Zonguldak dendiğinde aklımıza, yokuş, merdiven, işçi, madenci ve kömür gelir. Ancak benim aklıma birde bilye arabam gelir. Aşağıdan yukarı çıkmanın zor olduğu. Yukardan aşağıya inmenin kolay olduğu bir kenttir Zonguldak.

Hiç unutamam mahallede bulduğum yokuşlarda bilye arabama bindiğim günleri. Yokuş aşağı giderken düzlüğe geldiğimde en uzak noktada durmak için kendimle yarıştığım, her seferinde sonucun farklı olduğu günleri. Asla aynı noktada duramaz, biraz daha ileride ya da geride kalırdı bilye arabam. Hareket anından ilk viraja kadar doğru zamanda dümeni kırma hesapları, son ana kadar yaptığım mücadeleyi düşündükçe kendimle olan hırsım.

Birde o tahtadan yapılmış demir tekerlekli arabayı yokuş yukarı tekrar taşımak. Her turda daha da ağırlaşması.

En güzeli de o küçük hızın verdiği heyecan, korkulu tarafı ise dümeni yanlış çevirdiğinizde bilye arabanızla merdivenlerden inmeyi öğrenmek zorunda olmanız. Birde beton üzerinde giderken bilyelerin çıkardığı ses var. Akşama kadar etraftaki evlerin içine korku saldığınız, sesiyle baş ağrısı yaptığınız, insanların sonunda isyan ettiği ses. Şu an eminim benimde hoşuma gitmezdi. Çocukluğun verdiği heyecandan mıdır? Bilmiyorum. O zamanlar güzel gelirdi.

Toprak yolda biniyorsanız, bilyelerinizin arasına birden sıkışan toprak ve taş, çocuk halinizle gücünüz yetmediği için ne taşı ne de sıkışan toprağı çıkaramazdınız. Sonra bilye arabanıza binemeyeceğiniz için yitirdiğiniz heyecan, yerini hayal kırıklığına bırakır. Yeniden çalışır hale getirmek için uğraşır dururdunuz. Babanızdan yardım alırdınız veya başka büyüklerinizden. O tekerleği yeniden döndürmek için bindiğinizden daha fazla çabalar, ter dökerdiniz.

Dikkat edilmesi gereken şey ise bilyelerinizin minimum miktarda yağlı olması gerektiği. Yağa yapışan kir en çok istenmeyen şeyi yapar. Bilyeleri sıkıştırır yine hareket edemezsiniz. Bilye arabama, çocukluğumu bildiğim andan belki de lise yıllarına kadar bindim. Bugün yine önüme gelse aynı heyecanla binerdim.

Yaşadığımız hayatta geçmişe bakınca, yolda giderken ansızın anılarınız gelir aklınıza. Hayatında bilye arabasına binenlerin yaşadıkları anlardan biri sadece. Hepimizin hayatında anlamlandırmaya çalıştığı unutamadığı izler bırakan anılar vardır. Bunlar hayatın içinde, gittiğimiz yolda, geriye dönüp baktığımız zaman, geldiğimiz yeri unutmamamızı sağlar.

Sevgiler…