Düz mantık.
Bir şehrin ekonomisi neredeyse takımı da oradadır!
Çok yazdık Zonguldakspor’u.
Şehrin takımı mı?
Demirlerin şirket takımı mı?
Bu ikilemden kurtaramadık gitti.
Ama şehrin ekonomisi ile takımın yeri üzerinden bir paralellik irdeleyeceksek işte orada iş tam da öyle değil.
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları bu bölgede.
Ama söz konusu Zonguldakspor olduğunda hepsi sırt dönüyor.
Çünkü hem onların, hem diğer iş dünyasının, esnafın haklı sayılabilecek bir mazereti var.
Takım kimin?
Zonguldak’ın mı?
Demirlerin mi?
Daha önce başkan Salih Demir arayıp; “İsteyen varsa gelsin takımı hemen vereyim. İsterse takımı dernek takımı yapsın isterse şirket takımı” dedi.
Sonuç olarak mesele ortada.
Ancak bu meseleye bir ağabey olarak yaklaşıp yeni bir statü çizip, formül bulması gerekenler asla bu işlere girmiyor farkında mısınız?
Takım şampiyon olursa en çok onları görürsünüz.
Takım küme düşerse en az onları görürsünüz.
Bu kentin en büyük moral değeri olan Zonguldakspor’u Türk futbolunun endüstri merkezlerinden biri haline getirebilecekken düşürüldüğümüz duruma bakın!
Yazık!
Küme düşen Zonguldak Kömürspor değil.
Şehrin seçilmişleri, söz ve yetki sahipleri!
Samimiyetsiz, liyakatsız anlayış!
Zonguldak iki yüzlü!
Murat Uzun açılımı yazısı sonrası birkaç not düşelim.
Bu arada ömrünü Zonguldak’a harcayan, sağlık sorunlarına rağmen İstanbul’dan doğru hala Zonguldak’ı yazacağım diye uğraşan Ali Kaya ağabeyimizin de hepinize selamları var.
Mesele şu.
Bu şehirde hepimiz kazanmak istiyoruz.
Hepimiz daha iyi bir şehir olsun istiyoruz.
Sokaklar nefes alsın.
Daha çok hizmet olsun.
Adaletli yönetimler olsun.
Sorunlar çok hızlı olsun.
Ortak akıl olsun.
Güzel.
İstanbul’un bir mahallesi kadar olan küçücük şehirde hepimiz güzel şeyler istiyor, akıl veriyoruz.
Çok biliyor, çok konuşuyoruz.
Sorun şu ki; yazdığımız, konuştuğumuz, düşündüğümüz ve istediğimiz kadar çalışmıyoruz.
Samimi değiliz.
Samimi olanlara da sahip çıkmıyoruz.
Parti çıkarları Zonguldak’tan üstün geliyor!
Yani çoğu şey aslında lafta!
Zonguldak bu konuda bir karar vermeli.
Sahada olan mevcut futbolcuları bir sonraki seçime kadar değiştirmek mümkün olmadığına göre onlar ile bu şehir adına maksimum verim nasıl alınır ona bakılmalı!
Birileri çıkıp şehrin bu iki yüzlülüğünü yüzümüze vurmalı!
Bunları başarabilecek bazı siyasi aktörlerimiz vardı.
Ne yazık ki onlar da farklı davranmadı!
Z HABER olarak defalarca Zonguldak Ankara yolundaki heyelanlı bölgede yaşanan riski paylaştık.
Orada kalan bazı büyük kaya parçalarının can ve mal kaybına neden olabileceği zaten öncesinde yaşanan üç ayrı olaydan belli.
Son olarak Çaycumalılar Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu hatırlatma yapmış.
Kendisine teşekkür ediyorum.
Zonguldak- Filyos yolunu yazdığımızın ertesi günü seferber olan Karayolları bu risk karşısında neden bekliyor.
Bu şehrin yetkilileri çıkıp neden yaptıramıyor.
“Falancanın dostu, falancanın metresi” diye yazsak 20 kişi arayıp sorardı.
Ama böyle şeyler olunca milletin çok da şeyinde!
Neyse!
Milletvekilimiz Sayın Muammer Avcı’nın da sanırım konudan haberi yok.
Karayolları kendisinin hassas konularından.
Buradan hatırlatalım bakalım son çağrımız işe yarayacak mı
Tahsin Erdem meselesi!
Ömer Selim Alan Zonguldak Belediye başkanı olduğunda eksileri artıları ile bu şehrin başkanıydı.
Sevsek de sevmesek de şehir adına iktidar partili bir belediye başkanı olarak en fazla hizmet nasıl alınır ona odaklanmak gerekirdi.
Ancak gereksiz inat, polemiklerden hizmetleri konuşamaz duruma geldik.
Şimdi geriye dönüp baktığımızda pek çok yönü eleştirilse de Alan döneminde çok şey yapılmış.
Daha fazlasını yapmaya odaklanabilseydik keşke!
O dönem kapandı.
Şimdi Tahsin Erdem başkan.
Onun da eksilerini artılarını biliyoruz.
Yaşanabilecekler üzerine herkesin bir öngörüsü var.
Ancak daha önce de yazdık.
Mesele Tahsin Erdem değil.
Mesele hizmet ise bu şartlarda maksimum hizmet nasıl alınabilinir?
Şehir olarak ona odaklanmalıyız.
Sonuçta bir ay sonra seçim yok.
Beş sene var.
Tahsin Erdem bu süreci doğru yönetemezse Zonguldak bir şey kazanmayacak.
Mesele şu partili - bu partili değil. Zonguldak.
Esnaf.
Sade vatandaş.
Emekli.
Zonguldak insanı.
Zonguldak’ın sorunları.
Seçim yaklaşınca hepsini tartışır, bol bol mukayese ederiz.
Ancak bugün iktidar muhalefet demeden verilen sözlere, daha fazlasına, hizmete odaklanmalıyız.
Elbette bu anlayışı yerleştirmesi gereken birinci isim Tahsin Bey.
Valilik binası yıkılacak mı?
Zonguldak Belediye Başkanlığını kaybeden Ömer Selim Alan’ın yeni hedef projelerinden biri Zonguldak Valiliği binasının yıkılıp kordon ile birleştirilerek şehrin önünün açılmasıydı.
Şehirde bazı şeyleri yıkmadan değişim gelmez.
Mesela bu fikir devam edecek mi?
Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem Ak Parti Milletvekillerinden bu projenin hayata geçirilmesini isteyecek mi?
Merkez Çarşısı mı Meydan mı?
Merkez Çarşısı’nın imarı ve kat yüksekliği konusunda çok ciddi bir tartışma vardı Zonguldak Belediyesi’nde.
Atınç Kayınova’nın başını çektiği CHP grubu burasının kat yüksekliğine itiraz ediyordu.
Ak Parti grubu da hukuksal çekinceler nedeniyle ortak görüş olarak karar alınması için çaba gösterdi.
Şimdi Zonguldak Belediyesi’nde iktidar CHP.
Atınç Bey de burada.
Bu sorunu nasıl çözecekler merak ediyoruz.
Hatta burasının meydan olarak kalması gerektiğini söyleyen isimler şimdi CHP’den meclise girdiler.
Acaba ne yapacaklar?
Bu işe ne diyorsun Atınç hocam?
