Zonguldak Sahil Projesi’nin yapımında sıkıntılar var.
Proje ilerlemiyor.
Projede bu kadar makyaja kaçarak maliyetleri yüksek tutmak yerine belki de yarı fiyatına çok daha güzel bir düzenleme mümkün olacaktı.
O kadar demir kazık denizin dibine değil bu şehre girdi!
“Neyse” diyelim bundan sonrasına bakalım!
Ama nasıl?
Sorular şunlar?
Bir - Sahil Projesi ne zaman bitecek?
İki - Müteahhit firma battı mı. Battıysa bu batış planlanmış bir batma mı veya kolaya kaçıp daha fazla milyonları kazanma sanatı mı?
Üç - Firma battıysa ve iş devam edemeyecek ise yeni ihale yapılacak mı? 
Ne zaman? 
Proje nasıl bitecek?
Dört - Eğer firma batmadıysa firma parasını alamadığı için mi devam etmiyor, maliyet artışları katlandığı için mi?
Beş - Çevre ve Şehircilik Bakanı, Zonguldak dostu Sayın Murat Kurum bu sürece nasıl müdahale edecek?
Altı - Her öneride sinirlenen, her eleştiride bozulan, her yaklaşımda kasıt arayan Zonguldak Belediye Başkanı Sayın Ömer Selim Alan süreci nasıl hızlandıracak. Sayın Alan bile burayı tamamlattıramaz ise kimse tamamlayamaz!
Yedi - Veya altıncı maddenin son fıkrasında bahsedildiği gibi acaba seçime kadar durdurulup seçim dönemi geldiğinde hızlandırılarak; “Biz seçimi kaybedersek bu proje yarım kalır”mı denilmek isteniyor. Ki ben böyle bir yaklaşımı doğru bulmamakla birlikte geçmişte yaşanmış örneklerden yola çıkarak ihmal dahilinde olduğunu da söylemek gerekir.
Yedi - Eksik fazla. 
Doğru yanlış. 
Bu şehirde güzel işler de oluyor. 
Bölge milletvekillerimiz ve belediye başkanlarımızdan daha fazla performans bekliyoruz. 
Ancak Zonguldak Belediyesi her ne kadar iktidar partili bir belediye olmanın avantajlarından yararlansa da aşamadığımız çok şey var galiba!
Sekiz- Bu iş ortada kalmasın. 
Kasım’da ihalesi yapılmış olan Lavuar Alanı projesi var daha!
Biraz motivasyon.
Günlük polemikleri bir tarafa bırakıp enerjimizi asıl işlere harcayalım!
Özellikle Ak Parti asıl işlere odaklanmak zorunda!

Olacak iş değil ama oluyor!
Şu güzel memleketin 25 sene önce hayata geçmesi gereken ve 20 sene tartıştıktan sonra geç de olsa hayat bulabilen Maden Müzesi konusunda ne yazık ki sınıfta kaldık. 
Türkiye’nin ilk ve tek maden müzesi olan Zonguldak Maden Müzesi, Avrupa Endüstri Mirası Rotası’na (European Route Of Industrial Heritage – ERIH) üye olarak kabul edildiği bu günlerde şehrimizin kötü reklamı olmasın diye çok direndik. Üzülmez Kültür Vadisi Projesi’nin hız kazandığı, yaza hazırlandığımız şu günlerde müzenin içine düşürüldüğü durum üzücü.
Gelen bilgi şöyle;
“Cihazdan anlatılması gereken yerler var ama cihazlar çalışmıyor. 
Asansöre binecektik, asansör de bozuk. 
Buraya o kadar para harcandı, çok güzeldi ilk başlarda. 
Şimdi neden böyle kaderine terk edildi? 
Yöneticiler ilgilenmiyor mu? 
İl Kültür Müdürü bilmiyor mu burası ne halde? 
Müzede sürekli temizlik olur. 
Birileri yerleri, aygıtları, fanusları ne varsa sürekli olarak siler, temizler. Müzeler pırıl pırıl olur. 
Burada her taraf toz bağlamış. Yetkililer buraya bir çekidüzen vermeli.” 
Proje döneminden çok uyarıda bulunduk.
“657 kafalılar” dinlemedi!
Neyse bu güne bakalım.
Afyon’da turizm adına çok önemli projelere imza atmış Vali Mustafa Tutulmaz’ın da bu durumdan memnun olmadığını biliyoruz.
Bakanlıktan yetkililer gelecek.
Müzenin eksikleri ve bundan sonra nasıl işletileceği ile ilgili bir karar alınsa iyi olur.
Geçen yılda oradan haber yapmış, ota, bira şişelerine gömülen müze çevresi haberin ardından temizlenmişti.
Heyecansız, tembel veya daha iyi hizmet kaygıları olmayan ‘657’ kafalıları bu şehre Kültür Müdürü veya Müdür Yardımcısı yaparsanız, onlar da hayata sabah 9 akşam 4.5 arası bakar, imza atmaktan bile erinir, bu şehrin geleceğini, insanını, eksiğini dert edinmez ise olacağı budur.
Sayın Vali Mustafa Tutulmaz döneminde diyelim ki burası İl Özel İdare’ye veya bir başka birime bağlandı.
Tutulmaz döneminde sorunlar çözüldü.
Yarın Sayın Tutulmaz gidince ne olacak?
Şehir öyle bir hal almış ki şehir kendi değerlerine, kazanımlarına sahip çıkamıyor!
Devir konusunda Zonguldak Belediyesi veya Bülent Ecevit Üniversitesi alternatifi de olabilir. 
Hukuken ne kadar uygunsa artık!

Tosun’a mı yaradı – Avcı’ya mı?
Ak Parti’de ‘Muammer Avcı’ krizi devam ederken bu krizin siyaseten kime yaradığı soruları geliyor.
Her ne kadar Sayın Avcı’nın teşkilat uyumu konusunda ısrarla uyumsuz çabaları sonucu bunlar yaşanmış olsa da kamuoyu nezdinde ve partinin bir kesiminde Avcı’ya daha fazla yaramış görünüyor.
Parti çevrelerine bakılırsa Sayın Tosun’un da tam kaybettiğini söylemek mümkün değil.
Kesin kaybeden ise Ak Parti!