Hayatı gerçek bir filmdi.
Her şeyden önce gazeteciydi.
Çünkü en çok gazeteciyken mutluydu.
Zonguldak basın tarihine damga vurdu.
Bütün gazeteciler kimi sevildi, sevilmedi.
Ama saygı duyulan isim oldu.
*
Koca çınardı.
Kütüphaneydi.
*
Yazdı.
Yorumladı.
Tavır koydu.
Her adımında yaşadıklarından öğrendiği bir şey vardı.
Her duruşunda anlatmaya çalıştığı bir gerekçe.
*
Çatıştı ama korkmadı.
Yıllarını yollara döktü ama yolunu kimse için değiştirmedi.
*
Kendine güvendi.
Okura güvendi.
En önemlisi de Güven ablaya güvendi.
Çünkü en çok onu sevmişti..
*
Uyanışla, bir kenti, bir ülkeyi uyandırmaya çalıştı.
A’dan Z’ye ne varsa Ali Bahadır oradaydı!
Zonguldak’ta ne varsa A’dan Z’deydi!
*
Herkesin kendisiyle bir geçmişi vardır.
O nedenle çok daha büyük hatıralar varken fazlası benim haddime değil.
*
Gecenin bir yarısında konuştuk geçenlerde.
Z Haber’i anlattım.
Heyecanımı paylaştım.
Güvenini dile getirdi.
Mutlu ayrıldık.
*
Dedim ki; “Büroda bıraktığın eski fotoğraf makinelerinden bir köşe yapacağım”
“Zaten uzun soluklu bir belgesel için röportaj sözünü de tutmadın Ali ağabey”
*
Ömrü boyunca direndiği gibi direniyordu!
*
Herkesin söyleyeceği bir şey vardır.
Benim için çok özel ve manevi yönleri bambaşka.
Şu an bu satırları Ali ağabeyin uzun yıllar Kanal Z olarak kullandığı dairede ve hatta Ali ağabeyin son yıllara kadar kullandığı, yazılarını yazdığı odada yazıyorum.
Yani Z Haber’de!
Bunun manevi ağırlığı altında eziliyor biraz da gururlanıyorum.
*
Bu haberi elbet alacaktık.
Ama ne mutlu böylesine dimdik ölebilmek.
Mekanın cennet olsun Ali ağabey.