı.

1934 yılında İran ve Afganistan arasındaki sınır anlaşmazlığında hakemlik yaptı. İran-Afganistan sınırının çizilmesini sağladı.

Atatürk’le birlikte Altay maçını izledi.

Soyadı Kanunu çıkınca Atatürk tarafından Altay soyadı verildi.

Canından çok sevdiği Atatürk’ün vefatı dağ gibi heybetli general için büyük bir yıkımdı.

Atatürk’ün vefatında cenaze töreninin komutanıydı ve naaşı başında ilk nöbet tutan asker o oldu.

Dağ gibi heybetli general, hayattaki en yakın silah arkadaşının başındaki nöbetinde gözyaşlarını tutamadı.

İzmir’de bir semte ve metro istasyonuyla Altay tankına adı verildi.

İkamet ettiği İstanbul’da 25 Ekim 1974 tarihinde hayata veda etti.

Mekânın cennet, ruhun şad olsun Fahrettin Altay Paşa.