Çetin ceviz Çin

Yıldırım Özener

19.02.2020 - 21:00 Yayınlanma

25.10.2022 - 12:31 Güncelleme

40 Paylaşım

884 Gösterim

Değerli dostlar,

Son zamanlarda sosyal medyadaki paylaşım kirliliğiyle gündemde kalan ve Türkiye’yi de yakından ilgilendiren, Çin’in doğu Türkistan’da ki ( Sincan ) Uygur halkına zulüm yapıldığı haberleri beni fevkalade üzmektedir. Bu hassas konuyla ilgili birikimlerimi ve düşüncelerimi, Çin’de yaşadıklarımı ve gözlemlediklerimi kısaca sizlerle paylaşmak ihtiyacını hissettim..

30 yılı aşkın bir süredir Çin’de ve Çinlilerle beraber çalışıyorum. Yani Çin Halk Cumhuriyeti daha dışarıya, dış ülkelere açık değilken, Otomobil sektöründeki işim icabı özel vizelerle Almanya’dan Çin’e gidip geldim. Uzun zaman zor şartlarda oralarda kaldım. işim icabı Çin’e ilk giren yabancılardanım diyebilirim. Çin’in fakirlik yıllarını, tek tip elbise giydikleri yılları, çok iyi bilirim. Çin’de gitmediğim bölge yok diyebilirim. Uzun yıllardan beri de artık Çin’de daha çok oturuyor. Orada yaşıyorum. Uzun yıllardan beri Çin ile iç içe bulunmam, benim Çin’ce öğrenmeme de yardımcı olmuş ve bana Çinlilerle daha düzgün, daha derin bir anlaşma imkânı sağlamıştır. Birçok candan sevdiğim samimi Çinli arkadaşım ve dostum hiç bir zaman beni yalnız bırakmamışlardır.

Çinin dışarıya kapalı olduğu o zor yıllar 1985 . Çinli çocuklarla

Kitapçı dükkânında oturup kitap okuyan çocuklar

Ben bu yazımla sizlere, bazı rahatsız edici konulara açıklık getirip, netleştirmek istiyorum.

Türk medyasında gerçeği tam doğru şekilde yansıtmayan, Türk halkını Çinlilere karşı kışkırtıcı, üzücü birçok olaylar sosyal medyada servis edilmekte, anlatılmakta ve Türkiye’nin kendi öz problemleri unutturulup, yön saptırılmaktadır. Türkiye kendi problemleri içinde boğulurken, Doğu Türkistan’ meselesiyle Türk halkı başka yerlere çekilmektedir.

