Ereğli il olmak istedi.
Malum gerekçeler nedeniyle bu pek mümkün değildi.
Ereğli bir süredir üniversiteden daha fazla pay istiyor.
Üniversiteyle ilgili yatırımların artmasını, yeni bölümlerin Ereğli’de açılmasını istiyor.
Kampüs yeri tartışmasını biliyoruz.
Süreç uzayınca ister istemez CHP’nin Ereğli Belediyesi’ni kazanmasına bağlandı.
Üniversite meselesini en son net olarak dillendiren TSO Başkanı Arslan Keleş oldu.
Rektör Prof. Dr. Mustafa Çufalı hocanın Ereğli’ye yeni bölümlerin açılmasını engellediğini söyledi.
Önceki Rektör Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Özer’in Ereğli’de 10 bin öğrenci ve kampüs hedefiyle kıyasladı.
Mahmut Özer hocamız Zonguldak’ta kalsa Ereğli’de iki sene içinde büyük değişim yaşanacaktı.
Çıtayı çok yükseltti ve gitti.
Mustafa Çufalı hocamız ise nedenleri tam olarak açıklanmamış şekilde bekleyiş içinde.
En büyük endişelerden biri “öğrenci gelmez” endişesi
Üzülerek söylemek gerekirse kafaya yarışan BEÜ birkaç bölüm dışında meslek yüksek okulu modeline dönüyor ve tercihler büyük şehirlere kayıyor.
Sanırım önce bu sürecin 1-20 sene sonrasına bakmak lazım.
Bizleri, Üniversiteleri neler bekliyor?
Zonguldak için bacasız sanayileşme yolunda umut olurken tersine mi gideceğiz?
Bilmiyoruz.
Sonuç olarak olaya bütüncül bakıp bir ortak akıl havuzu oluşturmak lazım. Ama bu süreci kim nasıl yürütecek?
Ereğli’ye gelince.
Ereğli kim ne derse desin her anlamda üvey evlat muamelesi gördü.
Posbıyık’ı cezalandırmaya kalkanlar aslında Ereğli’yi cezalandırdı.
Ereğli şimdi çıkıp; “Ereğli Üniversitesi” kurulsun diyorsa bunun sosyolojik, psikolojik, ekonomik, politik tepkilerini iyi anlamak lazım.
Sadece Ereğli mi?
Hayır.
Alaplı ve Alaplı TSO Başkanı Recep Ocak da; “Başka çare bırakmadılar” diyor.
Şehrin ortak bir stratejik yol haritası olmadığından, politik kumpaslar, politik korkaklıklar şehri baltaladığından olsa gerek ya bölünüyoruz, ya zaman kaybediyoruz.
Hataları yeni hatalarla düzeltmeye çalışırken koca şehri kaybettik! 

Kıvanç Baruönü Z Haber’de
Aslında tam olarak gıyabında tanışmamız Kelebeğin Rüyası filmi gündeme geldiği zamanlarda oldu. 
Kim bu Zonguldak gönüllüsü, Zonguldak vefalısı yönetmen diye sorarken çok sevdiğimiz Erbil ağabeyin oğlu olduğunu öğrendim. 
Bugüne kadar çok sayıda haber yaptım.
Zonguldak’a olan özlemi satırlara sığamıyordu.
Özellikle Kelebeğin Rüyası gibi bir eserin manevi anlamı çok büyüktü “Ve Zonguldak” için.
Hele hele eski Zonguldak’ın canlandırıldığı platonun Zonguldak’ta kalıcı bir mekan olmasını çok istemişti. Aslında adımlar da bu yönde atıldı. Kıvanç Baruönü o projenin hayata geçirilememiş olmanın derin üzüntüsünü ve nedenlerini bir yazısında paylaşmış ben de pek çok defa kaynak göstererek yazmıştım.
Yıllardan beri Zonguldak dışında yaşayan Zonguldak’ın değerlerine el uzatıp yer vermeye çalışırım.
Onların deneyimleri, duyguları, başarıları ve özlemleri ile Zonguldak ve Zonguldaklıları buluşturmaya özen gösterdik.
Şimdi bunu daha fazla yapıyoruz ve yapacağız.
Yıllar geçti Türkiye’nin son dönem en çok izlenen filmlerini yapmasına karşın mütevazilikten ödün vermeyen Kıvanç Baruönü ile yüz yüze konuşup tanışma fırsatımız oldu. Aylar geçti Z Haber okurları için yazmasını çok istemiştik. Sağ olsun. Zonguldak’ta son dönem yaşanan olaylarla ilgili yazdıkları çok büyük yankı getiren, duygulara tercüman olan Baruönü bizleri kırmadı. Bu yoğun temponun arasında kentin kalbine, duygularına, saçlarına, ellerine dokunan Baruönü’nün ikinci yazısı da yayımlandı.
Bizim için çok önemli bir kazanım oldu.
Bizleri çok onurlandırdı. 
Kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz.


67’LİLER… ZONSİAD
Son dönem bir 67’liler Platformu’dur gidiyor.
Özellikle sosyal medya etkisi ve fikri çıkışı dikkat çekiyor.
Yine son dönem yükselen bir başka değer ZONSİAD.
İzliyorum.
Görüyorum.
KGD’de aktif görev yaptığımız dönemde Zonguldaklılık ruhunu canlandırma yönünde yaptığımız çabalar aklıma geliyor.
Zonguldak Platformu buradan çıkmış ve ortak aklın harmanlanması hedeflenmişti.
Şimdilerde 67’liler Platformu ve ZONSİAD’ın çıkışından rahatsızlık duyanları görüyoruz.
Özellikle 67’liler için.
Efendim neymiş; “Bu güne kadar neredelermiş?”
Politik çözümleme erken başlamış durumda.
O zaman şunu sormak lazım.
“Bugüne kadar neden görevlerinizi tam yapmadınız?”
67’liler hareketi bir niyet, duygu ve endişeleri ifade etme çabasında.
Kaldı ki Zonguldak’ın Zonguldak dışındaki değerleri yeni bir köprü olabilir.
ZONSİAD  yine aynı şekilde.
Bu kadar korkak olmamak lazım.
Bir korkunuz, bir endişeniz varsa sizde bir sorun var demektir.