TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde gelinen aşamayla ilgili olarak TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde ortak basın toplantısı düzenledi.

Ortak Basın Toplantısına TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Yunus DEĞİRMENCİ ile Dr. Osman Yıldız katıldı.

Açıklamasında Genel Başkan Ergün Atalay, 2023 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde kamu işvereninin kendilerine 11 bin 500 lira taban ücret ve yüzde 30 zam teklifinde bulunduğunu belirterek, “Bu teklif işçi kesimi olarak bizim taleplerimizi karşılamıyor.” dedi.

Skandal maçın ardından! Harun Akın'dan Zonguldak'a önemli çağrı! Skandal maçın ardından! Harun Akın'dan Zonguldak'a önemli çağrı!

Çerçeve Protokolü’nün içinde farklı kamu kurum ve kuruluşları ilgilendiren 301 sözleşme bulunduğunu belirten Genel Başkan Atalay, bu sözleşmelerinin yüzde 25’inin ocak ayında, yüzde 75’inin ise martta sürelerinin dolduğunu vurguladı.

“YÜZDE 30’LUK ZAM TEKLİFİNE REFAH PAYI DAHİL”

TÜHİS’in teklifindeki refah payına ilişkin soru üzerine Genel Başkan Atalay, yaptıkları yüzde 30’luk zam teklifinde refah payının da dahil olduğu bilgisini verdi.

Yaklaşık 3 hafta önce toplu sözleşme görüşmelerine tekrardan başladıklarını vurgulayan Genel Başkan Ergün Atalay, “Kamu işvereniyle yaklaşık 20 gün önce tekrar görüşmelerimiz başladı. Konfederasyon başkanları olarak biz de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile görüştük. Biz taban ücretin 15 bin liraya yükseltilmesi, ilk altı ay yüzde 45 zam ve refah payı ve sosyal haklarda iyileştirmeleri içeren talepleri sunmuştuk. Geçen hafta bize 11 bin 500 lira taban ücret ve yüzde 30 artış teklif edildi. Bu teklif işçi kesimi olarak bizim taleplerimizi karşılamıyor. Bu rakamları konuşmanın uygun olmadığını ifade ettik.” dedi.

Toplu iş sözleşmesinin 1 Mayıs’a yetişip yetişmeyeceğiyle ilgili soru üzerine konuşan Atalay, sendikalar görüşmeye giderken alınacak para ve taban ücretin ne olacağının ön plana çıktığını ancak bunların dışında sosyal yardımlar, ek ödeme, fazla çalışma, işsizlik primi ve gece çalışması gibi bazı sorunların da olduğunu kaydetti. Bunların çözümü için de gayret sarf edildiğini anlatan Atalay, “Bir sözleşme kadar önemli olan bu taşeronların kadro meselesi var. Onu da bu sözleşme kapsamında hazırlayacağımız maddenin içinde olmasını istiyoruz.” diye konuştu.

Görüşmelerin bayrama kadar sonuçlanmasının zor olduğunu ifade eden Genel Başkan Atalay, “1 Mayıs’a kadar bağladık, bağladık. 1 Mayıs’a kadar bağlayamazsak biz bunu bir daha bağlayamayız.” dedi.

“İŞÇİNİN RAZI OLMAYACAĞI BİR ŞEYE İMZA ATMAYIZ”

Her sendikanın sözleşmelerini masa başında uzlaşı ve kazanımlarla imzalamaktan yana olduğunu ifade eden Atalay, şunları kaydetti:

“TÜRK-İŞ’in de HAK-İŞ’in de talebi mayıs ayında işçilerin zamlı ücretini alması yönündedir. Arzu ettiğimiz rakam olması halinde biz bu sözleşmeyi 10-15 gün içinde bağıtlamak istiyoruz. Arzu ettiğimiz rakam olmuyorsa altı ay bile sürerse bizim için mesele değil. Bir yerde buluşabilirsek buluşuruz, buluşamazsak grev kararı dahil tüm seçenekler gündeme gelir. İşçinin razı olmayacağı bir şeye imza atmayız.” İfadelerini kullandı.

“BU YIL 1 MAYİS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ’NDE ADANA’DAYIZ”

Bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Adana’da olacaklarını duyuran Atalay, “Yaşadığımız depremin yaralarını birlikte sarma zamanı. 1 Mayıs’ta depremden etkilenenlerle dayanışma içerisinde bölgede olacağız.” dedi.

Siyasi partilerin milletvekili aday listelerinde işçi ve emekçi kökenli isimlere yeterince yer vermemesini de eleştiren Atalay, listede olan işçi ve emekçi kökenli isimlerin ise seçilmesi zor yerlerden gösterildiğini ifade ederek konuşmasını bitirdi.

Editör: U. G.