Çok Valiler gördük.
Kimisi sadece bürokrat olarak gelip bürokrat olarak gitti.
Kimisi devleti en iyi şekilde temsil etmenin derdindeydi.
Kimisi siyasetçi gibi davranma çabasında oldu.
Kimisi sadece siyasetçilerin Valisi olarak kaldı.
Kimisi hem devlet hem millet adına çaba gösterdi.
Kimisi Zonguldak’ı uzun yıllar geçmesine rağmen tanıyamadan gitti, kimisi kenti tanıdıkça gitmenin bir yoluna baktı.
Bunları anlatırken her birinin eksik fazla hizmetlerinin olduğunu da belirtelim.
Her gelen Vali, Zonguldak’ın kocaman sorunlarının yanında aslında en büyük sorununun şehrin ortak akıldan yoksun, komplo teorileri ve kişisel çekişmelerle yönetilmesi olarak gördü.
Kimileri bu anlayışı değiştirmeye kalktı!
Kimileri çabuk düzene uydu!
Kimisi bu anlayışın değişmeyeceğine kanaat getirerek kendi görev ve sorumluluklarına ağırlık verdi. 
Bu çizgiyi yılmadan, bıkmadan devam ettirebilmek ise herkese nasip olmadı.
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz’ın bu hassas ve ince çizgiyi başarıyla koruması çok önemli.
Durmadan koşan.
Sorunlara duyarlı.
Ulaşılabilir.
Konuşulabilir.
Halkın ayağına giden.
Kimseye tepeden bakmayan.
Vatandaşı evinde ziyaret eden.
Bu şehrin insanlarına değer veren, devletin şefkat elini hissettiren, pratik zekası ile çözüme odaklanan.
Salonlarda zaman kaybetmek istemeyen.
Kısa sürede çok daha fazla işler yapılmasını hedefleyen.
Zonguldak’ın üzerinde yığılı ölü toprağını atmaya çalışan.
Şehre enerji, halka umut veren ve üretenin, çalışanın elini güçlendiren bir isimden bahsediyoruz.
İnşallah heyecanı hiç bitmez.
Bunlar şahsi görüşlerim olmasının ötesinde, siyasetin ve toplumun farklı kesimlerinden gelen çok sayıda görüşün ortalamasıdır.
Keşke valilere bu kadar çok gerek kalmadan sorunlarımızı daha hızlı çözüp bakış açımızı değiştirebilseydik.
Ama olmadı.
Bu nedenle Zonguldak, Vali Mustafa Tutulmaz’ı çok daha iyi değerlendirmelidir.

Özür böyle olur!
Günlerdir yazdık.
Altı- yedi gün geçmesine rağmen çok az da olsa elektriği olmayan sokaklar ve köylerimiz var.
Çok sayıda yayın yaptık.
Başkent Elektriğin yazılı özür açıklaması yetmez.
Bir ay arayla iki defa mağdur edilen Zonguldak’tan dilenecek en güzel özür yatırımları hızlandırma kararı ve bir aylık faturaların iptali ile olur.
Özür böyle olur.

Başkent filmi ve Güler Sabancı
BEÜ Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin üç gün elektriksiz kalmasını eleştirdik. Son altı aydır yapılmayan 1 milyonluk yatırım 24 saatte yapılarak sorun çözülüverdi. Başkent Elektrik şehri ciddiye alsa ilk kar sonrası da bu yatırım yapılabilirdi. Eğer bizim siyasetçilerimiz ilk kar yağışı sonrası bu durumun takipçisi olsalar sorun yine çözülürdü.
Rektör beyimiz bu ihmalin hesabını sorsa yine çözülürdü.
Z HABER olarak gündeme getirmesek daha ne kadar beklerdik bilemiyorum.
Bu arada bu üç günlük süre içinde bazı jeneratörlerin arıza yaptığını öğrendik. Çok şükür şimdilik ucuz atlattık.
Başkent Elektriğin Zonguldaklılara nasıl baktığını da görmüş olduk.
Reklam filmi çekip yayınlıyorlar.
Valla reklamı eksik yapmışlar. 
Batı Karadeniz’in en büyük sağlık merkezini 3-4 gün nasıl elektriksiz bıraktığınızın filmini çekin de onu hep birlikte izleyelim.
Ben tekrar Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı hanımefendiye sesleniyorum.
Bir de rahmetli Sakıp Sabancı’nın hassasiyetleri geliyor hatıralara.
Güler hanım bu işe bizzat el atmalı.

400 bin dolar için mi bekletildi?
BEÜ Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin doğalgaz bağlantılarının da hala yapılmadığını öğrendik.
Üniversite çevresinde çok sayıda öğrenci yurdu ve konut var.
Bu güne kadar buraya doğalgaz bağlanmamış olması düşündürücü.
Akmercan BEÜ’den doğalgaz hat parası olarak 400 bin dolar istemiş.
BEÜ ise bunu kabul etmemiş.
Aksi bir durum varsa yalanlayabilirler.
Akmercan sadece hastaneden yılda 3 milyonun üzerinde para kazanacak ama 400 bin dolar verilmezse hattı çekmiyor.
Burada özel şahsın ayakkabı fabrikası mı var?
Anlayamadık.
Bunun haberini yaptık.
Akmercan diyor ki;
“Kozlu Esentepe Köyü’nün bir kısmı 2021 yılı yatırım programına alındı. Hem hastane çevresindeki konutlar hem de sağlık kampüsü abonelik işlemlerini tamamlamaları halinde yıl sonu itibariyle gaz kullanabilecekler”
Güzel ama geç.
Bu güne kadar yapılmamış olması düşündürücü.
Böyle bir durum olduğunda kim çözecek sorunu?
Rektör Bey.
Milletvekili.
Zonguldak’ın kaderini firmaların kar hesaplarına teslim eder ve sorunlara yeterince sahip çıkıp yumruğunuzu masaya vurmazsanız olacağı budur!

Bir siyasetçi ne zaman kaybeder?
Çok siyasetçi gördük bu güne kadar.
Şöyle bir bakıyorum.
“Kim neden kaybetmiş?” diye.
Mesele seçim kaybetmiş, yeniden aday gösterilmemiş olmak değil.
Mesele halkın ve partililerin gönlünde ne kaybettiğinle orantılı.
Mesele, parti üniformasını üzerinden çıkardığında geriye ne bıraktığınla alakalı!
Yeni haftanız hayırlı olsun.