Zonguldaklı iş insanı, fikir ve projeleri ile tanınan Cemil Çakmaklı, Türkiye’nin futbol gerçeği aci bir dille yorumladı.

İŞTE O YAZI:

Bilenler bilir..

Ben pek gündelik toplara girmem.

Sıkıcı olduğunu bile bile daha çok; kilitlenmiş toplumsal sorunları ve gelecek ile ilgili konuları (fütürist konular) yazıyorum.

Bir de tabi, bende çok bilgisi biriken Zonguldak konuları ilgi alanım içinde.

Ama dün gece farklı bir durum gelişti.

Takımları yüzünden mutsuz olan, benim yaşımda koca koca dostlarım gece yarısı aradı beni. İlk defa oluyordu böyle, biraz şaşırdım ama dinledim onları.

Sonra uykum kaçtı. Biraz kurcaladım konuyu.

Ooo bizim futbol almış başını gitmiş.

Türkiye’de futbol taraftarlığı ve ilgisi siyasi taraftarlığın ve ilginin önüne geçmiş..

Yetmiş milyon taraftarı var futbolun.

Taraftarlık dört büyük kulübü aşmış. Her şehrin, her kasabanın hatta nerdeyse her köyün bir kulübü ve taraftarı var artık.

Bizim gençliğin gariban oyunu futbol, toplumsallaşmış .

Bizim millet, bir türlü bitmeyen ekonomik sıkıntılardan ve siyasi açmazlardan bunalmış, fırsat bulan yurt dışına kaçmış, bulamayan futbola kaçmış galiba.

Ama millet yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş.

Futbolun da bir düzeni yok..

O da diğer sorunlarımız gibi millete sıkıntı verir olmuş.

Bütün millet onunla ilgilendiği halde, o da bir sorunlar yumağı haline dönüşmüş.

Diğer sorunlardan kendine kaçanlara sıkıntı kaynağı olmuş.

Böyle, böyle düşünürken uykuya dalmışım.

MUAMMER GÜNER’İN SÖZLERİ

Sabah kalktım.

Soyunu sopunu tanıdığım, duruşunu ve konuların özünü yakalama becerisini sevdiğim Bizim Mahallenin çocuğu "Muammer" (Muammer Güner) konunun " bam teline" basmış ve paylaşmış.

Şöyle demiş:

Avrupa Fatihi ile Fenerbahçe Cumhuriyetinin gerçek durumu:

252 Milyon Euroluk kadrosu ile Galatasaray, 9,3 Milyon euroluk Rigas FS. ile berabere,

232 Milyon Euroluk kadrosu ve 42 Milyon Euroluk Hocası ile Fenerbahçe, 69 Milyon Euroluk Twente ile berabere kaldı...

"Türk Futbolu bu durumda" desem...Oyuncuların %80'ı Türk değil.

"Gavurlarla Gavurlar" desem...hakaret sayılabilir, o bakımdan demiyorum.

Körlerle Sağırlar

Birbirini ağırlar.

Ben de duramadım ona arka çıkıp şunları yazdım.

Muammer,

Her konunun " bam telini" buluyorsun...

Futbolda da bulmuşsun.

HADDİNİ BİLMELİDİR

CHP Zonguldakspor'a moral yemeği verdi CHP Zonguldakspor'a moral yemeği verdi

Finansal balonlarla ve baronlarla milli futbol olamayacağını ne güzel ortaya koymuşsun.

Pek ortalara laf sokmam ama, gel sana biraz arka çıkayım...

Futbol hepimizin biraz ayağına değmiş, ama oradan aklımıza çıkamamış bir milli eylemimizdir.

Yani hepimize futbol, ama futbola da akıl lazım bizim ülkede..

Çünkü; eğer akıl yola çıkarsa, gider bir sistem kurar ve sorun çözer...

Bu yüzden bizim topluma layık bir Futbol istiyorsak önce bireysel ve giderek toplumsal aklı yola çıkarmak zorundayız.

Tıpkı senin yukarıda yaptığın gibi, çarpıklıkları çarpıcı biçimde ortaya koyduğun gibi...

Bence, Türkiye; önce futbolun adını koymalı, buna göre bir model kurmalıdır. Oynayan, oynatan, seyreden ve kural koyanlar yerini, rolünü, hakkını ve haddini bilmelidir.

Futbol; oynayanın hayatı yırttığı kestirmeden zengin olduğu, oynatanın belirlendiği ve işlerini çözdüğü , siyasetin sahaya girip ahkam kestiği, seyredenin de farkında olmadan bunları finanse ettiği bir oyun değildir.

MİLLİ FUTBOL SİSTEMİ NEREDE?

İlk bilinmesi gereken şey; futbolun artık bireysel değil toplumsal ve kollektif bir iş olduğudur.

Toplumun kaynakları, zamanı ve enerjisi ile işleyen bir sistem olduğudur.

Konuya böyle bakmazsak, toplumsal yaklaşım ve toplumsal bilinç inşa etmeden diğer toplumsal işlerimiz gibi mesela siyaset gibi etrafında dolaşıp içine giremezsek

daha çook şikayet eder dururuz.

Daha çook başkalarının aklı ve sistemi ile futbol oynar, daha çook uluslararası borsalara ve bezirganlara mili servet kaptırırız..

Daha çook Uluslararası Oyun Platformlarının ve onların yerli işbirlikçilerinin oyuncağı oluruz ..

Ve daha çook fiyatı pahalı, kalitesi ucuz --yani enflasyonist-- oyunların seyircisi oluruz..

Milletçe daha çook top toplarız yani...

Onun için, mutlaka o tutkun olduğumuz renklerin önüne aklımızı koymalıyız...

O müthiş enerjimizi ve yaratıcılığımızı stadyumlardan gökyüzüne salıp, israf etmemeliyiz..

Birazda enerjimizi bir

"milli futbol sistemi" için harcamalıyız.

MUAMMERCİĞİM!

Oturup, düşünüp taşınıp --hep yaptığımız gibi biraz da kaşınıp--kalkıp bir " Milli Futbol Sistemi" kurmalıyız..

Bu işi sadece bizim bireysel fanatikler için değil, futbolu milli bir eylem gibi kullanan

Tebriz'li Traktör taraftarı soydaşlarımıza selam olsun diye de yapmalıyız..

Benim gazelim bu kadar Muammer'cim...

Arka çıkmam bu kadar.

Ama sen, " toplumun bam tellerine" basmaya devam et Muammer'cim..

Yazmaya devam et.

Sevgiler.

Muammer’e yazdıklarımı sizlerle de paylaşıyorum.

Ne dersiniz?

Editör: Şeyma Kaya