Geçmişte Ereğli’de yaptığım pek çok programda konuklarımla olayları ve gelişmeleri sorguladık.
Yıllardan beri Ereğlili vatandaşlarımızın il olma hayali kimi zaman medya tarafından soslandırılır ama sonuç değişmez.
Bunlardan biri de Ak Parti İlçe Fatih Çakır’ın ve bazı isimlerin partilerini de zorda bırakacak şekilde kendi siyasi ikballeri uğruna tribün şovuna dönüşen çıkışlarıydı.
Bir canlı yayanımızda bu durumu en iyi özetleyen isimlerden biriydi TSO Başkanı Arslan Keleş.
“Düzce il oldu bu iş bitti. Ereğli tekli eğitime geçememiş bir ilçe olarak pek çok alanda hak ettiğini alamadığına inanıyor. Bu görüş olmasa böyle bir şeyi dillendirmeye gerek de kalmayacak. Bence asıl sorun bu” diyordu özetle.
Geçmiş dönemde Fazlı Erdoğan, Ercan Candan ve Faruk Çaturoğlu’nu Milletvekili çıkaren Ereğli – Alaplı hattı kendini daha güçlü hissediyordu.
Ereğli’de BEÜ’ye ve yeni kurulacak fakültelere tahsis edilen eski hastane binasının yeri konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan da yol göstermişti.
Ama iş şimdilerde; “Öğrenci gelmez” sözleriyle öteleniyor.
Belki akıllarından başka ilçeler geçiyor.
Öğrenci azalıyorsa bunun diğer ve asıl nedenlerine de bakmak lazım!
Fakülte binalarının tek bir noktada toplanarak Ereğli’ye yakışan bir kampüs çok görülmemeli.
“Ereğli ayrılacak kendi üniversitesini kuracak” şeklinde bir endişe varsa onu da konuşmak lazım.
Kaldı ki işin bu duruma gelmesinin nedeni kimler?
Bugün Karabük’e ikinci üniversite yolda.
Çalışmalar resmi olarak başlamış durumda.
Karabük heyecanlı.
İlçeler arasında rekabeti anlıyoruz ama gelecek 50 yılı planlayamıyoruz.
Üniversite tartışmasının ötesinde “Ereğli’yi CHP’li Posbıyık kazandı” şeklinde bir yaklaşımla süreci uzatma çabasında olanlar varsa iş bizim lavuar alanına döner!
Bu şehir iktidarın nimetlerinden en fazla yararlanması gereken yılları kör bakış nedeniyle değerlendiremedi.
Bu durum ne yazık ki diğer ilçelerimiz için de geçerl!
Takipteyiz!


İşkembeden muhalefet!
Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek gençler nerede hazırlanıyor?
Nasıl hazırlanıyor?
Eğitim dışında hangi siyasi kulvarda yer alacaklar?
Bu soruları çoğaltabiliriz.
Yanıtı Ak Parti teşkilatı tarafından 81 ilde eş zamanlı düzenlenen Siyaset Akademisi'nde. 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Zonguldaklı Saadet Oruç ve akademisyen Mustafa Kürşat Birinci’in konuştuğu konferansa 300’ün üzerinde partili katıldı.
Bunların yarısı 30 yaş altında.
CHP’nin geçenlerde yaptığı il kongresine katılanların abartısız yüzde 60’ı,  60 yaş üstündeydi.
30 yaş altı diyebileceğimiz isimlerin sayısı ise yüzde 10’u geçmez. 
İtiraz eden varsa  görüntülere bakarız.
Buraya nereden geldim?
Türkiye’de genç nesile siyaseti sevdirmek gerek.
Statükocu bir bakıştan öte öğrene öğrene, sindire sindire gelmek önemli.
CHP’liler, MHP’liler, İYİ Partililer çocuklarını dahi partiye getiremezken Ak Partili salona sığmıyor.
Sonra diyoruz ki bu ülkede onca sorun, ekonomide kriz var, sınırda savaş ama her seçimde iktidar değişmiyor.
İşkembeden muhalefet etmekle olmuyor bu işler!
Zonguldak’ta ilk defa bir partinin eğitim toplantısında bu kadar genci görmek siyaset adına güzel. Gerisini siyasi partiler düşünsün.

Geleceğin siyasetçileri!
Siysette yaşanan siysi dalgalanmalar, değişimler, dönüşümler devam ediyor.
Bu süreçte seçimler normal vaktinde yapılırsa Zonguldak’ın vitrinine kimlerin çıkacağını göreceğiz.
“Kaşar” diye tabir edilen bazı eskiler, cin olmadan adam çarpmaya kalkan bazı yeni yetmeler, sadece parasıyla siyasette zirve yapacağını zanneden sonradan görmeler de şimdiden piyasa yapmaya çalışıyor.
Oysa ki toplumda karşılığı olan işlere imza atmayanların siyasette yeri olmamalı.
İzliyoruz.
Değerlendiriyoruz.
Yeni döneme hazırlanan tüm isimlere başarılar.
 Dikkat edin duvara tosamayın!