GÜNDEM

Asgari ücret tepkisi: Hayatta kalmak mı, yaşamak mı?

Devlet Memurları Konfederasyonu TEÇ-SEN Zonguldak İl Başkanı Muhammet Esim asgari ücreti eleştirerek “Hayatta kalmak mı, yaşamak mı? Türkiye’de çalışanın dramı…” açıklamasında bulundu.

Abone Ol

Devlet Memurları Konfederasyonu TEÇ-SEN Zonguldak İl Başkanı Muhammet Esim 28 bin 75 lira olarak açıklanan asgari ücrete tepki göstererek şunları söyledi: “Devlet Memurları Konfederasyonu TEÇ-SEN Zonguldak İl Başkanı Muhammet Esim şunları söyledi: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) asgari ücret 61.000 TL olarak açıklanmıştır. Türkiye’de ise asgari ücret 28.075 TL’dir. KKTC’de en düşük memur maaşı 68.500 TL iken, Türkiye’de bu rakam yaklaşık 47.000 TL seviyesindedir. Aradaki fark yalnızca rakamsal değil; doğrudan yaşam kalitesine yansıyan derin bir uçurumdur.

Türkiye’de bugün ortalama bir ev kirası 25.000 TL’ye ulaşmıştır. Aylık gıda harcaması en az 35.000 TL’yi bulmakta, elektrik, su, doğalgaz ve iletişim gibi zorunlu fatura giderleri 10.000 TL’yi aşmaktadır. Üç çocuklu bir ailenin en düşük eğitim masrafı 9.000 TL, üniversitede okuyan bir gencin ise konaklama hariç aylık yaşam maliyeti en az 15.000 TL’dir.

Gelinen noktada yoksulluk sınırı 30.000 TL’yi, açlık sınırı ise 97.000 TL’yi aşmıştır. Bu tablo, Türkiye’de çalışanların ve ailelerinin artık yaşamadığını, yalnızca hayatta kalmaya çalıştığını açıkça ortaya koymaktadır. Vatandaş nefes almaktadır ama yaşamaktan uzaktır; çalışmaktadır ama emeğinin karşılığını alamamaktadır.

Asgari ücretli bir çalışanın maaşı, bırakın insanca yaşamayı, tek başına ev kirasını ve temel gıda ihtiyacını dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Memur maaşları ise faturalar, eğitim ve sağlık giderleri karşısında her ay biraz daha erimektedir. Üç çocuklu bir aile, sadece eğitim masrafları için maaşının neredeyse dörtte birini ayırmak zorunda kalmaktadır. Üniversiteye giden bir genç ise geleceğini planlayamaz, eğitimine odaklanamaz durumdadır.

KKTC’de ücretler Türkiye’nin neredeyse iki katına ulaşmışken, Türkiye’de her geçen gün daha fazla insan açlık ve yoksulluk sınırının altına itilmektedir. Bugün milyonlarca çalışan; çocuklarının geleceğinden, kendi yaşamından, onurlu bir hayat sürme hakkından vazgeçmek zorunda bırakılmaktadır. Fatura ödeyebilmek için borçlanan, kirada yaşayabilmek için krediye başvuran, gıdayı taksitle alan bir toplum haline geldik. Hayatta kalmak, neredeyse bir başarı gibi sunulmaktadır.

Bu ekonomik tabloya rağmen “Vatandaşımızı enflasyona ezdirmedik” diyenler; her sabah markete, pazara, eczaneye giden milyonların sessiz çığlığını görmezden gelmektedir. KKTC’deki ücretlerle kıyaslandığında, Türkiye’deki çalışanların adeta cezalandırıldığı açıkça görülmektedir.

Türkiye’de çalışanların hak ettiği insanca yaşam sağlanmadan; refah artırılmadan, gelir adaleti tesis edilmeden bu ülkenin itibarı güçlenemez. Buradan açık ve net bir çağrıda bulunuyorum: Vatandaşın emeğine, alın terine, çocuklarının geleceğine sahip çıkın. Hayatta kalmak değil, insanca yaşamak herkesin hakkıdır.”

{ “vars”: { “account”: “G-PS7CWR0GE0” }, “triggers”: { “defaultPageview”: { “on”: “visible”, “request”: “pageview”, “vars”: { “title”: “Name of the Article” } }, “clickOnHeader”: { “on”: “click”, “selector”: “#header”, “request”: “event”, “vars”: { “eventCategory”: “examples”, “eventAction”: “clicked-header” } } } }