Zonguldak

Taylan Özbay'dan Vural Demirbaş’a duygusal veda! O fotoğrafın hikayesini anlattı!

Zonguldaklı yazar ve yayıncı Taylan Özbay, yakın dostu Vural Demirbaş’ın ölümünün ardından kaleme aldığı yazısında paylaştığı fotoğrafın hikâyesini anlattı.

Abone Ol

Zonguldaklı yazar ve yayıncı Taylan Özbay, yakın dostu Vural Demirbaş’ın ölümünün ardından kaleme aldığı yazısında paylaştığı fotoğrafın hikâyesini anlattı.

ÖZBAY’IN SOSYAL MEDYA HESABINDAN PAYLAŞTIĞI İŞTE O YAZI:
“11 Mayıs 2014'te çekmişim bu fotoğrafı.
Vural Amca'yla babam, öğlene kalmadan gelmişler Ankara'ya. 15.30'da Cebeci Stadı'nda maç. Zonguldakspor, Zara Belediyespor ile oynayacak; kazanan, Amatör Lig'den, 3. Lig'e çıkacak.
Üç yüzden fazla otobüs kalkmış Zonguldak'tan. Stadın önündeki polisler de Zaralılar da şaşkın!
Arabayı park edip, yol boyu güle oynaya yürüyoruz; onlar eğleniyor, ben Aspavaların vitrinine kurnazca yapıştırılmış, "Zonguldaksporlular burada yiyor" kâğıtlarını gördükçe biraz da şaşkınım; hepsi bizden olmuş bir günde!
Marşlar, şarkılar, tezahüratlar sokaklarda yankılanıyor. Yer gök kırmızı-lacivert.
Tribün başka bir âlem! Herkes tanıdık, genci yaşlısı hoplaya zıplaya takıma destek. Birden bir yağmur iniyor. "Ankara'ya Zonguldaklılar asıl şimdi geldi!" diyoruz. Hemen orada edinilen naylon poşetten bozma yağmurluklara sığınırken ben bu fotoğrafı çekiyorum. Derken, bir gol... bir gol daha. Ortalık şenlik yerine dönüyor.
Güle oynaya çıkıyoruz stattan. Yağmurdan sırılsıklamız. Önce yayınevine geliyoruz. Üzerimizdekileri kurutup, dinleniyoruz. Sonra doğru Mülkiyeliler'e. İki kadeh rakıyla kutluyoruz zaferi. Sohbet gırla, kahkaha sınırsız ikram.
O akşam olanı biteni yazıp, "Ankara'da kendimi ilk kez bu denli evimde hissettim" notunu düşmüşüm.
Şimdi on bir yıl sonra, tam da bugün üzerine düşünüyorum bu cümlenin. İnsanın kendini evinde hissetmesi her zaman kolay değil. Nedir gereken? Aile mi, can dostlar, yoldaşlar mı? Bir güzel sevi mi? Belki bunlardan sadece biri, belki de hepsi.
Ama bir de kişiyi evinde hissettiren insanlar var. Hiçbir perde, maske gerektirmeyen, hep samimi, hep içten. Vural Amca onlardan biriydi. Babamın ta çocukluğundan arkadaşı, akranım olmayıp da her oturuşumuzda çok güldüğüm, rahat ettiğim bir güzel insandı. Zonguldak'ta birlikte bir yerden bir yere gidecek olsak, dağ-bayır yürürken hızına şaşardık hep, yorulmaz-yavaşlamaz, hep atik. Buralara vedası da öyle oldu galiba...
Sinem'e, aileye, onu tanıyan ve eksikliğini hep hissedecek herkese sabır.
Çok üzgünüm.
Bu abuk sabuk yeryüzünde, zaman geçip eksildikçe, daha az evimizde hissedeceğiz kendimizi demek ki.
Hep, daha az.”
{ “vars”: { “account”: “G-PS7CWR0GE0” }, “triggers”: { “defaultPageview”: { “on”: “visible”, “request”: “pageview”, “vars”: { “title”: “Name of the Article” } }, “clickOnHeader”: { “on”: “click”, “selector”: “#header”, “request”: “event”, “vars”: { “eventCategory”: “examples”, “eventAction”: “clicked-header” } } } }