Bu şehrin değerleri var.
Her anlamda.
Her alanda.
Her sahada.
Bu değerleri konuşalım.
Sorunumuzu ve çözümü konuşalım.
Kimse bu değerlere yeterince gündeme getirmiyor.
Hepimiz ağlıyoruz.
Sorunlar yokmuş gibi davranıyoruz.
Sahip çıkmıyoruz şehre.
Laf cambazlığımız süper.
Günü kurtarırken koca kenti batırdık.
Değerlerimizi, ortak aklımızı, empati kültürümüzü, yardımlaşabilmeyi unuttuk.
Zonguldak’ta yeni bir iklimlendirmeyi kim yapacak?
Bu siyasetçilerin öyle bir derdi yok.
Bürokratların işi değil.
Güçlü ve otorite olabilecek STK derseniz yok sayılır.
Geriye üniversite kalıyor.
Üniversite; 
“Ben desteklerim siz yapın” derse Karaelmas Üniversitesi Vakfı kalıyor.
Zonguldaklılar böylesine çatışmacı, böylesine ötekileştirici, böylesine empati yoksunu bir siyaset dilini veya nezaketsizlikleri, saygısızlıkları hak etmiyor.
Bu şehrin bence birinci sorunu bu.
Bu şehirde söz ve yetki sahibi olanların da birinci sorunu bu!
Lobi olacaksa böyle olur!
Ortak akıl olacaksa böyle olur!
Zonguldaklılık olacaksa böyle olur!’

İş nerelere vardı?
Zonguldak Ereğli’de Kıvanç Ay isimli internet sitesi sahibinin paylaştığı videoyu izlediniz mi?
CHP’li Ereğli Belediyesi’nin Kadri Yılmaz Lisesi’nin önündeki yolu açmadığını belirterek Zonguldak Belediyesi’nden ve İl Özel İdaresi’nden temin edilen araç ile yolları açtırdığını ifade ettiği bir video paylaştı.
Kıvanç Ay, videoda Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yol açtırdığını söylüyor.
Videoda tepki çeken nokta ise Ay’ın iş makinesine operatörüne kürenen kar yığınını bir evin önüne yığdırması. 
Ses kaydında; “Kapat o evin önünü. Onlar CHP’li” sözleri dikkat çekiyor. 
Olay bu aşamaya nasıl gelmiş peki?
Gazeteci kimliği ile sürekli övünen bu genç, cumhurbaşkanının korumasını arıyor.
90 yaşlarında akrabalarını hastaneye götüremediklerini, Ereğli Belediyesi’nin de yolu açmadığını söylüyor.
Koruma Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ı arıyor.
Alan ise İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Karayılmaz’ı.
Karayılmaz o bölgede araçlarının bulunmadığını belirterek ancak akşam saatlerinde görev dönüşü yardımcı olabileceklerini belirtiyor.
Özel İdare aracı gece saatlerinde görev dönüşü yolu açıyor.
Bu genç video çekerek çoşuyor.
Ve Zonguldak yine rezil oluyor.
Gerçekte ortada bir hasta olayı yok!
Ereğli Belediyesi bu güzergahta belirtilen yeri neden temizlemiyor?
Bu genç, Cumhurbaşkanı Erdoğan adına insanları hedef gösterecek cesareti nasıl buluyor?
Ömer Selim Alan böyle bir ihtiyaç doğduğunda Halil Posbıyık’ı neden aramıyor?
Orada operatör o gencin lafına bakarak karları neden o ‘CHP’li’ denilen vatandaşın kapısına sürüklüyor veya; “Olmaz öyle şey kardeşim” demiyor.
Bir telefonla çözülecek iş nerelere varıyor gördünüz mü?
Bunun tam tersini de düşünelim?
O da yanlış olurdu bu da yanlış.
İktidar partisi çevresinde bu model trollerin sayısında patlama var.
Ve pek çok iktidar mensubu kabul etmek istemese de iktidar böylesi troller ve bu trollere yüz veren, yol veren, şımartan, uyarmayanlar yüzünden çok şey kaybediyor.
Yazık.
Şu da çok ilginç!
Bu arada demek ki iktidarın milletvekillerinin, Ereğli İlçe Başkanının ve İl Başkan Yardımcısı Fatih Çakır’ın hiçbir hükmü yokmuş ki adam Cumhurbaşkanının korumasıyla işi buralara getirmiş!
Ne demek istediğimizi anlamayan arkadaşların kuracağı cümle muhtemelen şöyle olacaktır;
“Yahu Atilla sen de gidip Halil Posbıyık’ın yolu neden açmadığını yazmıyorsun bizim çocukla uğraşıyorsun”
Anlasaydınız zaten bunca saçmalığa izin vermezdiniz!

Heliport!
Belki 10 yılı vardır.
O dönem Pusula Gazetesi’ndeyken gündem yapmıştık.
Olacak gibiydi.
Olmadı.
Yapamadık.
Heliport’tan bahsediyoruz.
Yani hasta nakli yapabileceğimiz bir helikopter iniş alanımız yok.
Stadyum ve sahil bandı gibi yerler de riskli.
Daha önce inip kalkamayan helikopterler olmuştu!
Sayın Vali Mustafa Tutulmaz ne düşünüyor bu konuda acaba?
Ve Sayın Rektör Mustafa Çufalı.
Mesela Tıp Fakültesi Kampüsü’nde yeni yapılacak poliklinik binasının çatısı helikopterlerin inebileceği bir şekilde projelendirilebilir mi?
Biz hatırlatmış olalım da!

Zonguldak siyasetçileri!
Zonguldak siyasetinde konuşan çok.
Ama çoğu boş.
Tek taraflı atışlar toplumun beklentilerinin çok gerisinde.
Savunmalar da öyle.
Siyaset yapmak istiyor ve kamuoyunda güven sağlamak istiyorsanız;
Bir- Yerel olacaksınız. Ankara’dan gelen hazır açıklamaları paylaşarak siyasetçi olamazsınız.
Sorunu yerinde görüp, üzerine çalışıp eleştiri ve çözüm önerileri ile anlatacaksınız. Halkın arasında olmadan siyaset yapamazsınız!
İki - Çözüm önerisini kitlesel hale getirip, çözüme zorlayacak, sadece basın üzerinden konuşmanın ötesinde sorunun çözüm muhatapları ile de görüşüp çözüme zorlayacaksınız?
Üç - Aynı konuda kamuoyunu sık sık doğru ve soslu- itici sözlerden arındırılmış şekilde bilgilendireceksiniz. Sorun çözüme ulaştığında veya bir aşama sağlandığında kendi reklamınızı yaptığınız kadar sorunu çözen kurum ve kişiye de açık teşekkür edeceksiniz?
Çözüm siyaseti üretmediğiniz yerde, kuru reklamlar duvara yapışmaz!