Çin şu an dünyanın süper gücü ve zengin bir ülkesidir. Çin her ne kadar ~1,4 milyarlık nüfuslu halkının tümünü refah içinde yaşatamasa da, hızlı bir şekilde bunu başarma yolundadır. Bizim süper güç olarak tanımladığımız diğer ülkeler, bundan oldukça rahatsız olmaktadırlar. Türkiye’deki politik olayları artık hepimiz biliyoruz. Bilinen emperyalist ülkelerin başlattığı başta Kürt -Türk sorunu olmak üzere; Ermeni- Türkiye, Suriye- Türkiye, Irak- Türkiye, Iran- Türkiye, Israil- Türkiye, Yunanistan- Türkiye, Kıbrıs- Türkiye, Rusya-Türkiye, Avrupa ülkeleri - Türkiye, ABD - Türkiye düşmanlığı almış başını gidiyor. Durum böyle olunca da utancımızdan sözüm ona Atasözü uydurmuşuz: “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur “‚ diye. Hiç bir Türk evladı da dememiştir ki acaba niye dostumuz yok? Şimdi bir kaç yıl önceki o günlere geri dönelim. Fazla değil 3-5 sene evvelki o yıllara- Türkiye’de ki halkın ABD ve Avrupa ülkelerine yüz çevirdiği o yıllara veya çevirtildiği o yıllara. Gündemde Türkiye’nin Batıya kızıp, Doğuya; yani Rusya ve Çin’e kayması vardı ve bu durum dost görünen bu ülkeleri derinden rahatsız etmişti. Yanımızda bir tek Çin kalmıştı ki, bu ülkeyi de çok bariz ve akıllı bir şekilde, ‚Doğu Türkistan’ meselesi gündeme getirilerek düşmanlık başlatıldı. Ben yıllardır buralardayım. Çin’de yaşayan Türklere ve Doğu Türkistanlı kardeşlerimize ve diğer etnik kökenli insanlara ne baskı, ne kötü muamele yapıldığını gördüm. Oturduğum yerden 500 metre uzaklıkta cami vardır ve insanlar serbest şekilde ibadetlerini yapabilmektedirler. Çin’de şu an, tam tamına 56 etnik kökenli halk yaşamaktadır ve hepsi kendi dillerini konuşabilmektedirler. Ortak dilleri Mandarin ( PutongHua ) dır ve Maonun çalışmalarıyla ‘Mandarin’ Çinin resmi dili olarak kabul edilmiştir. Doğu Türkistan’ ( Sincan ) dediğimiz bölge otonom bir bölgedir. ( inşallah, İleride Doğu Türkistan’ın tarihi ve Çine bağlanması ile bir yazı yazmak istiyorum.) Kendi içinde serbesttir. Dillerini konuşabilir ve yazabilirler. Hatta Çin’in RMB veya Yuan dediğimiz para birimlerinin üzerine Çin’ce nin yanı sıra Uygurlular için eski Türkçe ’de bulunmaktadır.

Paraların üzerlerinde Çin’de yaşayan toplulukların dilinde açıklayıcı yazılar vardır. Yukarıda Çin parası 50 Yuan ve üzerinde eski Türkçe

Yani Uygurluların kullandığı alfabe. Uygurlular, her vatandaş gibi Çin’in her yerinde serbest çalışabilir ve gezebilirler. Uygurlular ve Özbekler kendi aralarında evlenirler. Dışarıya, Çinlilerle evlenmeye sıcak bakmazlar. Kendilerini Çinlilerden izole etmişlerdir.

AMA DİKKAT !!!! Çin Halk Cumhuriyetinde de, Türkiye’de olduğu gibi dış emperyalistlerin desteği ile ülkeyi parçalamaya yönelik ayaklanmalar vardır ( TERÖR ) ve Çin hükümeti haklı olarak buna karşı önlemler almaktadır. Kısaca, Çin de uyuşturucu ticareti, sahtekârlık, ülkeyi bölmeye yönelik çalışmalar, kadın ve çocuk tacizleri vs gibi adi ve ağır suçlar çoğu sorgusuz sualsiz toplu ölüm cezasıdır ve ne yazık ki çoğunlukla halka açık alanlarda yapılır. Ben ölüm cezasına ne olursa olsun her zaman karşıyım. Ama Facebookta Sırf Müslümanlar, doğu Türkistanlılar öldürülüyor diye boy boy bu olaya ait olmayan, gerçek dışı resimler, videolar paylaşıyorsanız, bu kabul edilemezdir. Bu bilmeden yaptığımız saçma sapan paylaşımlar, haberler, Çine karşı olan emperyalist ülkelere resmen destektir. Ben 1985 sonundan beri bu ülkede çalışıyor, yaşıyorum. İstediğim zaman camiye gidebiliyor, ziyaret ediyorum.

Benim bulunduğum şehir Changsha da şiş kebap satan Uygurlu Kadın

Changsha da serbestçe dolaşıp işini yapan Uygurlu vatandaşlar

İbadetimi de yapabiliyorum. Daha öncede bu konu üzerine kendi çektiğim resimleri paylaşmıştım. Burada Kimse Müslümanlara karşı değil!

