Kulaklarını iki çekiverin Sayın Valim!
Zaman zaman Zonguldak’ın dağlarına tepelerine çıkıyor, hiç bilmediğimiz köy yollarına sapıyoruz.
Cennet vatan Zonguldak’ın her tarlasında aslında yapılacak çok şey var.
Onlar ayrı bir konu ama bizim canımızı yakan bir manzara var.
Son olarak Kadıoğlu Güdüllü yolu arasında denk geldik.
Yol kenarlarında devasa çöp yığınları ve hafriyat dağları.
Önüne gelen bir yere boşaltıyor inşaat atıklarını veya çöplerini.
Zonguldak Valiliği muhtarların kulağını çekmeli.
Muhtarlar bunların kimin yaptığını büyük oranda biliyor.
Bilmiyorsa muhtar değildir.
Kaymakamlıklar ve Özel İdare Zonguldak her köy yolu üzerindeki bu rezilliklere acilen müdahale etmeli.
Kimi yerde dere yataklarına dökülen çöpleri görüyoruz.
Onlar dere sularıyla her yağmur sonrası sahillere iniyor veya dereler boyuna çok çirkin bir kirliliğe neden oluyor.
Mesela Çayır Mağarası’na gidiyorsunuz.
Orada Roma döneminden kalan bir kemer köprü var.
Bir de tesis var.
Ama etrafını şey getiriyor.
Öyle tabela dikmekle olmuyor ki bu işler.
Yıllardır yazdık.
Memur zihniyetinden kurtulamamış bir yönetici de çıkıp aslında orasının ne kadar önemli olduğunu anlayamadı.
Yaptık mı yaptık!
Bazı şeyleri yapmış olmuş olmak için yaptılar.
Ve ne yazık ki inanılmaz güzellikler talan olup gidiyor.
Çağrımız mecburen Sayın Vali Osman Hacıbektaşoğlu’na.
Belki iki kulak çeker de bir faydası olur!
Çünkü kulak çekmeden olmayacak bu işler!


Devrim başkan ve CHP’liler!
CHP’de baştan beri yaşanan süreçlerle ilgili yazdıklarımızın hepsi bir durum tespiti ve analizdi.
Şu ana kadar ne yazdıysak çıktı.
Onun işine gelir - bunun işine gelmez o başka bir şey.
Parti tabanı ondan memnundur - bundan memnun değildir bu da partililerin bileceği şey.
Sonuçta CHP’de kıra döke ve mafyalaşarak izlenen yol yol değil.
İşine geldiği için susanlar ile işine gelmediği için susmayanların ötesinde bu partiyi karşılıksız seven nice insanlar var.
Çoğunun ortak tepkisi; “Bize ne oldu şimdi, biz niye böyle olduk” oluyor.
Allah, Devrim Dural başkana gerçekten kolaylık versin.
Umarız iyi niyetinin kurbanı olmaz.
Bilerek ve isteyerek dökülen onca partilinin yüreğini bakalım nasıl tamir edecek!
Nevzat ağabey sen ne diyorsun bu işlere!

Ece Bakioğlu ve Liman Arkası!
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem plaj veya Liman Arkası’nda olduğu gibi aslında güzel şeylerin de olmasını istiyor.
Büyük çoğunluk da bunları destekliyor.
Fakat yaparken kimseyi dinlemediği, akıl danışmadığı ve müşterek zemin oluşturmadığı için işler oldu - bittiye geliyor.
Zamandan kazanmak isterken şehir gereksiz polemiklerle vakit kaybediyor.
Mesela Liman arkasında yapılan iş doğru ama yapılış yöntem ve ortaya çıkan yanlış.
Olay Ak Parti ve CHP arasında bir mesele gibi tartışılmaya başlanınca da politika ve politikacılar doğruyu kirletmeye başlıyor.
Toplum da ne yazık ki hangi partiye yakın ise o cepheden bakmaya zorlanıyor.
Doğru ne peki?
Neyse biz yine not düşelim.
Oysa ki Mimarlar Odası yaptığı açıklamada yöntem ve inşaat tarzını eleştirmişti.
Zonguldak Belediyesi’nin sürekli reddettiği destek teklifiyle ilgili denilmişti ki;
“Defalarca dile getirdiğimiz destek teklifini ise bir kez daha yineleyerek; bundan sonraki tüm kamusal alan projelerinde kent mimarlarının fikir desteğinin alınmasını kamuoyunun bilgisine sunarız.” Mimarlar Odası Başkanı şimdi İktidar partili mi?
Yanından bile geçmez.
Başkan Ece Bakioğlu; “
“Ne yazık ki, Liman Arkası Koyu’nda belediye tarafından yürütülen uygulamalarda bu anlayıştan uzaklaşıldığını üzülerek gözlemliyoruz.
Bu nedenle, benzer projelerde Mimarlar Odası’nın görüşü alınmadan yürütülen uygulamalar hem mesleki etiğe hem de kamu yararına aykırıdır.
Söz konusu alanda planlanan kafe yapısı da ayrıca gereksiz ve uygunsuz bir müdahaledir” demişti.
Yani şimdi Ece Bakioğlu’nun söyledikleri Ak Partili Bir Belediye başkanı döneminde söylediğinde; “doğru”, CHP’li bir belediye başkanı söylediğinde “yanlış” mı oluyor?
O nedenle doğru ne?
En doğrusu ne?
En doğrusu ve en güzeli nasıl yapılır - dı?
Sonuç olarak eğer bu görüşler alınarak yapılsaydı her şey böyle polemikler olmaz, tartışmalar çıkmaz, vatandaşlar tartışmaya dahil olmaz ve bu polemiklerden siyasi reyting çıkmazdı!
Mesele kişiler değil.
Şehir ve insanlar.
Engellenen bir belediye başkanı havası siyasette kesinlikle artı yapar.
Biz Mimarlar Odası’nın görüşlerinin dikkate alınmasını öneriyoruz.
Tahsin başkan buna rağmen engelleniyorsa sonuna kadar yanındayız!

Nazmi Ağabey’a öneriler!
Geçenlerde CHP’nin Merkez İlçe Başkanı sevgili ağabeyimiz Nazmi Özden’e bazı heykelleri yapması önerisinde bulunmuştuk.
Eksik kalmış.
Halil Posbıyık ve Neriman Posbıyık’ın Ereğli sahiline bir heykeli çok iyi olur.
Ereğli’nin büyük eksiği tamamlanmış olur.
Şöyle el ele gönül gönüle.
Haydi Nazmi ağabey elini çabuk tut!


Söz uçar hizmet konuşur!
Zonguldak ve ilçelerinde ki özellikle de merkez ilçede siyasette yaşanan kirlilik herkesi yordu.
İş dünyasını yordu.
Esnafı yordu.
Emekliyi yordu.
Ortada dağ gibi sorunlarımız var.
Taraflar daha çok tribünleri coşturma derdinde gibi.
STK’lar tartışmalara katılmıyor.
Hizmet konusunda ısrarcı olmuyor.
Zonguldak zaman kaybediyor.
Zonguldaklı eziliyor.
Ve Zonguldaklı yeterince hakkını aramıyor.
Halk dedikodu ve algı yarışı değil hizmet yarısı bekliyor!