KÜLTÜR SANAT

Guguk Kuşu Roman Konusu Nedir ?

Abone Ol

Guguk Kuşu Roman Konusu Nedir? Guguk Kuşu Kitabının İncelemesi

Guguk Kuşu, 1962 yılında yayımlandı. Eser, beyaz perdeye de uyarlanmıştır. ABD’de dramatik kategoride, 1975 yılında gösterime girmiştir. Guguk Kuşu hem kitap hem de film olarak hala ilgi görüyor. Henüz Guguk Kuşu ile tanışmadıysanız, detayları bu yazıda bulabilirsiniz. İşte, Guguk Kuşu roman konusu!

Roman, akıl hastanesindeki olayları konu edinir. Kızılderili ve Şef ismiyle anılan bir hastanın gözüyle yaşanılanlar aktarılmıştır. Akıl hastanesindeki hastalar, topluma tekrar kazandırılmak için tımar edilir. Çeşitli eğitimler, terapiler ve ilaçlar yoluyla onların iyileşmesi amaçlanır. Buradaki hastalar ‘’iyileşebilir olanlar’’ ve ‘’iyileşemez olanlar’’ diye iki kategoriye ayrılır. Romanın başkahramanı Mc Murphy, iyileşebilir olanların grubunda yer alır. Mc Murphy’ye deli teşhisi konulması için buraya getirilir. Kendisi aslında zekidir. Tek sıkıntısı düzene aykırı davranmasıdır. Özgürlüğüne de pek düşkündür. Topluma karşı aykırı göründüğünden, deli sanılır. Akıl hastanesine gelmeden önce, taciz suçundan hüküm giyer. Orada da aykırı hareketlerde bulununca, yönetim Mc Murphy’nin akıl sağlığından şüphe eder. Böylece, akıl sağlığının yerinde olup olmadığının araştırılması için hastaneye sevk edilir.

Guguk Kuşu Roman Konusu ve Olay Örgüsü

Mc Murphy, 35 yaşındadır ve bu yaşına kadar hiç evlenmemiştir. Ciddi bir ilişkisi de olmamıştır. Kore Savaşı’nda tutsak kalmıştır. Komünist Savaş Esirleri Kampı’nda esir tutulanları ise kurtarmıştır. Bu sebeple Üstün Hizmet Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Mc Murphy, eski bir askerdir. Zamanla emirlere uymak istemediğinden, askeriyeye uygun düşmeyen tutum ve davranışlarından dolayı; işinden kovulmuştur. Kavgacı, alkol seven, seks düşkünü biri olması da askeriyeden kovulma sebepleri arasındadır. Mc Murphy, hapishaneden sıkılır ve akıl hastanesinin buradan daha iyi ve eğlenceli olacağı kanısına varır. Bu sebeple deli taklidi yapar. Haliyle kendisini delilerin arasında bulur.

Mc Murphy akıl hastanesinde bile, kişisel özelliklerinden bir şey kaybetmez. Yine kumar oynar ve oynatır. Bahis yapar. Alkol tüketir. Düzene aykırı davranır. Verilen ilaçları içmez. Hastaneye gizlice kız arkadaşlarını sokar. Hatta bir gün, bütün deli arkadaşlarını kaçırır ve onları bir gemi turuna çıkarır. Herkese balık tutmayı öğretir. Bir sürü balık tutarlar. Deli arkadaşlarının da gönlünü kazanır zamanla. Mc Murpyh; ilk başlarda, ruhsal sorunları olan arkadaşları ile eğlenerek vakit geçirmeye çalışır. Bir süre sonra onlara alışır. Hatta onların sıkıntılarına kendince çareler aramaya ve onları tedavi etmeye yeltenir. Aslında arkadaşlarını anlıyordur. Mc Murphy’nin deli olup olmadığı ise detaylıca incelenmeye alınmıştır. Deli olmadığına karar verilirse, hastaneden çıkarılacaktır. O da kendisinin deli olmadığını, sadece farklı olduğunu dile getirir. Toplumla barışık olmak için çabaladığı da gözler önündedir.

Guguk Kuşu Roman Sonu

Guguk Kuşu roman konusu sonlara doğru daha da dramatik bir hal alır. Aradan 3-4 ay gibi bir zaman geçer. Mc Murphy, bazı şeylerin farkına varır. Özgürlüğünün bu kadar süre elinden alınması; onun canını sıkmaya başlamıştır. Hastaneden kurtulup Kanada’ya kaçma planları yapar. Onun özgürlüğüne engel olan insanlardan birisi de Hemşire Ratched’tır. Aralarında gizli bir çatışma olduğu ortadadır. Mc Murphy’nin diğer hastaları da kışkırtması ve onların tedavi süreçlerini zorlaştırması; Hemşire Ratched’i çıldırtır. Hemşire, otoritesini korumak adına, Mc Murphy ile adeta savaşır. Mc Murphy ise, deli diye hastane odalarına kapatılan insanlara; hasta olmadıklarını söyleyip onları hayata döndürme niyetindedir. Hastanenin düzenine karşıt hareketler sergiler. Bir nevi hastane yönetimini, çalışanları ve özellikle Hemşire Ratched’i protesto eder. Hemşirenin tutumları ve çözümleri de bazı hastaların intihar etmesine bile sebep olmuştur.

Hastane yönetimi ve Hemşire Ratched’in önderliğinde, Mc Murphy bir şekilde etkisiz hale getirilir. Kendisinin vücuduna elektrik verilir. Bazı ilaçlar zorla içirilir. En sonunda da beyninden ameliyat edilir. Artık Mc Murphy iyileşemez hastalar grubunda yer alır ve yatağa mahkûm edilir. Zorla bitkisel hayata girmesi sağlanmıştır.

Mc Murphy’nin savunduğu şey; hastanedeki insanların evcilleştirilerek, topluma kazandırılmalarının imkânsız oluşuydu. Genel kabul görmüş düzene aykırı olan insanların, ötekileştirilip, hasta olarak nitelendirilmeleri Mc Murphy’nin asıl davasıydı.