Bizler ne için uğraşıyoruz yıllardan beri.
Yol için.
Hizmet için.
İstihdam için.
Üretim için.
Daha fazla kaynak için.
Teşvik için.
Tüneller için.
Ve daha fazlası için.
*
Mithatpaşa diğer adıyla Prof. Dr. Teoman Duralı tünelleri, Kilimli Sahil Yolu ve Aslankayası Tünelleri açıldı.
Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan kovıd olduğu için gelemedi ancak pek çok isim Zonguldak’taydı.
Ne güzel değil mi?
Zonguldak Kilimli arasındaki yarım saat süren sorunlu yol beş dakikaya iniverdi.
Eksikleri ile fazlalıkları ile bu günleri gördük.
Deniz dolgu işini de unutmamak lazım!
Yaklaşık 50 yıllık bir hayaldi.
Şükürler olsun.
*
Düşünen, hayal eden, projelendiren rahmetli belediye başkanı Sayın Hüseyin Öztek’ten, bu düşünceyi hayata geçiren Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a, imza kampanyalarına destek olan 40 bin vatandaşımızdan tünel inşaatında ihmal sonucu hayatını kaybeden 32 yaşındaki kardeşimiz Aytaç Çapri’ye teşekkür ederiz.
*
Ne güzel değil mi hizmet denilen şey?
Bir hayalin gerçekleşmesi.
Gelin bir de bizlere sorun neler çektiğimizi.
Bizler yıllardan beri bu yollar ve diğer sorunlar konusunda sürekli mücadele verirken her eleştiri, öneri ve haberi aleyhte propaganda gibi algılayan, öyle görmek isteyen, sorunların gündemde tutulmasından rahatsız olan, ellerinden gelse biz gazetecileri bir kaşık suda boğacak olan Ak Partili eski ve yeni yönetici dostlarımız ile milletvekilleri ve belediye başkanlarımız ne güzel hava atıyorlar değil mi?
*

Eğer gerçekten bizleri dinleseydiniz bu tünel beş sene önce açılmıştı.
Filyos’a kadar olan kısım da bitmişti.
Eğer bizleri anlasaydınız bugün pek çok yatırım çoktan bitmiş biten her hizmet ile ilgili daha fazla hava atma, gururlanma ve siyaseten övünme şansınız olacaktı.
*
Konuyu 2005 yılında ilk defa gündeme getirdiğim Demokrat Gazetesi’nden bu güne çok şey yaşandı.
Sonraki yıllarda Pusula Gazetesi’nde sürekli haberler ve kamuoyu oluşturmaya çalıştık.
Diğer meslektaşlarımızın ve tüm STK’ların kenetlenmesi ile dev bir kampanyaya dönüştü.
Şehirde bir ilk yaşanıyordu.
Zonguldak Platformu sırasıyla diğer konularda da çözüme zorlayacak adımlar atabilirdi.
*
Söylenecek çok şey var da bize yakışmaz.
Mutluyum.
Mutluyuz.
*
Hazıra konan ve hiçbir katkısı olmadığı halde caka satanlar da elbette şehir adına mutlu olmalılar.
Yeter ki diğer işler bitsin.
Yanlış ve intihar niteliğindeki yanlış işler durdurulsun.
Bu şehirde iktidar kanadının hava atacağı, gururlanarak siyaset yapabileceği çok proje vardı.
Hala var.
Yeter ki STK’ların çağrısını, gazetecilerin haber, öneri ve eleştirilerini düşmanca bir tavır gibi görmeyin. 
*
Temel atma törenlerinde bulunan eski Zonguldak Milletvekilleri yoktu.
Bu arada törenin en büyük ayıbı 32 yaşındaki Aytaç Çapri’ye yapıldı.
Prof. Dr. Teoman Duralı için dua isteyen Sayın Erdoğan konuyu bilse Aytaç Çapri kardeşimiz için de bir dua isterdi.
Ama bizimkiler vefa gerektiren, böyle önemli şeyleri demedikleri, demeye gerek görmedikleri, küçümsedikleri veya cesaret edemedikleri için söylememiştir.
Kaç defa yazdık.
Keşke Aytaç Çapri’nin ailesinden biri de o kurdeleyi kesenler arasında olsaydı.
Üç günlük dünya yahu.
İnsanız önce.
Ne kaybederdik?
*

