Zengin ile fakir arasında uçurum büyüyor.
Fakirleşen insan sayısı hızla artıyor.
Halk döviz ve faiz arasında pres yapılırken yurdumun her köşesinde akıl almaz israflar devam ediyor.
Mantıksız işler.
Hatalı projeler.
Haddinden fazla maliyetli işler.
Hırsız müteahhitler.
Komisyoncu bürokratlar.
Yandaşları zengin etme telaşındaki belediyeler.
Yazık bu ülkeye.
Yazık bu devlete.
Bu insanlara.
İnsanlarımız böylesine zor şartlarda yaşarken, çocuklarımız eğitim eşitsizliğinin kurbanı olurken, insanlar çalışacak fabrikalar bulamazken her şehirde, her belediyede, her kurumda lüzumsuz israfların kılıfları hazırlanıyor!
Mesela bizim sahil projesi!
En kralı kaç paraya yaptırılabilirdi?
Mevcut hali için kaç milyon gereksiz yere harcandı.
Mesela Bartın Millet Bahçesi’nin ihalesi yapıldı.
Kaça patlayacak?
33 milyona ihalesi yapılmış.
Bittiğinde 50’yi aşar!
Bu para ile kaç kişinin çalışacağı kaç işletme kurulur?
Bizler bunları yazınca bozuluyorlar.
Facialar ortaya çıktıkça topu Ankara’ya veya TOKİ’ye atıyorlar!
İsraf haramdır!
İsrafı da, haramı da tüm kamu yöneticileri ve siyasilerimiz görüyor!
Ama ses çıkarmıyorlar.
Çıkaramıyorlar!
Yazık be şu güzel ülkeye!

Rödevans usulsüzlükleri!
Türkiye Taşkömürü Kurumu’na bağlı olarak maden işletmeciliği yapan sahaların ödediği ton başına 70 liralık rödevans bedellerinin sembolik bir rakama çekilmesi ile hem vergi yolsuzluklarının giderilebileceği hem de çalışan sayısının katlanarak artacağı şeklindeki fikirlerimizi paylaştık. Bu konuda işletmecilerden Alaattin Kurnaz’ın da yorum olarak gönderdiği görüşlerini paylaştık.
TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu da yasal çerçeveyi işaret ediyor. 
Şunu gördük.
Yüksek rödevans bedelleri ile iş çözülmüyor.
Verilen teşvik ile de sorun çözülmüyor.
Çünkü resmiyete sokulmayan kömürler var.
Rödevans dışı tutulan kömürler var.
Yani aslında devlet kar edeceğim derken kontrolü kaybediyor.
Bunları kömürcüleri dinleyen yetkililer ve siyasiler iyi biliyor aslında.
Kömüre bağımlılığımız devam ettiğine ve istihdama ihtiyacımız da ortada olduğuna göre somut adımlar atılmalı.
Devlet göz göre göre rödevans usulsüzlüklerine göz yumacağına, çalmaya – kaçırmaya teşvik edeceğine doğru ve kalıcı çözümü bulmak zorunda.
Bölge milletvekillerimize çok iş düşüyor.

Halk ne diyor?
İlçelerde halkı dinliyoruz.
Mikrofon uzatıyoruz.
Aldatmıyoruz.
Kandırmıyoruz.
Manipülasyon yapmıyoruz.
Halk dertli.
Gündemleri belli.
Ekonomi en başta geliyor.
Halk siyasetçileri tanımıyor.
Milletvekillerini pek tanımıyor.
Tanıdıklarına ise pek inanmıyor.
Güvenmiyor.
İnsanlar daha çok liderlere bakıyor.
Ankara’ya bakıyor.
Bir de belediyelere.
Her ilçede, her beldede halka mikrofon uzatmaya devam edeceğiz.

Eylem Ertuğrul – Halil Posbıyık!
Ereğli’de yaptığımız yayınlarda CHP İlçe Başkanı Dr. Eylem Ertuğrul ile meydanda konuştuk.
Özellikle parti içi meseleleri pek karışık.
Ertuğrul’a eski Belediye Başkanı Murat sesli ile paylaşılan fotoğrafı hatırlatarak, CHP İlçe başkanı sıfatı ile CHP’li Belediye Başkanı Halil Posbıyık ile böyle bir yemek fotoğraflarının neden olmadığını sorduk?
“Davet edilen yere gidiyoruz” dedi.
Yine Posbıyık, CHP’li milletvekilleri Ünal Demirtaş ile Deniz Yavuzyılmaz ile neden birlikte bir yemek fotoğrafı olmadığını sorduk.
Güldü!
Güldü!
Güldü!
İzlemenizi dilerim. (Buradan izleyebilirsiniz)
Eylem Ertuğrul ile çok şey konuştuk.
Genç.
Dinamik.
Heyecanlı.
Ama işi gereği zaman sorunu var.
Kimsenin burnundan kıl aldırmadığı CHP’de Posbıyık ile Ertuğrul’un Ereğli aşkı zoraki bir nikah gibi!

Ereğli-Alaplı!
Ak Parti Milletvekillerinin son dönemde Ereğli Alaplı hattında yoğun mesai harcadıklarını görüyoruz.
Doğru yapıyorlar.
Yaptığımız halk röportajlarında ve ziyaretlerimizde ilgisizlikleri çok tepki çekiyordu.
Çok yazdık bu konuyu.
Ereğli ve Alaplı hattı pek çok konuda üvey evlat muamelesi görüyor.
Bu ziyaretler ile milletvekilleri sıkıntıları yerinde görmüş olurlar.
Mesele görmekle bitmiyor tabi!

Z HABER’den!
Sevgili dostlar.
Bizde siyasetçiler seviyeli, bağımsız ve objektif basını sevmezler.
Çoğu siyasetçi kendi basınını şekillendirme sevdasına düşer.
STK’ları da böyle dizayn etmeye çalışırlar.
Bunun ne yazık ki sağı solu yok.
Bir karakter meselesi.
Kimsenin işine karışmayız.
Kimseye bir saygısızlığımız olmaz.
Kimseye de el pençe yalamalık yapmayız.
Ama kimseyi de işimize karıştırmayız.
Bizler, bu şehrin insanları için, samimiyetle ortak aklın yeşermesi için ve insan odaklı, istihdam odaklı, gelecek odaklı projelerin hayat bulması için çalışıyoruz.
Şehri seviyoruz.
Halkın ortak menfaatine üretilen her doğru çalışmayı, fikri ve yöneticileri destekliyoruz.
Bu çaba ve anlayışımıza saygı gösterenlere de teşekkür ediyoruz.