Son günlerde Ragıp Bayraktar mağdurları gündemde.
Nasıl olmasınlar.
Onca mağdur yerlerini vermiş.
Dairelerini alamamış.
Karşılarında muhatap yok.
Memur- Sen de bu konuda mağdur.
*
Enerji Bir Sen Başkanı Sedat Güngör diyor ki;
“Bu kanunlar sayesinde bu ve bunun gibi adamların sokakta dolaşması bile insanlığa yapılmış hakarettir.
Adam eline geçirdiği kişi ve kurumları dolandırıyor ve sokakta geziyor. 
Dairelerin bir kısmını kayınvalidesinin üzerine geçiriyor. 
Bunun boşanmasında bile bir oyun vardır. 
Hep söylüyoruz ya!
Kanunlar suçluyu ve haksızı değil,
Haklıyı ve mağduru korumalı”
*
Ragıp Bayraktar ise mağdurların her konuda haklı olduğunu söylüyor.
*
Bayraktar, kayınvalidesine malları devrettikten sonra kayınvalidesinin Bayraktar’ın vekalet yetkisi iptal ettirmesi de kaçışın bir parçası mı acaba?
*
İşin güzel tarafı Bayraktar, diğer dolandırıp kaçanlar gibi kaçmadı.
Gazipaşa’da dolaşıyor.
Hala halkın arasında ama yılların ticaret erbabı böyle bir duruma neden geldi?
*
Hem mağdurlar hem de Ragıp Bayraktar ve ailesi adına üzücü bir durum.
Tüm iş dünyasına ders olsun.
*
Ragıp Bey Milletvekili olmak istiyordu.
Belki de Belediye Başkanı.
İşte o zamanı düşünemiyoruz!
Geçmiş olsun.
*
Ragıp Bey’e bir canlı yayın teklifi yapıyorum.

Kendini okumak!
İsmail Şentürk paylaşmış.
Diyor ki;
“On üniversite bitirip, bin kitap okuyup da, kendisini okuyamayan her insan cahildir”.
Çok sevdim bu sözü.
Memleketin durumunu çok iyi özetleyen bir söz.
Kendimizden başka her şeyi, herkesin aklını okumayı alışkanlık haline getirmiş bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz.
En çok yöneticilerimiz kendilerini okuyamıyor sanırım.
Yöneticilerimiz, siyasetçilerimiz önce kendilerini okuyup, kendileri ile yüzleşebilseler memleket zaten çok daha yolunda olurdu!
Kendilerini okuyabilseler her sıkıştıklarında kavga etmeyi, başkalarını suçlamayı, bahane uydurmayı, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmemiş olurlar.
Kendilerini okuyabilseler önce dinlemeye ve anlamaya çalışırlar.
Kendilerini okuyabilseler egolarının gölgesinde ezilmek zorunda kalmazlar.
Kendilerini okuyabilseler seçim kaybetseler bile halkın gönlündeki yeri kaybetmezler.
Kendilerini okuyabilseler kendilerinden başka herkesi engel, çengel, döngel görmezler.
Kendilerini okuyabilseler siyasette kalıcı olurlar.
Bizim akıl vermek, tavsiyede bulunmak, fikir beyan etmek ne haddimize.
Bunların zaten böyle fikirlere ihtiyacı yok!

 

Vali Bey ne yapsın?
Dün yazdığımız Bağlık Mağarası’nın hikayesini.
Bizler orada mağara olduğunu 30 senedir biliyor.
Engin Zaman hepimizden daha fazla biliyor.
Mithatpaşa Tüneli inşaatı sırasında tesadüfen bulunmuş falan değil.
Vali Mustafa Tutulmaz İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ahmet Karayılmaz ile birlikte yaptıkları inceleme sonrasında mağaraya hayran kaldılar.
Tutulmaz burasını kurtarmaya çalışıyor.
Oluşumlar muhteşem.
Ama sıkıntılı durumlar var.
Tünel inşaatı sırasında atılan dinamitler mağaranın ön kısımlarında büyük hasar yaratmış.
Bazen neye büzülüyorum biliyor musunuz?
Bu şehire kısa süreliğine gelen bir bürokrat şehir için çırpınırken pek çoğumuzun umurunda bile değil.
Mağara, kimine göre gereksiz bir taş tünel.
Kimine göre bir turizm fırsatı.
Bakış açısına göre değişiyor.
Rahmetli İsmet Metin olmasaydı Gökgöl Mağarası da talan edilecekti çoktan!