Kimi zaman yoksun gülümsemelerin acımtırak tadıyla buruluyor yüzümüz.
Vakit oluyor olağanlaşıyor her şey.
Vakit oluyor acılarımızı gömecek vatan bulamıyoruz.
Gri özlemlerin tadında kalıyor gizli dokunuşlar.
Vakit oluyor insan ölüyor.
Vakit oluyor ölü diriliyor.
Vakitsiz bir cemre düşüyor insanın kalbine.
Baharlar yaza, yazlar kışa karışıyor.
***
Kimi zaman serin sabahların teninde üşüyor elimiz.
Ezan vaktinde başlıyor bir telaş.
Bin bir çirkinliğin kol gezdiği üç günlük dünyada var mıyız yok muyuz?
Unutunca dünü, birden iyimser oluveriyoruz.
Sokağa inince kendisiyle yüzleşiyor gerçek!
***
Ülkeye bakıyoruz.
Bir de acılarıyla dimdik duran şu şehre.
Her gün bir cephede nefesini tüketiyor işçi.
Dipsiz bir karanlıktan geliyor sesler.
Son nefesini veriyor kalbinde toprağın.
Alnında kalan son terin, karnındaki son açlığın, aklındaki son hayalin, kalbindeki son özlemin günahı şehre yazılıyor.
Zaman tükeniyor sırası gelen ölüyor!
***
Doymak bilmiyor insanoğlu.
Ezilenden yana değil ezenden yana Allah’ın kulu.
***
Neyiz?
Niyeyiz?
Kendimizi daha ne kadar tüketeceğiz?
***
Günler, aylara karışıyor.
Yılların zulmünde sabır taşıyor.
Vakit oluyor insan ölüyor.
Vakit oluyor ölü diriliyor.
Vakitsiz bir cemre düşüyor insanın kalbine.
Rüzgar hala esiyor, yağmurların içi kuruyor!
Tapusu olmayan gökyüzü üstümüzde,
hayat zor da olsa tebessüm etmeyi öğretiyor.
***
Her şeye rağmen tebessümle kalmanız dileğiyle…
İyi pazarlar.