Yazıyı okumadan köfte atmayın lütfen!
Geçenlerde Vali Mustafa Tutulmaz’ın Çaycuma OSB’de yatırımcılarla bir araya gelerek dertleştiği fotoğrafı görünce mutlu olduk.
Daha önce bu yönde çağrılarımız olmuştu.
Bunların devam etmesi gerekir.
*
Gelelim meselenin özüne.
Yıllardır pek çok yatırımcı düşmanlığı olarak gösterebileceğimiz olaylara tanık olduk.
Mesela biz basın olarak da bu işlerde kusurları olan bir anlayışla baktığımız zamanlar oldu.
Lafa gelince hepimiz yatırımcı arıyoruz.
Ama nasıl!
*
MFA Maske’nin hikayesini daha önce yazdık.
EMKO’nun, Çanakçılar’ın hikayelerini biliyoruz.
Şehirde örnek o kadar çok ki!
Bu da son örnek!
Taze çıktı fırından.
Zonguldak'a 100 kişinin istihdam edileceği yazılım şirketi kurmak isteyen Daynex Yazılım A.Ş., bürokratik engeller yüzünden yatırımını Trabzon'a kaydırdı.
*
Mesele kanun dışı imtiyaz istemek değil.
Allah bizleri böyle durumları savunacak duruma getirmesin.
Ama bu şehirde yatırım yapmaya çalışan, yapan, yaptığına pişman edilenleri bir salona davet edip dinlemekle daha iyi anlaşılır anlatmaya çalıştığım şeyler.
*
Bu şehirde en büyük sorunlardan birisi; bürokratlarımızın, siyasetçilerimizin, belediye başkanlarımızın; “Keyfim bozulmasın… Başımın ağrıyacağına hiç olmasın” şeklinde kestirmeden otobana çıkma çabasıdır!
*
Yıllardır bürokratlarımızın çoğu kolaylaştıran değil zorlaştıran oldu. 
Kolaylaştırmaya çalışanlara da siyasi baskılar eksik olmadı!
*
Hatta!
Seçim olunca; kapılarda dolaşan, fabrika, atölye çalışanlarının elini sıkan, patronlardan çalışanları kendi partilerine yönlendirmeleri için oy dilenen siyasetçilerimiz seçimden sonra; “Arkadaş nedir halin. 20 kişi daha çalıştırman için ne yapabiliriz.” diye sormaz oldu! 
*
Ellerinden tutup Ankara’lara götürerek, çözüm arayacaklarına, yer bulacaklarına, teşvik edeceklerine çay- çorba sohbeti ile geçiştirmeleri oldu!
*
Sonra hep birlikte düşman aradık!
“Zonguldaklı tembel” dedik.
“TTK’dan gelen paraya alışmış” dedik.
Ama tembel siyasetçilerimiz ile, zorlaştıran bürokratları hep el üstünde tuttuk!
Dedim ki dostça; bir de bu tarafından bakalım olaylara!

Kozlu!
Kozlu’da inşaat piyasası geçmişten beri tartışmalı ilerliyor.
İmar tartışmaları.
İmar hataları.
Yüksek katlar.
Her dönem gündemde.
Pek çok soru yanıt bekliyor.
Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’a bir basın toplantısı çağrısı yapıyoruz.
Akla gelen, basına yansıyan, sağda solda konuşulan, yapılan veya yapılmayan ne varsa bu sorulara yanıt vermeli.

Eleştiriler!
Bizimkiler olmuş alıngan.
Ego olmuş bin beş yüz tavan.
İster seviyeli olsun ister seviyesiz.
Korkaktır her eleştiride küstahlaşan.

Sistem!
Toplum hızla ikiyüzlülüğe doğru itilmişken, samimiyetsizlik; kazanan ve kazandıran değer olarak kabul görmüşken, köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı deme alışkanlığı kültürel mirasımız kabul edilmişken, siyaset ve bürokrasi dönek ve yavşakları da ödüllendirme sistemine dönmüşken neyin değişmesini bekliyoruz ki!
Ülkede milyonlar, dünyada milyarlar çığırından çıkmış, çıkarılmış olabilir.
Boş ver!
Sen kendine bak!

Hatırlatma!
Kaç gündür yazıyoruz.
Bugün Bozkurt’ta olan yarın Zonguldak’ın merkez ve ilçelerinde olabilir.
En büyük tehlikelerden biri daraltılan, betonla huniye çevrilen dere yatakları ve dere yataklarında toplanan tomruk yığınları.
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz başkanlığında ilgili tüm kurumları bu konuda tedbirler almaya davet ediyoruz.
Daha önce somut örnekler yazdık.
Dere yataklarının çevresinde özellikle kesim yapılan noktalarda nakil için bekleyen tomruk veya ağaçların durumu irdelenmeli.
Bozkurt’ta ve Ayancık’ta olduğu gibi; “iklim şartları” diyerek işin içinden çıkmayalım.

Kek Konseyi - Kent Konseyi!
Zonguldak Kent Konseyi’nin yeni yönetimi geldi şehre az da olsa bir fikir hareketi geldi.
Yesari Sezgin’in Kek Konseyi’nden arınan Kent Konseyi gerçek kimliğine kavuşma yolunda ilerliyor.
Fikirden korkanlara inat Prof. Dr. Hakan Kutoğlu ve konseyin yürütme kurulu üyelerinin hummalı çalışmalarını görüyoruz.
Kendilerine küçük bir önerim var.
Başarıyı yakalamak, güzel işler başarmak ve kamuoyu, kamu ve belediyenin desteğini devam ettirmek istiyorsanız tüm kararlarınızı ortak akıl, konuşarak ve samimiyetle alın.
Az iş yapın ama doğru iş yapın.
Kendinizi bireyselleştirme çabanız olmasın.
Fikir ayrılıklarınızda bile asla farklı kümeleşmeler içinde yer alarak ekip içinde olduğunuz arkadaşlarınız hakkında yakıştırma, dedikodu veya benzer şeyler yapmayın.
Siz samimiyetle çalışırsanız bu şehre güzel şeyler adına bir fikir verebilirsiniz.
Yolunuz açık, enerjiniz bol olsun.