Devrekli yazar Pınar Halka’nın yeni eseri "TUZ VE CAM" adeta bir savcı titizliğiyle geçmişin tozlu dosyalarını açıyor.
KİTAP İNCELEMESİ:
“Karadeniz’in sisli kıyılarında yıllardır saklanan o 'cam kesiği' sırlar nihayet gün yüzüne çıktı. Okuyanlar şaşkın: "Bu kadarını beklemiyorduk!" Şehrin derin sessizliğini bozan o itiraf, dalgaların kıyıya vurduğu bir gece yarısı geldi. Yıllardır bir gölge gibi karakterlerin peşinden giden, vicdanları adeta birer tuz tanesi gibi yakan o karanlık dosya sonunda açıldı. Herkesin birbirinin yüzüne bakıp sustuğu, gerçeklerin ise cam kırıkları gibi ayakların altına serildiği o büyük yüzleşme için geri sayım bitti.
"KAÇACAK YER KALMADI, HER ŞEYİ ANLATTI!"
Olayın tanıkları, yaşananların sıradan bir hesaplaşma olmadığını, bunun bir ruhun en çıplak haliyle kendi karanlığına teslim olması olduğunu belirtiyor. "Geçmişin yükü, geleceğin hayallerini ezdi," diyen o ses; aslında hepimizin sustuğu, halının altına süpürdüğü o büyük suçların, yani vicdan azaplarının sesiydi.
Devrek’ten yükselen güçlü bir kalemin, Pınar Halka'nın, toplumun ve bireyin saklı kalmış yaralarına vurduğu sarsıcı bir darbe. Yazar, yeni eseri "TUZ VE CAM" ile adeta bir savcı titizliğiyle geçmişin tozlu dosyalarını açıyor.
BU BİR KİTAP DEĞİL, BİR YÜZLEŞME TUTANAĞI!
Bu coğrafyanın ruhunu bilen Pınar Halka, okuyucuyu sadece bir hikayeye davet etmiyor; onları bir suç mahalline, yani kendi vicdanlarına götürüyor. "Tuz" gibi yakan gerçekler ve "Cam" gibi keskin hayal kırıklıkları arasında mekik dokuyan bu eser, Karadeniz'in o tanıdık fırtınalı atmosferini iliklerinize kadar hissettirirken, şu soruyu sorduruyor: Siz kendi sırlarınızla yüzleşmeye hazır mısınız?