Zonguldak Limanı’nda yapılmakta olan kömür yükleme işlemi esnasında etrafa saçılan kömür tozları, Zonguldak şehir merkezini bir kez daha yaşanmaz hale getiriyor.
Hepimiz bakıyoruz.
Hepimiz boğuluyoruz.
Özellikle Merkez, Soğuksu, Terakki ve Bahçelievler bölgelerinde oturan ve çalışan vatandaşlar iki haftadır kapılarını camlarını açamaz duruma geldi.
Ve bir tane yönetici çıkıp; “arkadaş ne oluyor?” demiyor.
Mahalle muhtarı görmemiş.
Vatandaş bıkmış.
Zonguldak alışmış.
Çatalağzı Termik Santrali’ne teslim edilmek üzere özel bir firma kanalıyla Trabzon’dan getirilen ithal kömürün nakli sırasında yaşanan toz bulutu nedeniyle lokantalar da zor durumda kaldı.
O toz tanecikleri lokantalara giriyor.
İnsanların ciğerine iniyor.
Yıllardır benzer manzaralar karşısında çaresiz kalan ve yetkililere seslenmek isteyen vatandaşlar bizlere ulaştı.
Vali Mustafa Tutulmaz’a seslendiler.
Vali bey sorar.
Onu da bir şekilde ikna ederler.
“Yok, efendim aslında şöyleydi de böyle oldu.
Böyleydi de şöyleden böyleye döndü!” diye.
Çünkü bu manzara bu şehir için fazla normalleşmiş durumda.
Bu kadarı çok fazla!
İnsanın ve insan sağlığının bu kadar yok sayıldığı bir anlayışı anlamak mümkün değil.

Altı vali bir sorun!
Turizm odaklı çalışmalar gündemde.
Vali Yavuz Erkmen, Vali Erdal Ata, Vali Ali Kaban, Vali Ahmet Çınar, Vali Erdoğan Bektaş ve Vali Mustafa Tutulmaz.
Son dört Vali döneminde aynı şeyleri çok fazla konuşuyoruz.
Vali Tutulmaz da bu konularda hassas ve yoğunlaşacak görünüyor.
Konuşuyoruz.
Yıllardan beri konuşuyoruz.
Çoğunda boşa konuşuyoruz.
Elimizde hala bütüncül ve hızlı uygulanabilir bir harita yok.
Yüksek maliyetli projeler dikkat çekiyor.
Astarı yüzünü geçiyor.
Dün de söyledim.
Kenti, ortak aklı devreye girmediği için gelen tokatlıyor giden tokatlıyor.
Zonguldak, bürokratların keyfine göre yönetiliyor.
Turizm konusu da böyle.
Z HABER adına ve kendi adıma konuşayım.
Şehrin güzel yönlerini anlatmak, enforme etmek için elimizden geleni yapacağız.
Tüm yanlışlara, tüm beceriksizliklere ve heba edilen yıllara rağmen bir fotoğrafla, bir haber ile bir slogan ile şehri anlatmaya, tanıtmaya devam edeceğiz.
Bu konuda yapacaklarımız var.
Çünkü biz bu şehri seviyor, değer veriyor ve saygı duyuyoruz.
Her santimi, her farkındalığı, her kıyısı, her sahili, her kayalığı, her acısı bir turizm değeridir.
Çok büyük makro projelere, çirkin binalara gerek yok.
Pratik akla, hızlı bürokratlara ve işi bilen insanlara ihtiyaç var.
Varsa bu konularda fikirleriniz ve sloganlarınız lütfen yazının altındaki yorum bölümüne yazın, paylaşalım.
Şu işe artık bir hız verelim.

Ak Parti’de yeni koalisyon
Ak Parti’de Mustafa Çağlayan’ın ardından kimin göreve getirileceği merak konusu.
Gündeme gelen isimler var.
Bunların yanında resmi olarak gündeme gelmeyen ve konuşulan isimler var.
Aday sayısının 8-9’a çıkabileceğini görüyoruz.
Arka planda pazarlıklar, çapraz görüşmeler devam ediyor.
Refleks kontrolleri devam ediyor.
Tavşanlar, troller görev başında.
Milletvekili Hamdi Uçar kimi işaret edecek.
Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan kiminle yürümek istiyor.
Uçar ve Alan kimin üzerinde koalisyon sağlayabilir?
Gelecek ismin çapı, çabası, tecrübesi ne olacak?
En önemlisi de gelecek isim ileride en çok kimin işine gelecek?
Bu ve daha fazlası, sorunun yanıtı iki isim üzerinde dönüyor.
Biri istiyor.
Diğeri ortak çağrı bekliyor.
Kim gelirse gelsin önce Metin Karaduman sonra Mustafa Çağlayan ile yükselen çıtayı korumak zorunda ama ne milletvekili ne de belediye başkanı fazla göze batan isim pek istemez.

Posbıyık
Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ı pek çok söylemiyle eleştirebiliriz.
Malum seçimde yaşı da propaganda malzemesi oldu.
Olur.
Ama o Posbıyık sürekli vitrinde.
Çalışıyor.
Yaptığı işi de satmayı iyi biliyor.
Adına ister şov diyelim ister hizmet.
O dinamizmi görüyoruz.
Burun kıvırmak yerine bence her siyasetçinin ders çıkarması gereken yönleri var.