Zonguldak Tarih Editörü Hayati Yılmaz Çakaloğlu Mehmet’i anlatarak Çelikel lisesinin nasıl yapıldığını anlattı.

İşte Çakaloğlu Mehmet’in hikayesi:

Mustafa Kemal`den bir yaş ufaktı. 1882`de Ereğli`de dünyaya geldi.

Babası ticaret ile uğraşıyordu. O sırada dönemin ortaokulu olan Rüştiye okullunu bitirdikten sonra babasının yanında çalışmaya başlar.1922`de 40 yaşında ticaret yapmak için Zonguldak Merkez`e gelir. Cebinde 200 Lira sermayesi vardır. Sebzecilik yapmaya başlar.

Zonguldak'ta gıda maddeleri getirmeye başlar. Zonguldak`a gelen gemiler ile toptan ve perakende, her nevi eşya ve bilhassa bakkaliye ile ticaretini genişletir. Bir de vapur alır.

Rüştiye`den sonra okuyamamıştır. Bu onda bir ukde olarak kalır.

Zonguldak`ta o yıllarda okul olmadığı için zengin ve önde gelen bürokratlar çocuklarını papaz okuluna göndermek zorunda kalırdı.

1921 yılında Zonguldak` ilk maarif müdürü (Milli Eğitim Müdürü) Talat Bey (Onay) atanmıştı. Onun şahsi çabaları ile handan bozma bir bina okula tahsil edilmişti. Okulun öğrencileri ile birlikte oynadıkları bir piyeste Sivas Kongresi`ni canlandırdılar. Bu oyun çok beğenince veliler bir çok öğrencisini papaz okulundan alıp bu okula göndermeye başlamışlardı. Zonguldak Maarif Müdürü Talat Bey şehirdeki eğitimin sorunlarını çözmek için bağış yolu ile yardım toplamaya çalışır; Arkadaşı Muhsin Efendi ile Zonguldak Esnaflarından Çakaloğlu Mehmet efendinin mağazası önüne konuşurlarken, konuşmaya Mehmet Efendi (Çelikel) kulak misafiri olur. Maarif Müdürü Talat Bey gittikten sonra eski dostu olan Muhsin Bey`e yardım etmek istediğini söyler.

Anılarında Maarif Müdürü Talat Bey bunu şu şekilde anlatır.

"Parasızlık fazla bir şey yapmaya imkan bırakmıyordu. Bir gün başmuallim Muhsin efendiyle çare düşünürken, hayırseverlere başvurmaya karar verdik. Verdik ama dilenci gibi para istemek bana ağır geliyordu. Hem istersek nasıl karşılaşacaktık. Bunları görüşerek Çakaloğlu Mehmet efendinin mağazası önüne gelmiştik. Daveti üzerine kahvesini içtik. O alışverişiyle meşgulken biz yine planlar kuruyorduk. Biraz sonra ben ayrılarak Maksut beyin yazıhanesinde Tahir Karauğuz'u görmeye gittim. Hemen oturmuştum ki Muhsin gülerek geldi. Mehmet Efendinin ne istersek yapmaya, para yardımında bulunmaya hazır olduğunu bildirdi. Meğer bu zat bizim konuşmamıza kulak misafiri olmuş, eski dostu olan Muhsin' e ben ayrılınca bu teklifi yapmış.

Mehmet efendiyi Halim çok mahcup, mütevazi, terbiyeli ve dini bütün bir Türk oğlu olarak tanıdım. Teklifini bir maarif müdürüne ihzar etmeyi terbiyeye uygun bulmamış.

Yapacağı işi kimseye duyurmayan, yaptığını dallandırıp budaklandırmadan, iyiliklerini ballandırmadan, bu koyu Müslüman Türk oğlunun bana bir şey açmaması benim izzeti nefsimi yaralamamak gibi bir saygıdan ileri gelmişti. Aksi hal onca küstahlıktı. İslami terbiyeye milli ahlaka uygun gelemezdi. Sadakalarını, zekâtını gizli vermek, iyiliklerini kimseye duyurmamak bu adamın zevk alarak yaptığı bir ibadet gibiydi. Ben Mehmet efendinin bir kere olsun gururla başını kaldırdığını görmedim ve görende olmamıştır.

1938 yılında Mehmet Çelikel; Memleketine, yurttaşlarına faydalı olmak için bir lise binası yapıp memleketime armağana karar verir. 31 Mart 1938´de temeli atılan Mehmet Çelikel Lisesi, 5 Ekim 1938´de öğrenime açılmıştır.

Kendisi liseye gidememiş olan Mehmet Çelikel`in yaptırdığı lise;

bugün sadece Zonguldak`ta değil, tüm ülkedeki en iyi okullar arasına girmiştir.

Çakaloğlu Mehmet Çelikel`in eşi Servet Çelikel`dir. Mehmet Efendi ile Servet Hanım`ın 4 çocuğu olmuştur. Hasan, Şazimet, Behice, Hatice. Tek oğlu Hasan Çelikel, 1967 yılında vefat etmiştir.

Çelikel adı Ereğli`de bir camide de yaşatılmaktadır. Ereğli`de Osmanlı zamanında, kiliseden camiye çevrilen ve sonra adı Sultan Süleyman olarak değiştirilen cami, 1950 yıllarında yıkılma tehlikesine karşı yeniden onarılarak hizmete sunulmuş. Bu caminin adına da Çelikel konmuştur. Çünkü bu caminin onarılması, yine hayırsever, 82 Numaralı Zonguldak Ticaret Odasına kayıtlı Mehmet Çelikel tarafından olmuştur.

Editör: TE Bilişim