CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Amasra maden faciasının 1'inci yıl dönümüne ilişkin yaptığı açıklamada, "Bizler asıl sorumluların, yani emri veren, uyarıları dikkate almayan ve liyakatsizliği ve tedbirsizliği görmezden gelenlerin peşindeyiz. Madenci şehitlerimizin ve ailelerinin acısını belki bir nebze azaltacak olan budur, adaletin yerini bulmasıdır. Yetkililer, bu eksikliklerin giderilmemesi halinde madenci hayatının tehlikeye gireceğini bilmesine rağmen, gerekli önlemleri almamış ve 43 madenciyi ölüme terk etmiştir" dedi.

Bankoğlu sorumluların makamlarına devam ettiğini Kazım Eroğlu’nun da ceza alacağına sessiz sedasız emekli edildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı

"Sorumlular, sanki hiçbir şey olmamış gibi makamlarına ve hayatlarına devam etti"

Maden faciası davası seyrinde de birtakım eksikler söz konusu. Bilirkişi öninceleme raporu TTK Genel Müdürlüğü’nü bakanlık denetçilerini kusurlu buldu. Buradaki kusurun neticesinde 43 kişi hayatını kaybetmiş. Buna rağmen yetkili ve sorumlu kurumlardan ne bir istifa, ne bir görevden alma oldu. Sanki hiçbir şey olmamış gibi makamlarına ve hayatlarına devam ettiler. Savcılık siyasi kanallara yakın bulunan bakanlık denetçilerinin ve TTK Genel Müdürlük yetkilerinin sadece 'görevi kötüye kullanmaktan' yargılanmasını istedi. Ardından, bakanlıklardan soruşturma izni istendi. 'Sorumluları bulacağız' diye burada nutuk atan bakanlar, savcılığın konuya ilişkin soruşturma taleplerini reddetti.

"TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu, sessiz sedasız EYT’den emekli edildi"

Bu nasıl bir korku, bu nasıl bir hesap anlamak mümkün değil. Sorumluların yargı önüne çıkması bakanlık yoluyla tıkandı ve adalete tesis edilmesine engel olundu. TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu’nu sessiz sedasız EYT’den emekli ettiler. Ülkedeki cezasızlık iklimi liyakatsizlikle besleniyor. Adalet terazisini şahsi menfaatleriyle bozanlar, kortejlerle Bartın’a gelip, kader ve fıtrat gibi değerlerin arkasına saklanarak olası kastlarını gizlemeye çalıştılar. Düpedüz bir iş cinayeti olan bu faciayı adeta normalleştirmeye çalıştılar.

Yılmaz; "Bartın nehri kızlar nehri olarak bilinir" Yılmaz; "Bartın nehri kızlar nehri olarak bilinir"

Editör: U. G.