Acılık’ta Zonguldak Belediye Başkanlığı karşısında bulunan eski hal binasının yeri uzun zamandır satılmaya çalışılıyordu.
Başkan Selim Alan müjdeyi verdi.
Dedi ki;
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın desteği ile mülkiyetimizde bulunan alanda inşa edeceğimiz 
‘İş Merkezi ve Konut Yapım’ projemiz ile Acılık’ta dönüşümü başlatacağız”
Harika.
Proje görsellerini beğendim.
Yine de bir önerim var.
Zonguldak Belediye binası ucube.
Çirkin.
Bunlar çok ciddi maliyetler ancak ileride köprünün kalktığı da düşünüldüğünde o çirkinliği daha öne çıkacak.
Orada bir alan açmak için de bir fırsat yakalanmış durumda.
Yani yeni yapılacak bina Belediye Başkanlığı olsa ve mevcut bina yıkılsa nasıl olur.
Geçmişten beri bu şehrin daha fazla çarpık hale gelmesinde söz sahibi olan, şehri ucubelerle dolduranların eserlerini kaldırmak çok zor.
12 katlı iş merkezi ve mevcut belediye binası kesinlikle yıkılmalı.
Acılık’ta dönüşüm tam olmazsa daha büyük curcunalara neden olabiliriz.
O nedenle sanayi sitesi ve çevresi dahil bölgesel büyük bir planlamaya ihtiyaç var.
Bölgesel ve planlı, ferahlık yaratacak projeler olmazsa dönüşüm güdük kalır!
Alan’ı pek çok yönüyle eleştiriyoruz.
Bu konuda hakkını teslim edelim.
İnşallah tamamlandığı günü görebiliriz.
Teşekkürler başkan.
Böylesi bir projeyi başkası hayata geçiremezdi.
Bir teşekkürümüz de Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’a.

Kimler engelliyor!
İrfan Erdem ile yaptığımız yayından sonra gördük ki bizler de vatandaşa ve şehire karşı mesleki ve vicdani sorumluluklarımızı yeterindce yapmıyoruz.
Yapamıyoruz.
Hep derim.
Valilerin.
Milletvekillerinin.
Belediye başkanlarının.
TSO’ların ortak hedefi istihdam alanları olmalı.
Uzun vadeli ve geleceği olan yerel kalkınma modelleri konusunda pek çok şehirde önemli adımlar atıldı.
Biz ise hala kestaneleri toplayıp Bursa ve İstanbul’a gönderiyoruz.
Bu şehirde kamu kurumları, iş insanları, belediyeler sürekli yeni binalar yapıyor.
Sürekli cami inşaatları görüyoruz.
Güzel.
Ama; “Hadi gelelim bir marka yaratalım. 300 - 500 kişiye istihdam yaratacak adımlar atalım” diye kafa yoranı pek görmüyoruz.
Mesela milletvekilimiz sürekli arsa topluyor.
Aile şirketinin yeni yatırımları için çaba gösteriyor.
Ama bir belediye başkanını yanına alıp, bir kooperatif başkanını yanına alıp, bir TSO başkanını yanına alıp; “Bunu yapalım. Ben sonuna kadar destek olacağım” demiyor.
“Haydi kımıldayın bakalım. Yan gelip yatmayın” demiyor.
Yani bizimkiler daha çok genel yatırımlardan alabildiğimiz paylar üzerine konuşurken bazıları kendine çalışıyor.
Oralarda fabrikalar kurarsa vatandaşa iş verecek inşallah!
Ama arsalar çok değerlenecek maşallah!
Bu şehrin ana gündemi yerel istihdam politikaları olmalı.
Girişimcilerin önü nasıl açılır, hangi destekler verilebilir bunlar olmalı.
Girişimcileri engelleyenler kimler onlar olmalı.
Siz de haklısınız!
Çok sıkıcı bir konu değil mi?

Fazıl Uncu - TTK - GMİS
TTK Karadon Müessese Müdürü Fazıl Uncu hakkında bazı haberlerimiz oldu.
Maden ocağında olması gereken 5-6 işçi iki hafta süreyle müdür beyin lojmanında tadilat yapmış.
Tepeden tırnağa yenilenmiş.
Maden ocağında olması gereken işçiyi alıp lojman tadilatı yaptırmak nasıl bir zeka!
Olayı hem TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu hem de Fazıl Uncu yalanlamadı.
Haberin altına gelen yorumlarda Uncu’nun makamında başka işlerle de meşgul olduğu iddiaları var!
Günahı boynuna.
Fazıl Uncu gibi kamburlar nedeniyle milletin kuruma bakışı kötü oldu.
Bu haberler gündeme geldiğinde; “TTK satılsın. TTK kapatılsın” nidaları atılıyor
Maden ocaklarının en zorlu koşullarında üretim ve güvenlik için çalışan maden işçisi kardeşlerimiz böylesi olaylardan dolayı büyük üzüntü yaşıyor.
Maden ocaklarına inip ana yoldan gidip gelerek poz veren milletvekillerimiz, bürokratlarımız kömürün nasıl çıkarıldığını anlayamaz.
Ömürlerini güzel ülkemiz için nasıl bitirdiklerini anlayamaz.
Bu nedenle konuşacağımız çok şey var!
Fazıl Uncu gibi sorumsuz davranan ve seyirci kalanlar nedeniyle bu şehrin insanları her koşulda kucaklaması ve sahip çıkması gereken TTK’ya düşman edilmiş durumda!
Kaytarmadan, işine sahip çıkan, kuruma sahip çıkan tüm maden işçilerimizi alınlarından öpüyoruz.
Haaaa bu arada!
GMİS yöneticileri neden susuyor?