Milletvekili aday adayları sayısında bolluk var.
Ancak!
Adaylıklar konusunda isimlerin çoğu iddialı.
Kimi gerçekten milletvekili olmak istiyor.
Kimi sadece milletvekili olup yedi ceddine miras bırakmak istiyor.
Kimi aday adayı olarak çıkış veya reklam yaparak bürokrasi veya gelecek yerel seçimler öncesi piyasa yapmak istiyor.
Kimisi bu aday adaylık işinin bir gün bir yerde işe yarayabileceğine inanıyor.
Kimisi hiçbir beklentisi olmadan sadece partisine ve liderine destek olduğunu göstermek, kamuoyu etkisi yaratmak için aday adayı oluyor.
Kimisi mülakatlarda bir başka aday adayının adını verip onu daha güçlü kılacağına inandığı için sahaya çıkıyor.
Kimisi de yeşillik olsun diye aday adayı oluyor.
Bir de liste yapanlar var.
Cümbür cemaat liste yapıyoruz.
Pek çoğunda insanlar kimi görmek istiyorsa ona göre liste yapıyor.
Biz de Ankara’dan dolaylı yollardan alabildiğimiz kulis bilgilerine göre karalıyoruz.
Bu liste yarışının en zor olacağı yer Ak Parti.
Ak Parti’de ilk üçe kim girecek?
Tahmin edilenler mi?
Gönülden geçenler mi?
İşimize yarayacaklar mı?
Zonguldak’a yarar sağlayacaklar mı?
Bilmiyoruz.
Ak Parti’de referans yarışı var!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilmediğini kim nereden bilecek?
Sıra daha oraya gelmedi.
O nedenle şu birinciymiş – bu ikinciymiş demek mümkün değil!
CHP’de de, İyi Parti’de de bu durum böyle.
Referansalar yarışıyor.
İhtimali yüksek olanlar var.
Bir de aday adayı olmadan arkadan dolaşanlar var!
Sonuç olarak öyle listeler çıkabilir ki hepimiz şaşkına döneriz!
Bence büyük sürprizlere hazır olmakta fayda var!
Bir okur eleştirisi / Kıvırcık - Özcan Ulupınar!
Eski Ak Parti Milletvekili Özcan Ulupınar’ın siyaseten büyük umutlarla seçildiğini ancak, hataları, anlamsız kavgalar ve kıskançlıklar sonrası kaybettiğini, Ulupınar ile birlikte Zonguldak’ın, Zonguldaklının da kaybettiğini yazmıştım.
Yazının son kısmında da;
“Çok sevilmesine rağmen gereksiz polemikler ile gündemi işgal etti.
Kıvırcıklar olarak Ankara’da, Çaydeğirmeni’nde, Devrek’te, Dedeman’da birbirlerine girdiler” demiştim.
İsimsiz okurumuz ki - kendisinde telefon numaramız mevcut arayabilir- demiş ki;
“Kıvırcık lafı Zonguldak'a sonradan Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu'dan gelen Ermeni, Rum-Pontus ve kimliksiz dönmelerin yerli Yörük-Türkmen halkı azımsamak ve yer yer aşağılamak için kullandıkları bir laftır. Bunu da en iyi bilenlerdensin. Kendin de Kastamonulu kökenlisin. O halde? Gören de seni bir şey sanar, yazıklar olsun” demiş.
Sağ olsun!
Benim hiçbir zaman bir etnik sınıflandırma çabasında olmadığımı bilenler biliyor.
Böyle bir aşağılama algısı oluştuysa ben yine de samimiyetle özür dilerim.
Bu söz sadece yerel dilde söylem alışagelmiş bir tasvirlema amacıyla kullanılmıştır.
Ancak, dedesinin dedesinden şöyle Zonguldaklıyız, böyle Zonguldaklıyız diyenlerin birbirini yemeye çalışırken nasıl zarar gördüklerini, kendilerine, siyasete ve şehre neler kaybettirdiklerini anlatmaya çalışmıştım.
Mesela Devrek’in iki güzel evladı Özcan Ulupınar ile Başsavcı Yüksel Kocaman’ın nasıl birbirlerini yediklerini bunun da nelere mal olduğunu anlatmak istemiştim!
Yani konunun öznesi budur!
Sorunun babası da budur!
Bunun gibi sayısız örnekleri siz de sayabilirsiniz!
Halk rahatsız!
Bu ülkede insanlar siyaseten farklı partileri ve liderleri destekleyebilir.
Fikir çatışması yaşayabilir, oy kaygısı nedeniyle çatışabilir.
Ama bu ülkede galiba insanların çatışmadan, fikir ayrılığı yaşamadan büyük rahatsızlık duyduğu olaylardan biri Demirören Holding'e verilen ve bugüne kadar sadece yüzde 3.2’si geri alınabilen, 2 yapılandırma ile 14 yıl vadeye yayılan 895 milyon dolarlık Ziraat Bankası Kredisi.
Ak Kavga!
Ak Parti Zonguldak örgütünde kaos bitmiyor.
Güç savaşı.
Entrika.
İnat.
Ve çok daha fazlası.
Dava adamlığını adam adama kavgaya dökmüş durumdalar.
Uzun yıllar Zonguldak siyasetinde böylesine kendini pirana gibi kemiren bir örgüt anlayışı görmedik.
Zonguldak Belediye Başkanlığı seçimine kadar da partide çekişme - rekabet vardı ama böylesi rezillikler yoktu!
Bunlar bir ailenin iç meselesi gibi olabilir ama Zonguldak zarar görüyor.
Yazık!
Günah!
Acaba Sayın Cumhurbaşkanı bunları bilse ne derdi sizlere!