14/28 Mayıs genel seçimlerden
10 ay gibi kısa bir süre sonra
gerçekleştirilen yerel seçimlerde;
Sabit ve Dar gelirliler,
Enflasyon ve Hayat pahalılığı,
16 milyon Emekli,
Genç Nüfus,
Seçim pusulalarında
R.T. Erdoğan isminin olmaması,
Oy yok hizmet yok söylemi,
Seçmenin benimsediği ve
benimsemediği adaylar,
değişimin ana kolonlarını oluşturdu.
Genel seçimlerde milli beka
ve istikrar arayışı
seçmen davranışını belirlerken,
yerel seçimde ekonomik kriz ve
İktidardan beklentinin azalması
etkili oldu.
Muhalefet partilerinin
yapmadığı ittifakı seçmen
sandıkta gerçekleştirdi.
Ak Parti'ye olan kırgınlık ve kızgınlık
oy kullanma oranına yansıdı.
1 milyon 32 bin genç ilk kez
oy kullanmaya hak kazandı.
Kayıtlı seçmen sayısı
61 milyon 442 bine yükseldi.
2019 yerel seçimlerinde yüzde 84.67 olan
oy kullanma oranı 78.55 geriledi.
13 milyon seçmen sandığa gitmedi.
CHP 1977 seçimlerinden 47 yıl sonra
Belediye seçimlerinde
sandıktan birinci parti olarak çıktı.
AK Parti ise tarihinde ilk defa
ikinci parti oldu.
CHP 37.77
AK Parti 35.49
Yeniden Refah Partisi 6.19
oranında oy aldı.
İl Genel Meclisi Seçimlerinde de
ilk iki sıralama değişmedi.
Diğer partiler umduklarını bulamadılar.
CHP adaylarına ve seçmen profiline
bakıldığında Sosyal demokrat çizginin
merkeze yaklaştığı görülüyor.
Sahillere sıkışan CHP Anadolu’ya yayıldı.
Pek çok il el değiştirdi.
Ülke nüfusu ve ekonomik gücünün
yüzde 70’ini barındıran illerde
belediyeler CHP yönetimine geçti .
Daha önceki seçimlerde etkili olan
“Kimlik Siyaseti” büyük şehirlerde
hayli zayıfladı.
CHP ve Ak Parti'nin ardından
üçüncü olan Refah Partisi
siyasetin yeni aktörü oldu.
Seçimlerde milli görüş mirası ile
seçmenin karşısına çıkan
Yeniden Refah’ın iktidara yaptığı eleştirilerde
İsrail’le devam eden ticarete
vurgu yapması ve emeklilerle ilgili
söylemleri Ak Parti tabanında etkili oldu.
Bolu Mudurnu’da belediye başkan adayı
çıkaran Güç Birliği Partisi 3 oy alarak Cumhuriyet tarihinin en düşük oy alan
partisi oldu.
Her dönem olduğu gibi bu seçimlerde de maalesef ülke genelinde
muhtarlık seçimlerinde
6 kişi hayatını kaybetti.
Ülke nüfusunun beşte birinin yaşadığı
İstanbul, yerli ve yabancı basının en çok
üzerinde durduğu il oldu.
Genel seçimde itibar kaybeden
Anket firmaları güven tazeledi.
Başta CHP ve Ak Parti Liderleri
olmak üzere Belediye başkanlarının
seçim sonrası “Milli irade vurgusu”
Demokrasiye olan güvene katkı sağladı.
*
Seçim sonrası genel tespitlerim
kısaca bunlar.
Önümüzdeki zaman dilimlerinde
ülkeyi hangi senaryolar bekliyor derseniz .
*
Seçmen tercihine ve seçim sonuçlarına
bağlı olarak amiyane tabirle siyasette
“kartlar yeniden karılacak”
Parti yönetimlerinde değişim,
hatta bazı partilerin tarihe karışması
kaçınılmaz gözüküyor.
Sandıkta verilen mesajı değerlendiren
ve mesajı alan partiler kazançlı çıkacaktır.
Bu mesajlar içerisinde en önemlisi
iktidara yapılan uyarı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomi eksenli
yapılan bu uyarıya odaklanacaktır.
Belediyeler Siyasi Partiler için İktidara giden yolda önemli bir avantaj oluşturuyor.
Muhalefetin kazandığı belediyelerde
meclis çoğunluğunu da sağlaması belediye başkanlarının elini kolaylaştıracak.
Muhalefet yerel seçim sonuçlarının sağladığı moral motivasyonla pek tabii İktidara yürümek hesaplarını yapacaktır.
Lakin 1989 Belediye seçimlerinden birinci parti çıkan Sosyal Demokrat Halkçı partinin bu avantajı kullanamayarak 2 yıl sonra yapılan Genel seçimlerde 3 parti olduğunu hatırlatmak isterim.
Hepsinden önemlisi bundan sonraki
süreçte siyasetin ve Ülke gündeminin
en önemli konusu olacak
“Nur topu gibi”
“Erken Seçim Gündemimiz” oldu.
Kalın Sağlıcakla.
Haftanın Sözü:
“Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.”
(Süleyman DEMİREL)