İbadetlerini yapan çoğu Uygurlu vatandaş. Bu cami benim evimden 500 m kadar uzaklıkta

Çin Devletinin İslam’ı yasakladığı falan yok! Ülkenin, Camileri terörist yuvası yapan kişilerle başı dertte. Bunları paylaşanlar Çini parçalamaya yönelik çalışan veya yaptığı sahtekârlıklarla aranan ve hatta çoğu, kaçıp Türkiye ve ABD de yaşayan artistlik yapıp ağlayıp, zırlayan ABD nin desteklediği Uygurlulardır! Bir zamandır Çin de 3114 doğu Türkistan ( Uygur bölgesi) kökenli insanlar öldürülmüş diye sosyal medyada paylaşımlar yapılıyor. Arkadaş ne olursan ol, bu kadar kişinin öldürülmesini, Facebookta Türklerden başka hiç bir yer, hiç bir ülkede haber verilmiyorsa, bunda acayiplik var demektir. Lütfen Biraz mantığımızı kullanalım. Üç bin küsur insan öldürülüyor, Türkiye’den başka hiç bir ülkede bundan iz ve haber yok. Olacak iş mi? ne olursa olsun bir şeyler duyarsın. Hiç olmazsa bir kaç yabancı demokrat, sol görüşlü gazete yazar. Dünyada, Türkiye de hiç mi demokrat sol görüşlü gazete yok? 3000 küsur kişi bu dile kolay! Lütfen paylaşılan bu tür gerçek dışı resimlere, videolara ilgi göstermeyelim. Bu paylaşımların hepsi kendileri ve ABD nin çıkarları için. Türkiye’yi bu bataklığın içine sokmak ve halkı ayaklandırmaya yönelik uluslararası bir çalışmadır. Unuttuk mu? Şu an hepimizin bildiği, Uygur’dan İŞİD e destek için gelen yüzlerce katil İŞİD çi vardır! Buna niye tepki göstermiyoruz? Düşünün, Türkiye’de bölücü örgütlere karşı yapılan askeri harekâtlarda bir kaç Terörist bertaraf edildiği zaman bile dünya gazetelerinde hemen ertesi günü yer yerinden oynuyor, haberleri çıkıyor ve doğal olarak her zaman da çıkacaktır. Çin deki bu olaylarla ilgili haberler bir tek Türkiye’de Facebookda var ve bilinçsizce paylaşılıyor. Bu işin arkasında resmen ortak çalıştıkları, emperyalist ABD nin desteği var. ABD hepimizin bildiği gibi, Çin in yakın zamanda dünya devi olarak kendisine büyük rakip olacağından korkuyor. Tuhaf değil mi? Dünyada ülkeler, ticarette birbirlerine zarar vermek için, çirkin oyunların peşinde. Bildiğiniz PKK PYD gibi örgütleri destekleyen ülkeler kim? Başta ABD, İsrail ve Fransa’da! Ve birçok Avrupa ülkesi ve biz de bu pis oyunun maalesef içindeyiz. Bilmiyorum demeyin! Oynanan oyunların kararını her zaman, her birey kendisi mantığını kullanarak verebilmelidir. Sağlıklı düşünerek karar vermemiz lazım. İnternet ortamında paylaşılan her şeyin 100% doğru olduğuna hemen inanmak acizliktir.

Çin, hem toprak, hem de nüfus açısından çok büyük bir ülke olduğundan bazı şeyler tam doğru dürüst yürümese de gelişmesi, halkları birleştirici bir düzen içinde yürümektedir. Kanunlar, kadın olsun erkek olsun. Yabancı, Çinli olsun aynıdır. Hiç bir ülkenin vatandaşına ayrıcalık gösterilmez ve ülkesinin söyledikleri dikkate alınmaz. Yani hiç bir yabancı ülke Çin’in kanunlarını delemez. Hiç bir Avrupalı veya Amerikalı suçlu bulunduklarında, yabancı oldukları için affedilmezler. Suçları neyse çekerler ( ölüm cezası dahil ) Türkiye’de ki gibi dışarıdan gelen talimatlar üzerine salıverilmezler. Bu tür olayların, Türkiye’de örnekleri çoktur.

