Tarihe not! Tarihe not!

'BU DAVALARI SAVUNMAKTAN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

​Karabük'te Filyos Çayı'nda cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın ölümüne ilişkin süren davayı 'Dina için Feministler' adıyla bir araya gelen grup da takip etti. Duruşma çıkışında grup adına açıklama yapan Firdevs Hoşer, "Mahkeme heyeti, sanık avukatlarıyla son derece dayanışma içindeydi. Sürekli avukat arkadaşlarımızı susturmaya çalıştılar. Bu davayı başından beri takip eden bir kadın olarak hep bununla karşılaşıyorum. O yüzden diyoruz ki erkek şiddeti, politiktir. Bunun karşısında yapılan savunma politiktir. Buralarda olmaktan ve bu davaları savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ayrıca Dina'ya sözümüz var. En başında dedik ki bu dava feministlere emanet. Mahkeme heyeti ve sanığın avukatları, bu ülkede 'Irkçılık yok' dedi. Hayır, bu ülkede ırkçılık var" dedi.

'GÖÇMEN KADINLARIN ÖLÜMLERİNİN ARDINDA ERKEK ŞİDDETİ VAR'

Aukat Gülyeter Aktepe de "Bizler sürecin başından beridir şüpheli kadın ölümleri politiktir diyoruz. Göçmen kadınlarının şüpheli ölümlerinin ardında erkek şiddet var diyoruz. Göçmen kadınların ölümlerinin etkin soruşturulmadığının ve kavuşturulma sürecinin etkin yürütülmediğini düşünüyoruz. Türkiye'nin her yerinden bu davayı takip etmeye gelen kadınlar olarak öncelikle intihar süsü verilmeye çalışılan, intihar perdesi ardına gizlenmeye çalışılan kadın cinayetlerinin ve intihar perdesi ardında gizlenen erkek şiddetinin peşinde olduğumuzu vurguluyoruz" diye konuştu.

'ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEDİ'

Soruşturmanın gizli yürütüldüğünü, talepleri doğrultusunda işlem yapılıp yapılmadığını bile göremediklerini belirten Aktepe, şunları söyledi:

"Dosyada etkin soruşturma yürütülmediğini ispatlayan bir iddianame yazıldı. Bu iddianame, doğrultusunda bir dava açıldı. Bu davanın akabinde de takipsizlik kararı verildi. Buna itiraz ettik. Dosyadaki tek şüphelinin Dursun Acar olmadığının farkındayız. Dosya kapsamında şüpheli olan herkes hakkında etkin bir soruşturma yürütülsün. Dosyada Dina'nın ölümünün ardındaki maddi gerçeklik aydınlatılsın. Bütün taleplerimizin ara kararlarla reddedildiğini de açıklamak isterim. Diğer şüpheliler arasında bağlantı kurulamazsa dosya kapsamında Dina'nın söylediği şeylerin peşine düşülmezse ve Karabük'te ne yaşandığının Dina'nın çıplak ayakla o bodrumdan koşar adımlarla istinat duvarlarından atlaya atlaya neden sokağa çıkıp, önüne gelen ilk aracı durdurup, karanlık bir otobanın kenarında Filyos Çayı'nın yanında o araçtan niçin inmek istediğinin aydınlatılması mümkün olmazsa; bu dosyada somut gerçeklik açığa çıkamaz" dedi.

'MAHKEME HEYETİNİN İTHAMLARIYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK'

Dina'nın telefonunda yapılan incelemelerde Karabük'te ırkçılığa maruz kaldığını ve cinsel tekliflerin bulunduğunu ifade eden Aktepe, "Buna ilişkin duruşmada yazışmaların aydınlatılmasını talep ettiğimiz çeşitli beyanlarda bulunuyoruz. Bugün duruşmada tam da bilirkişi raporlarına, tıpkı bahsettiğimiz çerçevede geçmiş olan bu beyanları söylediğimiz için mahkeme heyetinin ithamlarıyla karşı karşıya kaldık. Mahkeme heyeti, Türkiye'de ırkçılığın kesinlikle olmadığını, bir ırkçılık söz konusu olsaydı şayet binlerce göçmen öğrencinin burada okumayacağını söyledi. Kaldı ki burada Dina'nın ölümünden sonra da kaydını aldıran birçok göçmen öğrenci olduğunun gayet farkındayız. Türkiye'de göçmenlerin nasıl bir ırkçılığa maruz kaldığının farkındayız" diye konuştu.

Editör: Bekir Ekici