İstanbul, her geçen gün yaklaşan büyük depremin gölgesinde yaşarken, olası bir felakette en kritik müdahale gücü olan itfaiyenin yetersizliği endişe yaratıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanı Remzi Albayrak’ın açıklamaları, gerçeğin ne kadar acı olduğunu gözler önüne serdi:
“Depremin ilk 2-3 günü müdahale edemeyeceğiz.”
Uluslararası standartlara göre, her 1 milyon kişiye 1.000 itfaiyeci düşmesi gerekirken; 20 milyonluk İstanbul’da yalnızca 4.470 itfaiyeci görev yapıyor. Bu tablo, büyük bir depremde hayati dakikaların heba olabileceğini gösteriyor.
Albayrak, personelin depremin etkisinden doğrudan etkileneceğini belirterek şu çarpıcı uyarıda bulundu:
“Birçok itfaiyecimiz dayanıksız binalarda yaşıyor. Enkaz altında kalanlar, ailesini kaybedenler olacak. Bu nedenle ilk müdahaleyi yapacak ekiplerin sahada olmayacağını biliyoruz.”
6 Şubat’ın Acı Dersi: Madenciler Geç Kaldı
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yaşananlar hâlâ hafızalarda tazeliğini koruyor. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) ve özel sektör maden işçileri adeta birer kahramana dönüşmüştü. Ancak bu kahramanlar bile ilk saatlerde karayolu zoruyla bölgeye sevk edildi. Uçaklar yetersiz kaldı, ilk uçuş Zonguldak Çaycuma’dan ancak 28 saat sonra gerçekleşebildi.
İlk gün sadece 35 maden işçisi gönderilebildi. Oysa maden işçileri, dar alanlarda, çökmüş yapılar arasında insan kurtarma konusunda en eğitimli ekiplerdi. Geç ulaşmalarına rağmen girelemez denilen enkazlardan insanları kurtararak dünyaya örnek oldular.
İstanbul Depreminde “Madenci Gücü”ne İhtiyaç Var
Olası İstanbul depreminde benzer bir tabloyla karşı karşıya kalınacağı kesin gibi. Uzmanlara göre madencilerin erken müdahalesi hayati öneme sahip olacak. Albayrak’ın açıklamaları, afet yönetiminde alternatif müdahale ekiplerinin hazır tutulmasının gerekliliğini ortaya koyuyor.
İstanbul’da yüz binlerce binanın riskli olduğu bilinirken, binlerce insanın enkaz altında kalabileceği bir senaryoda madenciler bir kez daha sahneye çıkabilir.
Şimdiden hazırlıklı olunmalı. Lojistik, ulaşım ve koordinasyon zinciri eksiksiz planlanmalı. İstanbul'da yaşayanlar için, bu kez sadece zaman değil, doğru müdahale de hayat kurtaracak.