Kilimli’ye piyango!
Kilimli Belediye Başkanı Sayın Kamil Altun’un seçim stratejileri arasında Kilimli Sahil Yolu ve tünellerin açılması sonrası sahil boyunca yapılabilecekler vardı.
Adımlar atılırsa Kilimli harika bir fırsat yakaladı.
Bugüne kadar Kilimli’de dengeli ve sakin kalarak aslında zoru başaran Altun’un bundan sonra yapacak çok işi var.
Radikal ve kalıcı planlamalar ile Kilimli’nin daha fazla yaşanabilir olması adına önemli kararlar almak zorunda.
Planlı yapılaşmadan, sahil koridorunda atılması gereken adımlarla bu tarihi fırsat kaçmamalı.
Kilimli sahilinde çok özür dileyerek söylemek gerekirse halk deyimiyle ‘Çingen çadırı’na döndürülmüş sahildeki tüm yapıların yıkılarak çok daha nezih, ölçülü, prestijli, sıralı, estetik mekanların yapılmasını sağlamalı.
Sayın Altun bu konuda seçime kadar mutlak sonuçlar alacak adımlar atmak, her defasında Zonguldak’a yakın ilgisini eksik etmeyen Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da TOKİ müteahhitlerinin keyfine bırakılmayacak desteklerini esirgememeli.
Kilimli sakinleri de bu çabalarda kenetlenebilmeli.

Çağ Çelik meselesi!
Önceki yazılarda dile getirdim.
Çaycuma OSB’de bir Çağ Çelik bilmecesi var.
Bir hurda demir eritme tesisi.
Soran olursa son teknoloji.
Ama uzun vadede ne getirecek ne götürecek?
Sorular yanıtlanmıyor.
Sayın Milletvekili Ahmet Çolakoğlu da işin içinde.
Ama Sayın Milletvekili de çıkıp konuşmuyor.
Sorular belli.
Doğru ile yanlışı ayıralım.
Kamuoyu aydınlansın.

Peki ya diğer sorunlar!
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan kovıd olduğu için Zonguldak’a gelemedi.
Öncelikle geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Sırf politik nedenlerden dolayı Erdoğan’ın gelememesine sevinenler oldu.
Ancak şehir için kötü oldu.
Çünkü.
Mesela onkolog sorununun çözümü, TTK’ya işçi alımı, teşvik, kömür üreticilerinin rödevans bedellerinin sembolik rakamlara çekilerek firmaların yaşaması ve üretimin – istihdamın artması için hazırladıkları öneri dosyası, Devrek – Ereğli yolu, BEÜ’nün eksikleri, stadyum meselesi ve daha pek çok konunun doğrudan aktarılması fırsatını kaçırdık.
Mesela Zonguldak’ın doktor belediye başkanı Sayın Ömer Selim Alan da uzun aradan sonra konuyu Erdoğan’a söyleyeceğinin işaretini vermişti.
Maden işçileri ile buluşma da kaldı.
Çünkü Sayın Erdoğan’a doğrudan söylenemeyen sorunların çözümü çok yavaş oluyor.
Başkan Alan’ın ne yapıp edip Erdoğan’ı şehre yeniden davet etmesi lazım.
Yok… Yok… Sayın Muammer Avcı mı dese acaba?
Sonuç olarak sorunlar ortada kalmamalı.
Sayın Erdoğan’ın gelememesi mazeret olmamalı.

Z HABER’den
İki arkadaşımız kovid nedeniyle yaklaşık 3 haftayı aşan süredir yok.
Uzaktan da yeni yeni çalışmaya başladılar.
Bendeniz ise kovid olmadım ancak tam olarak iyileşmiş sayılmam.
Ofiste kombimiz patladı.
İlgili firma kombiyi değiştirip zemin döşemesi ve diğer eksikleri gidermek için çalışıyor.
O nedenle ofisimizde bugünlerde misafir kabul edemiyoruz.
Daha çok uzaktan çalışıyoruz.
Yeni dönemde yeni hedeflerimiz, yeni çalışma planlarımız bizi bekliyor.
Arkadaşlarıma emekleri, dostlarımıza destekleri ve okurlarımıza da ilgileri için yürekten teşekkür ediyoruz.
Biz sizinle bir ve beraberiz.