Anayasa Mahkemesi'nin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi dahilinde “Adli Yargıda Bireysel Başvuru İhlal Kararları ve İhlalin Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması” konulu bölge toplantısı Erzurum’da başladı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Avrupa Konseyi Türkiye Birim Başkanı (TBC) Könül Gasımova, Erzurum Valisi Okay Memiş, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Tuncel ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Mustafa Çetin’in açılış konuşmasını yaptığı toplantıya bölge illerindeki adli yargı mensupları katıldı.

Bağımsız ve tarafsız yargı medeniyetlerin güvencesi”

TTK'ya alınacak 44 işçi belli oldu! İşte kura sonuçları TTK'ya alınacak 44 işçi belli oldu! İşte kura sonuçları

Şehirleri ve ülkeleri yaşanabilir ve kalıcı kılan temel değerin adalet olduğunu ifade eden Başkan Arslan, "Bilinen ilk yazılı kaynaklardan, toplumun örgütlü şekli olan devletin temel gayesinin adaleti sağlayarak insanların huzur içinde bir arada yaşamasını temin etmek olduğunu anlıyoruz. Sözgelimi, bundan yaklaşık 4 bin yıl önce yazılmış olan Hammurabi Kanunlarında bunu görebiliyoruz. Bu kanunların 'Önsöz' ve 'Sonsöz' kısmında Kral Hammurabi’nin memlekette adaleti tecelli ettirmek, başka bir ifadeyle memleketin diline doğruluk ve adaleti koymak için görevlendirildiği tekrarlanarak anlatılır. Hammurabi Kanunları'na göre yöneticinin varlık nedeni, kuvvetlinin zayıfı ezmesini engellemek, öksüzün, yetimin haklarını adaletle yönetmek ve tüm ezilenlerin haklarını aramaktır. Esasen Babil İmparatorluğundan bugüne meselenin özü pek değişmemiştir. Adaletin tesis edilerek toplumu oluşturan bireylerin hak ve özgürlüklerini koruma kaygısı, hemen her zaman siyasal hayatın merkezinde yer almıştır. Bunu gerçekleştirebilenler parlak bir medeniyetin mimarları ve taşıyıcıları olmuş, başaramayanlar ise tarihe kötü bir nam bırakmışlardır. Bu nedenle tarihsel sınavımız hak ve adalet eksenli bir medeniyetin inşası ve idamesidir. Bu sınavı verenlerin başında yargı kurumlarının ve mensuplarının geldiği ise izahtan varestedir. Zira hemen her medeniyette hak ve özgürlüklerin en büyük güvencesi bağımsız ve tarafsız bir yargı olmuştur. Diğer yandan, temel hak ve özgürlüklerin korunması yargı kararlarının etkili şekilde icra edilmesini gerektirmektedir. Bu noktada, yargıyla birlikte diğer devlet organlarının, kamu kurum ve kuruluşlarının sınavı başlamaktadır" şeklinde konuştu.

Zonguldak Kömür Havzası Kararı

Anayasa Mahkemesi'nin kanundan kaynaklanan ihlaller sonrasında parlamentonun değişiklik yapmadığı durumlarda verdiği kararlara da değinen Arslan, "Bunların ilki olan Hulusi Yılmaz başvurusunda Zonguldak kömür havzasında bulunan taşınmazların madencilik faaliyeti nedeniyle zarar görmesine rağmen tazminat ödenmemesinin mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Mahkeme, ihlal kanundan kaynaklandığı halde -kanun koyucuya zaten bildirimde bulunulduğunu ancak bu konuda herhangi bir düzenleme yapılmadığını hatırlatarak- yeniden yargılama yapılmasına hükmetmiştir. Bu kararda Anayasa Mahkemesi derece mahkemesinin yeniden yargılama sırasında iki seçeneğinin olduğunu belirtmiştir. Birincisi, Anayasa'nın 152. maddesi uyarınca ilgili mahkemenin ihlale neden olan kanun hükmünün Anayasa'ya aykırılığı yönünde itirazda bulunması mümkündür. İkinci olarak, çatışma durumunda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınarak uyuşmazlığın çözülebileceğine yönelik Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrası hükmü uygulama alanı bulabilecektir. Bununla birlikte Anayasa'ya aykırı olan kanun hükmünün iptali için itiraz yoluna başvurulmasının daha doğru bir yol olduğu belirtilmiştir. Deniz Yavuncu ve diğerleri başvurusunda Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinin (6) numaralı fıkrasıyla ilgili olarak daha önce pilot karar usulüyle verilen bir kararda kanunilik sorunu bulunduğuna, ancak bu konuda kanun koyucu tarafından aradan geçen süre içinde herhangi bir düzenleme yapılmadığına dikkat çekilmiştir. Anayasa Mahkemesi, bu başvuruda Hulusi Yılmaz kararına atıf yaparak, benzer şekilde, kanundan kaynaklanan ihlalin sonuçlarının giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına hükmetmiştir. Anayasa Mahkemesine göre, temel hak ve özgürlüklere yönelik 'Anayasa'ya aykırı müdahalelere engel olamadığı Anayasa Mahkemesince tespit edilmiş bir kanun hükmüne göre karar verilemeyeceği açıktır.' Bu nedenle derece mahkemeleri yeniden yargılamada ya davada uygulanan kanun hükmünün Anayasa'ya aykırılığı yönünde Anayasa Mahkemesine itiraz başvurusunda bulunmalı ya da temel haklara ilişkin milletlerarası anlaşma hükümlerini esas almak suretiyle uyuşmazlığı çözmelidir" dedi.

Editör: U. G.