Avusturyalı, 1800’lü yıllarda yaşamış
biyolog, meteorolog, matematikçi, rahip.
Genetiğin kurucusu,
bilim insanı.
İlk adını duyduğum günden beri
yaşam şekline bayıldığım, benimsediğim
insan, bilim insanı.
Onu ilk duyduğum andan beri yaşam tarzına hayran kaldım.
Bilim insanı olmasına rağmen rahip;
rahip olmasına rağmen bilime adanmış biri…
Bilime, biyolojiye, dine ve insanlığa dair bakışımı şekillendiren bir üstat.
Lise yıllarımdı ilk adını duyduğumda.
Rahip olmasına rağmen kilisenin bahçesinde
bezelyeler yetiştirerek yaptığı deneyler çok dikkatimi çekmişti.
Konuya, döneme, olasılık hesaplarına resmen odaklanmıştım.
Hâlâ aynı heyecanla yazıyorum.
20. yüzyılda bile geçerliliğini koruyan teorileriyle Mendel,
bilim dünyasında “genetiğin babası” olarak anılıyor.
Gelelim benim büyülenmeme…
Osmanlı’daki medreselerdeki eğitime,
dinin bilimle ve toplumsal ahlakla, eğitimle yoğurulmasına benzetmiştim.
Cumhuriyet dönemindeki köy enstitülerini çağrıştırmıştı.
Bilimle harmanlanan yerel sosyal hayat,
o yaşımdan beri ilgimi çeken, arzuladığım metotlar…
Mendel’in kilisenin bahçesinde
bezelye yetiştiriciliğiyle başlayan çalışmaları,
üretim sevdamla, olasılık hesaplarına olan ilgimle de çok örtüşüyordu.
Bezelyelerin tohum ve çiçek yapısındaki farklılıklarının
yeni bireylere geçişini inceleyerek,
bugün modern biyolojide kullanılan
karakter, kromozomlar, gen, çekinik-baskın özellikler…
Hepsinin temeli Mendel.
Yıl 2000 olmuş,
21. yüzyıl olmuş,
aya gidilmiş,
küresel hayatta kanunları konuşuyoruz,
ortak yaşadığımız tek bir dünyamız var,
onun da ozon tabakasını delmişiz.
İklim krizi kapıda.
Topraksız, hatta susuz formları planlıyoruz,
suni et üretimini tartışıyoruz,
yüzlerce şehir hikâyesini harmanlıyoruz,
hatta dedikodular evrensel boyutta…
Avrupa’da mavi dil,
Türkiye’de şap hastalığı nedeniyle
hayvancılık ciddi risk altında,
salgın hastalıklar çözüm bekliyor.
Böyle bir dünyada çözüm formülü çok kolay:
E = M × C²
Görünüşte basit ama derin bir anlam taşıyor.
Değerin karesini alırsınız,
iki değeri çarpıp
büyük bir sonuç elde edersiniz.
Sonra mı? Çoğaltırsınız, yayarsınız.
Ama esas olan, o sonucu ortaya çıkaran çarpanları doğru belirlemektir.
Çünkü hesap ortadadır.
Bu hafta iki önemli oluşum çakıştı.
Biri Antalya’da düzenlenen 3. Çiftlik Zirvesi,
diğeri ise ZTSO’nun Bosna-Hersek ticari oluşum gezisi.
Ekipçe hızla plan yaptık,
ailecek görev paylaşımı yaptık,
her ikisine de katıldık.
Ve her ikisinden çıkan sonuç — ortak payda — aynıydı:
İnsana ve bilime verilen değerler…