Kim neden oy verilir neden verilmez?
Aslında bu sorunun yanıtını tarafsız bir gözle anlatabilecek bir kılavuz lazım.
Şimdi her seçmenin bir gerekçesi var.
Haklı olarak.
Bu seçmenin ne istediğiyle ilgili.
Beklentisinin ne olduğu ile ilgili?
Kendisi için mi?
Şehir için mi?
Siyaset için mi?
Hesaplaşmak için mi?
Hemşehricilik için mi?
Öfkemizi dindirmek için mi?
Pek çok neden var.
Öncelikle bunun bir genel seçim değil yerel seçim olduğunu görmemiz gerekiyor?
Gerekçelerimizi süzgeçten geçirmeden kimin daha iyi yapacağına, kiminle daha iyi şeyler olacağını çok sağlıklı analiz edemeyebiliriz.
O nedenle düşünmek lazım.
Hükümeti cezalandıralım derken il, ilçe ve beldeleri mi cezalandıracağız, yoksa muhalefet partili isimler yönetemez diyerek ön yargılı mı davranacağız?
Bu konularda çok şey var söylenecek.
O nedenle adayların öncelikle belediyelerin mali yapılarını iyice inceleyip ne yapabileceklerini, ne kadarını yapabileceklerini şeffaf bir şekilde kamuoyuna anlatabilmeleri gerekir.
Yani halkı bilgilendirin.
Öyle ikna edin.
Bundan önce ne yaptınız?
Ne yapamadınız?
Şu gelir gider tablolarının durumu?
İşçi maliyetleri?
Kaynak yaratma yolları nedir?
Körü körüne gitmenin anlamı yok.
Basının tüm sorularını yanıtlayın, kamuoyunu en doğru şekilde bilgilendirin.
Halk seçmiş olmak için seçmesin!
İkna olsun!

Adaylara çağrı!
Buradan Belediye başkanları ve başkan adaylarına bir çağrımız oldu.
Adayları  alıp  caddelerde halkla buluşturalım istedik.
Buradan açık teklifimizi bir kez daha paylaşıyoruz.
Biz de soralım.
Vatandaş da sorsun ve düşüncesini paylaşsın.
Küfür etmeden.
Hakaret etmeden.
Samimiyetle konuşalım bazı şeyleri.
Bu çağrımıza ilk kulak veren isim Kilimli Belediye Başkanı Kamil Altun olmuştu.
Çok da keyifli bir sohbet oldu.
Vatandaş bu yolla adaylarını daha iyi tanıyor.
İki belediye başkanımız ve adayımız daha bu sokak röportajına hazır olduklarını söylediler.
Başka isimler de dönecektir.
Biz de elimizden geldiğince şeffaf ve samimi bir ortamda soruları sormak ve halkla caddelerde başkanları ve adayları buluşturmak istiyoruz.
Olayları değil biraz da fikirleri ve geleceği konuşmakta yarar var.

Dernek başkanları - muhtarlar!
Seçim temposu artarken farklı partiler için sahaya çıkan muhtar ve dernek başkanları var.
Şimdilik isimleri yazmayalım.
Kimi tehdit edildiğini söylüyor, kimi gelecek planları yaptığı için dahil olacak.
Dernek başkanları ve muhtarlar elbette tercihlerini yapacaklar.
Fakat işi tehdit boyutuna getirecek işler yaptığınız görevlerin ruhuna yakışmaz.
Siyaseten kırdığınız, horladığınız tehdit ettiğiniz veya ispiyonladığınız insanlarla aynı dernek ve muhtarlık çatısı altında birleşemezsiniz.
Sizin oyuna bu kadar fazla girmenize gerek yok.
Adaylar zaten yarışıyor.
Kozlarını paylaşıyor.
Fikirlerini anlatıyor.
Bunlar geçmişte de yapıldı.
Sonra ne o derneklerden hayır geldi ne de o muhtarlardan.
Şunu da düşünün.
Bazen faydadan çok zarar veriyorsunuz.
Adayların, partilerin adına yaptığınız çirkin davranışlar adaylara eksi puan yazıyor.
Gönül kazanmak öyle olmaz.
Öyle hareketlere giriyorsunuz ki bazı seçmen oy verecekse de sizlerin bu tavrı nedeniyle vermekten vazgeçebilir!
Biz şimdilik bu kadar uyaralım!