Türkiye de, Çin nedense hep sahtekârlıklarla kötülenmiş ve son zamanlarda had safhaya varmıştır. Aslında her ülkede her şeyin sahtesi vardır. Türkiye’de yok diyorsanız kararı size bırakıyorum. Çin çağdaş teknolojide, uzay, elektrik - elektronik, motor- makina, kimya, tekstil ve inşaat sektörlerinde, ağır sanayi de dünyanın ilk üçündedir ve dünyayı besleyen büyük bir kazandır. Çin’in uzaya adamlı da olmak üzere kaç kez uzay gemisi gönderdiğini, sonunda Ay`ın arka kısmına indiklerini ve orada deneyler yaptıklarını unutmayalım. Çin, kendi banka stoklarından, ABD ne milyarlarca Amerikan doları borç vermiş bir ülkedir. Diğer süper güç dediğimiz ülkeler artık Çinin yanında sığıntı kalmışlardır. Kendilerini Çin’e karşı önlem almak zorunda hissetmişlerdir. Şu an Türkiye’de yaşananların hepsi bu yol trafiğindedir. Çünkü, Türkiye de dünyada, kültürel, ticari ve dünyadaki konumu itibariyle önemli bir yerde ve köklü bir ülkedir.. Dost görünen ülkelerin amaçları Türkiye’yi Çin yakınlaşmasından, sözüm ona ‚Doğu Türkistan’ konusuyla koparmaktır. Değerli okurlar, yazımın başında da belirttim, bizim TC deki kendi iç problemlerimiz şu an en üst safhadadır. Bize niye şimdi Doğu Türkistan konusu dayatılıp kendi önemli konularımız unutturulmak ve Çin ile olan ilişkiler bozulmak istenmektedir? Amaç, Türkiye’nin zayıflatılıp ABD nin ve Avrupa ülkelerinin kucağına oturtturulmak istenmesindendir. Zamanında başımızdaki kişinin kendi ağzıyla söylediği sözü de unutmayalım. Türkiye’de gündemi ben kendim yaratırım’ sözü çok doğrudur. Gündemi, çıkarlara göre Türkiye’ye dost görünen ülkeler başımızdakine dayatmaktadır.

Bir örnek daha vereyim. Youtube da bir Doğu Türkistanlı çocuğa eziyet yapılırken çekilen bir video var, yıllar evvelki bir videodur bu. Türkiye ve Çin düşmanı bazı kişiler bu videoları Facebook da paylaşıp, cahil halkı dolduruşa getirmekte ve milliyetçi geçinen bu cahil grupta paylaşmaya devam edip, yaymaktadırlar.

O videoda konuşulanları size Çin’ce den tercüme ediyorum arkadaşlar: Videoda dövülen çocuk oradaki motosikleti çalarken yakalanıyor. Bir kısım Çinli çocuğun daha küçük olduğunu ve dövülmemesini savunurken, bir kısım Çinli ise cezalandırılmazsa ileride daha büyük hırsızlıklar yapacağını konuşuyor. Burada çocuk, Uygur çocuğu olduğu gerekçesiyle dövülmüyor. Çinli olsaydı aynı şekilde yine azarlanıp, tartaklanırdı. Uygurlulara eziyet ediyoruz diye hangi Çinli video paylaşır? Videonun içeriğini bilmeden karar vermeyin. Şöyle bir düşünün; Türkiye’de bir çocuğun motosiklet çalarken halk tarafından yakalandığını ve akıbetinin ne olacağını? Ne olurdu acaba? Kararı yine size bırakıyorum.

