Bülent Ecevit Üniversitesi Sayın İsmail Hakkı Özölçer’in davetine katıldık. Dikkatle dinledik. 
Yol haritaları ve hedefleri konusunda bilgi sahibi olduk.
Sayın Özölçer, ölçüyor biçiyor.
Özölçer ve ekibi şehri üniversite ile daha fazla kucaklaştıracak, daha fazla barıştıracak, daha fazla kaynaştıracak köprüler kurmak için çoktan icraata geçti.
Yıllardan beri anlattığımız o cam duvarı tuz-buz etmek için çalışıyorlar.
Çok hızlı başladılar.
Çok inançlılar.
Öğrenci sayısını arttırmanın ötesinde ZBEÜ’yü çok daha fazla rekabet edebilir, tercih edilen ve eğitim kalitesinin yüksek olduğu bir üniversite haline getirme hayalleri var.
Üniversite çalışanları arasında kurumsal barış yine öncelikleri arasında.
Liyakat olmazsa olmazı.
Tıp Fakültesi Hastanesi’nin hastane boyutunda yaşanan sorunların azaltılması, teşhis ve tedavi uygulama açısından tercih edilen bir üniversite hastanesi olması, mevcut hocaların yanında alanında başarılı yeni hocaların istihdam edilmesi de bir başka öncelik.
Zonguldak’ta başarılı bir grafik çizmenin yolunun kurumsal disiplin, şeffaf yönetim ve çok çalışmakla birlikte Ankara’dan yeni kaynaklar, yeni hayırseverler bulmaktan geçtiğinin farkında.
Bunların yanında doğru marka çalışmasının üniversite ve kente çok şey katacağına vurgu yapıyor Sayın Özölçer.
Tabii ki şehre, siyasete, belediyelere, hayırseverlerimize de önemli görevler düşüyor.
Senkron tutarsa 4 sene sonra çok daha güzel bir tablo bizi bekliyor.
Şehir, şehrin tüm sakinleri üniversiteye her alanda sahip çıkarak farkındalık hızını arttırabilir.
Özölçer; heyecanlı, özü sözü bir, politik konuşmasını, rol yapmasını beceremeyen, rahat, kararlı ve her doğruyu her yerde konuşmaktan çekinmeyen biri olduğu için bazen derdini anlatmakta sıkıntı çekebilir veya gereksiz polemiklerin ortasında kalabilir. İşte o zaman bizler asıl meseleleri değil, zaman kaybettirecek, enerjimizi alacak işleri yazmak, konuşmak, tartışmak zorunda kalabiliriz.
Şehir adına yeniden umutlanmak güzel.
Tekrar hayırlı olsun.

Yavuzyılmaz’dan bakan olur mu?
Bir önceki yazıda Zonguldak’ın veya bölge illerinin Bakansızlığına dikkat çekmiş, milletvekillerinin de eskisi gibi etkili olamadıklarını paylaşmıştım.
Bu nedenle bölgeden bakan çıkabilecek potansiyele sahip isimleri meclise gönderebilmenin önemine dikkat çekmeye çalıştım.
Yılların milletvekili Sayın Polat Türkmen’in mevcutlar içinde bu güne kadar bakan olabilmesi gerektiğine vurgu yapmaya çalıştım.
Ancak o performansı göstermediğini de belirtmek gerekir.
Bir okurumuz Deniz Yavuzyılmaz’a vurgu yapmış.
Yavuzyılmaz’ın genel merkez performansı zaten ortada.
Zonguldak’ta da CHP’nin ötesinde toplumun farklı politik kesimlerinde karşılık buluyor.
Çünkü sorun bazlı siyaset yapıyor.
Sama Ankara başka!
Muhtemel bir CHP iktidarında Yavuzyılmaz’ın önü elbette açık.
Onda sorun yok.
Sorun CHP’nin tek başına iktidar olabilecek bir performans ortaya koyamamasında veya toplumu yeterince ikna edebilecek etkiyi sağlayamamasında!