Yolculuğa ne zaman ve nasıl çıkacağımızı bilmez, nerede nasıl başlayacağımızın kararını biz veremeyiz. Bir tohum gibi topağa bırakılır, hayata buradan başlar, doğar, büyürüz.

Hepimiz hayat yolculuğumuzun bir bölümündeyiz şu anda. Bu yolculuk öyle bir yolculuk ki yavaş, ağırdan gelir. Yağmurdan gelen bereket gibi beslenir, güneşle kızarır sonra büyür toprağımızda var oluruz.

Ne istediklerimiz bizi zamanında bulur, ne de biz onu istediğimizde alabiliriz. Değirmende öğütülen un gibi yavaş ve ince. Sonra yoğrulur, hamur olur, yanan harlı fırında pişer ekmek olur.

Birini görür âşık olur severiz, yağmur olur damdan dama akar toprağa düşeriz. Bazen güneş olur seyrine bakarız. Hülyalara dalar, düşler kurar, bulutlarla gezeriz. Yarınlar bizim umudumuz ve geleceğe olan inancımız olur. İçimizden gelen sesi dinler ve ona bakarız. Tutkularımızı geride bırakıp bazen de kader dediğimiz yola teslim oluruz.