Ben çocuğun dövülmesine karşıyım ama söylendiği gibi bu tür videolar, gerçekleri hiç bir şekilde doğru yansıtmıyor. Size soruyorum! Sizler; hırsızlık yapanı, kadınlara eziyet edip öldürenleri, çocukları taciz edenleri, küçücük yaştaki kızların ırzına geçip öldürenleri; İdam! İdam! Diye ulu orta, bas bas bağırıp çağıran insanlar değil misiniz? İlk önce kendi topraklarımızdaki bildiğimiz ve gördüğümüz pislikleri düzeltelim. Türkiye’yi parçalamaya yönelik dış emperyalist güçlerin o pis oyununa gelip, kendini bilmez bir kaç kişinin paylaştığı videolarla, binlerce kilometre uzaktaki bilmediğimiz, tam tanımadığımız Çin’e karşı dolduruşa gelmeyelim. Mantıklı düşünelim! Neden bu olaylar bilhassa Türkiye’nin en kritik zamanlarında ortaya atılıp Türk halkı ayaklandırılıyor? Gündem değiştiriliyor? Yer geliyor Sünni - Alevi problemleri ile birbirimize olan güvenimiz sarsılıyor.. Bu topraklar içinde yaşayanlar bu vatanın evlatları. Yüzyıllar yılı beraber yaşamış ve yaşıyoruz. Her şey ‚Türk’ olmakla başlayıp, Türk’ olmakla bitmiyor bu dünyada. Sonunda insanlık var.

Çin bize kültürel, tarihsel, örf ve adetlerimize oldukça yakın ülkedir, unutmayalım! Çin çok zor yıllardan geçmiştir. Açlık ve yoksulluk yıllarından kalma bize ters düşen eski bazı yemek adetlerinin dışında ( inanın bu alışkanlık yerini yıllar geçtikçe hayvan sevgisine bırakmaktadır. ) yemek kültürü dahil, bize en yakın Ülkedir. Çinliler de Anadolu insanı gibi çok hisli, ailesine bağlı ve saygılı, arkadaş canlısı, yeri geldiğinde seninle ağlayan, yeri geldiğinde dostunla omuz omuza dayanışma içinde olabilen insanlardır.

Şimdi belki de hiç duymadığınız bir şey söyleyeceğim; Bizler nasıl Cengiz Hanı bir Türk hanı biliyorsak, Çinlilerde ayni şekilde Moğol asıllı Cengiz hanı kendilerinden biri olarak kabul ederler. Bizim tarihimizde anlatıldığı gibi, Türk istilasına karşı surlar yapılmış falan bilmezler, Hepsi nedense bizim Türk tarihlerinde yazan kahramanlık hikâyelerdir. Muhakkak zamanında büyük yerleşim bölgeleri dışında yaşayan kavimler, şehirlere sık sık baskın yapıp yağmalamışlardır ama bunların hepsine Türklerdir diyemeyiz. Türklerden başkası da bilmez bu kahramanlık hikâyelerini. Çin, tarihte en fazla kültürel alışveriş yaptığımız ülkedir. Kabul etmeseniz de, Çin ile tarihten kalma, %100 kan bağlarımız vardır. Ama bu gerçek çoğu kişinin işine gelmez tabii.

Bu halk buna layık değil, yazık oluyor. Kardeşçe yaşamaya bakalım! Kendi problemlerimizi anca biz kendimiz çözebiliriz! Nedir bu Türklerin yabancı ülkelere güttüğü düşmanlıklar? Nedir bu Türklerin çarçabuk dolduruşa gelmeleri? Ayaklanmaları? Nedir bu cahillik? Neden?

Sevgili dostlar, yaşam dilimimin bu son yıllarında, her zaman her ülkede gururla söylediğim ve söyleyeceğim, bu güzel Ülkeyi kurmuş Gazi Mustafa Kemal’in o doğru sözünle bitirmek istiyorum bu yazımı

Yurtta sulh! Cihanda sulh!

Başka sohbetlerde buluşabilmek ümidiyle, hepinize Himalayalar‘ın ardından

Kucak dolusu selam ve sevgiler. Sağlıcak ve sevgiyle kalın.

Bu yazımdan dolayı sorumluluk tamamıyla şahsıma aittir.